Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/999 E. 2019/1418 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/999 Esas
KARAR NO: 2019/1418
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/09/2017
KARAR TARİHİ : 24/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı dava dilekçesinde özetle,—- İcra Müdürlüğünün—-E. Sayılı dosyasıyla ödenmeyen kaçak elektrik kullanım bedelinin tahsili için davalı borçlu … aleyhine 04.05.2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun 27.06.2016 havale tarihli dilekçesi ile icra takibi açısından borca ve tüm ferilerine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle —-. İcra Müdürlüğü’nün — E. Sayılı dosyası ile yapılan takibe yönelik davalı borçlunun haksız ve yersiz itirazının iptali ile asıl alacağa uygulanacak %16,80 yıllık 6183 sayılı yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, işbu gecikme faizi tutarına işleyecek %18 Katma Değer Vergisi ile birlikte takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama harç ve masrafları ile vekâlet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin devlet memuru olduğunu, daha önce ticari faaliyetinin olmadığını müvekkilinin kişisel bilgileri paylaşılarak müvekkiline iftira atıldığını beyan ederek, haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddine, icra takibinin iptaline, davacıya %30’dan az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama harç ve masrafları ile avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle, kaçak elektrik kullandığı iddiası ve elektrik bedelinin tahsili amacıyla davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine, davalı tarafından yöneltilen itirazın iptali istemi ile açılan itirazın iptali davasıdır.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK.’nın 4. maddesi uyarınca TTK.’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK.’nın 4. maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK.’nın 5. maddesinin 3. ve 4. nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde davanın, davacının çalışanları tarafından 08/02/2016 düzenlenen Kaçak/Usulsüz Elektrik Tüketici Tespiğt Tutanağı dayanak yapılarak tahakkuk ettirilen elektrik tüketim bedelinin tahsili amacıyla davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine yöneltilen itirazın iptali davasıdır. İlgili vergi dairesinden tutanağın düzenlendiği adreste tutanak tarihi itibariyle faaliyet gösteren işyerinin tespit edilmesi istenmiş, vergi dairesi tarafından bu husus tespit edilememiş, davalının şahıs veya ortaklık olarak herhangi bir vergi mükellefiyetinin bulunmadığı belirtilmiştir. Davalının —- kayıtları istenmiş, davalının tutanak tarihi itibariyle —– çalışanı olduğu anlaşılmıştır. Dava dışı enerjisaya yazılan müzekkereye verilen cevaptan, tutanak tarihi itibariyle davacı ile davalı arasında sözleşme bulunmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar icra takibine ve davaya konu edilen tutanakta adres ticarethane olarak gösterilmişse de, ilgili vergi dairesine yazılan müzekkereye davalının vergi mükellefi olmadığı yönünde cevap verilmesi, tutanak tarihi itibariyle davalının kamu çalışanı olduğunun anlaşılması nedeniyle taraflar arasındaki uyuşmazlık 6102 Sayılı Kanun kapsamı dışında kalmakta, davanın nispi ticari dava niteliği de bulunmamaktadır. Tutanak tarihi itibariyle taraflar arasında sözleşme bulunmadığı da göz önünde bulundurulduğunda, davaya bakmakla görevli mahkeme, genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesidir. HMK. m. 114/1-c gereği mahkemenin görevli olması dava şartı olduğundan ve HMK. m. 115/1 gereği dava şartlarının davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden, davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davada mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK. m. 114/1-c ve 115/2 uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeni ile 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usul yönünden REDDİNE,
2-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi gereğince iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta süre içinde başvuru halinde dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/12/2019