Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/998 E. 2020/717 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/998 Esas
KARAR NO : 2020/717

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2017
KARAR TARİHİ : 13/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—- sayılı resmi gazetede yayımlanan—-hizmetleri yönetmeliğine dayanarak davalının kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini ve hakkında 16/02/2016 tarihli kaçak elektrik tüketim tespit tutanağı tutulduğunu, bu tutanak gereğince kurum görevlilerince yapılan incelemede, perakende satış sözleşmesi olmadan ve müvekkili şirketin kesip mühürlediği sayacı şirketin izni olmadan yükümlülüklerini yerine getirmeden açıp enerji kullanıldığından kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğinin belirtildiğini, bu tutanağa istinaden müvekkili şirket tarafından davalı adına faturalandırma yapıldığını ve —– yönetmeliği’nin 28. Md. Uyarınca icra takibine konu borcun tahakkuk ettirildiğini, ancak borçlunun hakkındaki kaçak tespit tutanağına dayanarak düzenlenen fatura bedelini ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere tazminat hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği ancak cevap vermediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle — sözleşmesi olmaksızın davacı tarafça kesilen elektriğin davalı tarafça açılması suretiyle kaçak elektrik kullanımı yapıldığından bahisle başlatılan İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğü’nün —- Sayılı icra dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar isteminden ibarettir.
Davacı tarafça dosya kapsamına 16/02/2016 tarihli ———– tutanağı sunulmuştur. Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş olunup, incelenen icra dosyasında davalı yana ödeme emrinin —- tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 7 günlük itiraz süresi içerisinde —– tarihinde itiraz edildiği anlaşılmıştır. Takibe konu alacağın —— olduğu, talep edilen faizin ise 6183 sayılı kanuna istinaden yıllık %16,80 oranında olduğu, yine gecikme faizine KDV talep edildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce ——- —- tüketimine ilişkin bir takım belgeler celp edilerek dosya elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişinin 01/10/2019 tarihli raporunda özetle: “—– tarihinde davalının kurum tarafından kesilen elektriği açarak sözleşmesiz— kullanıldığı gerekçesiyle tanzim edilen tutanak doğrultusundaki kullanımın kaçak elektrik tüketimi kabul edilmesi gerektiğini, tutanak tarihi itibariyle tesisata ait ———– bulunmadığı, takılı olan sayacın idareye kaydının bulunmadığı, —– alınarak davacı tarafça davalı adına tahakkuk ettirilen kaçak tahakkuku mevzuata uygun olduğunu, takibin—– olmak üzere toplam —-tutar üzerinden davalı adına devam etmesi gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu Mahkememize sunmuştur.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı taraf kaçak —- kabul etmediklerini, sayaçta herhangi bir müdahaleleri bulunmadığını beyan ederek itiraz etmiştir.— içtihatları gereği kaçak elektrik tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. Davalı taraf kaçak elektrik tüketimi yapıldığı tespit edilen iş yerinin kendisine ait olmadığını da savunmamıştır. Hal böyle olunca bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş, davacının kaçak elektrik sebebiyle 2.647,39-TL asıl alacak isteyebileceği kanaatine varılmıştır. Taraflar arasında sözleşmesiz kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan dava haksız fiil niteliğinde olup, tutanak tarihinden itibaren temerrüte düşürmeye gerek olmaksızın faiz istenilebileceği, ancak aralarında sözleşme olmadığından her iki tarafın da tacir olması göz önüne alınarak avans faizi talep edilebileceği, yine haksız fiilden kaynaklanan tazminat alacaklarına işletilecek faizin vergi matrahına dahil olmaması sebebiyle faize KDV istenilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Nitekim Yargıtay——- Sayılı ilamında: “Taraflar arasında perakende satış sözleşmesi bulunmadığından, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24/3.maddesi esas alınarak hesaplama yapılamaz. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununa göre haksız fiilden kaynaklanan tazminat alacaklarına işletilecek faiz anılan verginin matrahına dahil olmadığından, haksız fiilden ve kaçak elektrik kullanmadan kaynaklanan alacakların geç ödenmesi nedeniyle işlemiş hesaplanırken faize KDV eklenerek alacak hesabı yapılamaz.” gerekçesini haizdir. Yine benzer mahiyette Antalya BAM—— Sayılı ilamında: “Dava konusu, “haksız fiil” niteliğinde kaçak su bedeline ilişkin olduğuna göre, tutanak tarihi ile icra takip tarihine kadar işlemiş faiz yönünden davacının talep hakkı mevcut bulunmakla, faiz talep edilmesi için temerrüt oluşmasına gerek bulunmamaktadır. Hukuk Genel Kurulunun ve Yargıtay —–. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış uygulamasına göre kaçak elektrik, su ve doğalgaz kullanımlarında 6183 sayılı Kanunun 51.maddesinde belirtilen (oranda) gecikme cezası uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Somut olayda, davaya konu alacağın abone sözleşmesinden değil, kaçak su kullanımından kaynaklandığı gözetildiğinde gecikme zammı isteme hakkı bulunmayan davacı tarafın kaçak su bedelinin zamanında ödenmemesi nedeniyle gecikme zammı olarak istediği bedelin TBK 117. (Borçlar Kanununun 101.) maddesi hükmünde belirtilen gecikme (temerrüt) faizi olduğu kabul edilerek gecikme nedeniyle istenebilecek bedelin buna göre belirlenmesi gerekir.” gerekçesi ile bu hususlara değinilmiştir.
Davacı taraf takip talebinde gecikme faizi adı altında 51,89-TL faiz talep etmiş, yerleşik içtihatlar uyarınca bunun temerrüt faizi olarak kabulüne karar vermek gerekmiş, tarafların tacir olması sebebiyle kaçak elektrik tespit tutanağından takip tarihine kadar Mahkememizce avans faizi işletilerek yapılan hesaplamada davacının 58,64 TL faiz talep edebilecekken 51,89-TL faiz talep ettiği anlaşıldığından faiz talebi uygun bulunmuş, bunun dışında yukarıda bahsedilen sebepler nedeniyle faize KDV işletilerek talep edilen bedel yönünden davanın reddi gerekmiş, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, takibin 2.699,28-TL alacak yönünden devamına, itirazın kısmen iptaline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davacı tarafından başlatılan İstanbul Anadolu ——–.İcra Müdürlüğü’nün —-. Sayılı icra dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin; 2.647,39-TL asıl alacak ve 51,89-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.699,28-TL üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca değişen oranlarda işleyecek avans faizi yürütülmek sureti ile devamına, fazlaya ilişkin istemin ve faize KDV işletilmesi talebinin reddine,
2-Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 184,39-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 46,26-TL harcın mahsubu ile bakiye 138,13-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 46,26-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı toplam 77,66-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 712,00-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan(—– davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden—- göre davacı vekili için takdir olunan—- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden—göre davalı vekili için takdir olunan 9,35-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı.