Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/976 E. 2019/187 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/976 Esas
KARAR NO : 2019/187

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2017
KARAR TARİHİ : 21/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;———–.’nin yetkili bayi olan …’den 29/04/2016 tarihli faturalar ile KDV-ÖTV dahil 94.000 TL bedel ile 2 adet ——- ticari araç satın alındığını, her iki aracın garanti süresi 2 yıl ve 100.000 km.olduğu, özel tasarlanmış olduğu, Ticari araçlar alındıktan kısa süre sonra bire bir aynı arızalarla ile her ikisi de arızalanmış ve defalarca yetkili servise götürülmesine rağmen arızalar giderilmediği, aynı model ve marka olan iki araçtaki arızaları aynı olması tesadüf olmadığı, her iki araçtaki arızaların üretiminden kaynaklı ve kronik arızalar olduğu, bu araçların arızalarından kaynaklı olarak çalıştırılamaması sebebi ile davacı şirketin maddi kaybının olduğundan bahisle öncelikle 2 aracın satış bedeli olan 188.000 TL’nin ödeme tarihi olan 29/04/2016 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsili ile, araçların çalışmamasından kaynaklı kayıp için şimdilik 10.000 TL ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ———-. vekili civap dilekçesinde; Dava konusu araçların müvekkili firmaya hiçbir zaman bakıma getirilmediğini, araçlardan ——– plakalı aracın 26/01/2017 tarihinde—————– bakım için götürüldüğünü yetkili serviste araç hasarının araca konulan ———- sıvısının yetersizliğinden kaynaklandığının belirlendiğini, dava konusu —————– plaka sayılı aracın servise bakım için götürüldüğünü, ancak yetkili serviste dava konusu araçtaki şikayetin araca konulan ——-sıvısının yetersizliğinden kaynaklandığının belirlendiğini, şikayet giderilmek suretiyle 17/06/2017 tarihinde davacıya teslim edildiğini, araçta gizli ayıbın hulunması halinde bile kanunda yer alan ihbar sürelerine uyulmadığını, iddia edildiği gibi dava konusu araçta ilgili ayıbın ortaya çıktığı anda derhal satıcıya bildirilmesi gerektiğini, aksi takdirde yapılmayan bildirimlerin alıcının ayıbı kabul edileceğinin varsayılacağını, bu bildirimlerin kullanılmamasının alıcının ayıptan doğan haklarım kötüye kullanması sonucunu doğuracağını, dava konusu araçta bulunduğu iddia edilen gizli ayıbın ihbar yükümlülüğünün 22/06/2017 tarihinde yapılarak yerine getirilmediğini, dava dilekçesindeki onarımın 6,166,00 TL onarını ücreti ile halledilebilecekken 2 aracın satış bedelinin istenmesi değil onarımın yapılmasının yasal düzenleme gereği olduğunu savunarak, davacının davasının zamanaşımı ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …———„ vekili cevap dilekçesinde; alıcının malı teslim aldıktan sonra incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak amacıyla durumu satıcıya ihbar etmekle yükümlü olduğunu, davacının tüketici olmadığını, satıcı ile üreticiye ithalatçının müteselsil sorumluluğunun sadece 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda tüketiciler lehine düzenlendiğini, bıı itibarla imalatçı olan müvekkili firmanın müteselsil sorumluluğuna gidilemeyeceğini, müvekkili yönünden husumet yokluğundan davanın reddi istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili 21/02/2019 tarihli dilekçesi ile, davadan feragat ettiklerini davalılar ile sulh anlaşması yaptıklarını bildirmiştir. Vekaletnamenin kontrolünde davacı vekilinin davadan feragate yetkili olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK madde 307 ve devamında düzenlenen feragat, davacının netice-i talebinden kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi (HMK.24), davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz.
Feragat, davayı sona erdiren, yapıldığı anda sonuç doğuran, kesin bir usul işlemi olup, HMK 311. maddesi uyarınca, karşı tarafın muvafakatine gerek olmaksızın kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğundan, somut olayda davacı yazılı beyanı ile usulüne uygun şekilde davadan feragat ettiğini beyan ettiğinden açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ayrıca davalı vekillerinin 21.02.2019 tarihli duruşmada vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmemeleri nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmemiş ve davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harcın peşin alınan 3.381,35 TL harçtan mahsubu ile artan 3.336,95 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekilleri vekalet ücreti talep etmediklerinden vekalet ücreti taktirine yer OLMADIĞINA,
5-Artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde gider avansının ait olduğu tarafa İADESİNE,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içinde istinaf yolu kabil olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı yapılan inceleme sonunda karar verildi.