Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/962 E. 2019/1398 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/962 Esas
KARAR NO : 2019/1398 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2017
KARAR TARİHİ : 19/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —- sektöründe hizmet verdiğini, davalı tarafın siparişleri üzerine basılan ve davalıya teslim edilen ürünlerin karşılığında müvekkili şirketin davalı borçludan —. tutarında alacağı bulunduğunu, davalının ürünlerin bedeli olan fatura tutarındaki alacağı ödemediğini, İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, borçlunun itirazı ile takibin durduğunu, beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı şirkete karşı hiçbir borcu bulunmadığını, davacının ticari ilişki nedeniyle üzerine düşen kısmı ifa etmediğini ve bunu kanıtlamak zorunda olduğunu, davacının faturalara sahip olmasının ve faturalara itiraz da bulunulmamasının davacıyı alacaklı konumuna getiremeyeceğini, haksız davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatına ilişkindir.
Dava dosyası içerisine alınan İstanbul Anadolu —— İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine ——— tutarındaki toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihiden itibaren asıl alacağa işleyecek (———– avans faiz) faiz ile tahsilinin talep edildiği, davalının süresinde borca, faiz oranına, vekalet ücretine, faizin başlangıç tarihine ve tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Her iki tarafın da tacir olması ve TTK 64. madde uyarınca defter tutma yükümlülüğünün bulunması sebebiyle TTK 83. madde ve HMK 222. madde uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda; Davacının kanuni ticari defterleri kendi adına delil vasfına haiz olduğu, Davalının inceleme günü gelmemiş ve yerinde inceleme talebinde bulunmamış olduğu, davaya konu olan ürünlerin teslimi sırasında, davacı tarafından düzenlenen ——– nolu fatura dayanağı—– tarih —- nolu fatura dayanağı — nolu irsaliyelerin üzerinde isim ve imza bulunduğu, davacının davalıdan—- alacaklı olduğu, şeklinde raporunu sunmuştur.
Davalı şirket çalışanlarının liste halinde bildirilmesi için —- müzekkere yazılmış, gelen cevabi yazıda, davacı tarafça sevk irsaliyelerinde ismi bulunan kişinin fatura konusu malın teslim edildiği tarihte davalı şirkette sigortalı olarak çalıştığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkemece alınan bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmakla bilirkişi raporunda yer alan tespitler Mahkememizce de uygun bulunmuştur. Davalı tarafa ticari defterlerini bilirkişi incelemesi için hazır etmesi hususunda ihtaratlı tebligat yapılmış ancak davalı taraf inceleme gününde defterlerini sunulmadığı gibi yerinde inceleme talebinde de bulunmamıştır. Davacı tarafça düzenlenen sevk irsaliyelerinin teslim alan kısmı imzalı bulunmakta olup bunlardan ismi okunan—– fatura konusu malların teslimi tarihinde davalı şirkette çalıştığı — kayıtları ile ortadadır. Bununla birlikte davalı inceleme gününde defter sunmamakla birlikte sevk irsaliyelerinde isim ve imzası bulunan kişilerin kendi çalışanı olmadığını iddiasında da bulunmamıştır. Hal böyle olunca fatura konusu malların sevk irsaliyesi ile davalı tarafa teslim edildiği değerlendirilmiştir. Buna karşın davalı tarafça fatura konusu tutarların ödendiğine ilişkin somut bir delil getirilmemesine göre, bilirkişi raporuyla, tespit edildiği üzere takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 4.153,60-TL -TL alacaklı olduğu belirlenmiştir.
Ayrıca tarafların tacir olması ve ticari ilişkiye dayalı mal alım satımı sözkonusu olması dolayısıyla uygulanması gereken faizin avans faizi olduğu, alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesi gerektiği, davacı alacağı takip öncesi itibariyle belirli (likit) olduğundan İİK 67/2 uyarınca %20 oranında davacı lehine icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; Davalının İstanbul Anadolu —-icra Müdürlüğünün —Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin —-asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına,
2-Kabul edilen tutarın % 20 oranında icra inkar tazminatı olan —- nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli — harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan— peşin harcın mahsubu ile bakiye — davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan —- başvurma harcı, — peşin harcın toplamı olan — davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam —- yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- —— göre davacı vekili için takdir olunan — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı , davalının yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı