Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/961 E. 2021/607 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/961 Esas
KARAR NO : 2021/607
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2017
KARAR TARİHİ : 27/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin—- tarihinde maliki olduğu— plakalı— aracın, dava dışı— davalılardan — sevk ve idaresindeki — plakalı araç tarafından çarpılmak suretiyle hasar gördüğünü, davalı — acele işinin olduğunu, iletişim bilgilerini vererek akşam tutanak tutulmasını önerdiğini, ancak vermiş olduğu cep numarasına akşam cevap vermediğini bu nedenle tutanak tutulamadığını, müvekkilinin aracına çarparak araçta hasar oluşmasına sebep olan davalı —- müvekkilinin zararlarından sorumlu tutulması gerektiğini, davalı — işleten sıfatı ile müvekkilinin zararlarından sorumlu olduğunu, —- kaza tarihini de kapsar şekilde —- sigortalı olduğunu, bu nedenle sigorta şirketinin de maddi tazminat bedelinden sorumlu olduğunu, müvekkiline ait araçta trafik kazası sebebiyle meydana gelen hasarın karşılığı olarak şimdilik — kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmedilmesine, müvekkiline ait araçta meydana gelen yargılama aşamasında tespit edilecek olan değer kaybı için şimdilik — kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı — dilekçesinde özetle; Davacı tarafından dava açmadan önce müvekkili sigorta şirketine herhangi bir başvuruda bulunulmadığını, bu haliyle dava şartının gerçekleşmediğini, —- ile dava açmadan önce sigorta şirketine başvuru yapmanın zorunlu hale getirildiğini, bu nedenle davanın, müvekkili sigorta şirketi yönünden usulden reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının tespiti, kusur oranlarının belirlenmesi ve sonrasında alanında uzman bir bilirkişiye davacıya ait araçta meydana gelen hasar ve değer kaybının tespit ettirilmesinin gerektiğini, ilgili genel şartlarda civatalı parçalarda yapılacak herhangi bir değişimi veya onarımın değer kaybına neden olmayacağının açıkça belirtilmiş olduğunu, davacının aracında böyle bir onarımın söz konusu ise, araçta değer kaybının oluştuğunun da kabulünün mümkün olmayacağını, davacı vekilinin temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinin müvekkili sigorta şirketine de yöneltmesinde yasal isabet bulunmadığını, davacının dava tarihinden önce davaya konu değer kaybı talepleri ile ilgili müvekkili sigorta şirketine herhangi bir başvuruda bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinin davacıya karşı temerrüdünün söz konusu olmadığını, müvekkili sigorta şirketinin aleyhine hüküm kurulması durumunda müvekkili şirketin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini, bu nedenlerle açılan davanın müvekkili sigorta şirketi yönünden usulden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin davalılar—- usulüne uygun tebliğ edildiği ancak cevap vermedikleri görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacıya ait– plakalı araç ile davalı— ait diğer davalı — sevk ve idaresindeki— plakalı aracın —- tarihinde karıştığı kazada davacıya ait araçta meydana gelen hasar ve değer kaybı bedelinin davalı işleten, sürücü ve sigorta şirketinden tahsili istemli maddi tazminat davasıdır.
Davacının dava açmadan önce sigorta şirketine başvuruda bulunmadığı anlaşılmış, ancak bu husus tamamlanabilir bir dava şartı olduğundan Mahkememizce davacı tarafa sigorta şirketine başvuruda bulunması için kesin süre verilmiş, davacı tarafça verilen kesin süre içerisinde sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu dosyada mübrez —— yevmiye nolu ihtarnameden tespit edilmiştir. Hal böyle olunca sigorta şirketi yönünden dava şartları tamamlanmıştır.
Mahkememizce savcılık dosyası, hasar dosyası celp edilmiş, kaza anındaki araç sürücüsü davacı tanığı — yeminli beyanı alınmıştır. Tanık beyanında özetle; kendisinin orta şeritten seyir halinde iken diğer aracın sol şeritte olduğunu, kendisinin kullandığı aracın davalıya ait aracın gerisinde olduğunu ancak aracı geçmek üzereyken davalıya ait aracın kendi şeridinden çıkarak tanığın şeridine girdiğini ve bu nedenle kazanın oluştuğunu, çarpışma sonrası dengesini kaybettiğini, ancak çarpışma öncesi denge sorunu olmadığını, beyan etmiştir. Her ne kadar dosyada aracın davalı — tarafından kullanıldığına ilişkin bir delil yok ise de; Davalı— tarihli duruşmada kazanın nasıl meydana geldiğini anlatmış olup, davalı– ait aracın aracın davalı —– tarafından kullanıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların kusur durumu ve meydana gelen hasar/değer kaybı bedellerinin belirlenmesi amacıyla makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişinin —– tarihli raporunda özetle: “Davalının iddiası gibi motosikletin dengesini kaybedip düşmesi durumunun inandırıcı olmadığı, dosya kapsamında —- devrildiği yönünde — olmadığı, kaza sonrasında —– sol şerit ile orta şerit arasında durduğu, bu nedenle tanığın beyanını– doğruladığını, Davalı sürücü — idaresindeki otomobili ile kontrolsüz biçimde şerit değiştirerek —arka yan kısmından çarptığı, kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğunu, dava dışı — kazanın meydana gelmesinde kusurlarının olmadığını, somut olayda — devrilmediğini, fotoğraflardan — gözle görülebilir bir hasar olmadığının anlaşıldığı, servis kabul formunda hiçbir işlem yapılmadığının belirtildiği, — tanesinin dava konusu kazada hasar görmesinin mümkün olmadığı, ön panel, ön panel takozu, radyatör, radyatör davlumbazı, pedalin motosikletin ön kısmında bulunduğu bu nedenle kazada hasarlanmasının mümkün olmadığı, servis bedelinde panel bedelinin—- olup kaza tarihi itibariyle uygun olduğu, panelin sökülmesi, boyanması, montajı için — işçiliğin uygun olduğu, dava konusu aracın hasar tutarının —- değer kaybının —- olmak üzere toplam zararının — olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” içeriğinde raporunu mahkememize sunmuştur. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı taraf rapora itiraz etmiştir. Yargılama devam ederken —— tarihli—- kararına göre; —- birinci cümlesinde yeralan “ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yeralan “ve genel şartlarda’’ ibaresinin iptal edilmiş olması sebebiyle; genel şartlar davacı açısından tazminat belirlenmesinde uygulanamayacaktır.—- ilamında açıkça: “Hem olay tarihi hem de poliçe tanzim tarihi itibariyle—- yeni genel şartları yürürlüktedir. Ancak ne var ki, somut uyuşmazlığa uygulanması gereken kanun maddesinin — aykırı olduğu değerlendirilerek —- iptal başvurusu neticesinde ilgili kanun maddesinin —- iptaline karar verilmiştir. Bu durumda sigorta şirketleri yönünden de araç değer kaybının gerçek zarar ilkesine ve —- benimsenen yönteme göre yapılması için davacı aracının hasarsız haldeki ikinci el değeri ile hasar sonrası tamiri yapıldıktan sonraki ikinci el değerinin piyasa rayicine göre saptanması ve karşılaştırılması suretiyle belirlenmiş olması gerekecektir.” gerekçesi ile bu hususa değinilmiştir. Yine———- tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmiştir. Bu halde, değer kaybı hesabının yukarıda belirtilen—– uygulamasına göre kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ve bu bedele hükmedilmesi gerekmekle bilirkişiden davacının rapora itirazları ve değer kaybı yönünden ek rapor almak gerekmiştir. Bilirkişi ek raporunda özetle; hasara ilişkin kök raporda hangi parçanın neden kabul edilmediği veya edildiğinin açıklandığı, görüşün değiştirilmesini gerektirecek dosyada yeni bir şey olmadığını, davacıya ait aracın kaza öncesi rayiç değerinin — kaza sonrası rayiç değerinin— olduğu ve piyasa şartlarında değer kaybının —- olduğu görüş ve kanaatleri ile raporunu ibraz etmiştir. Davacı taraf ek rapora da itiraz etmiş ise de; aşağıda belirtilen sebeplerle rapora itirazları yerinde görülmemiş ve kök ve ek rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bilirkişi raporunda davalıya sigortalı aracın %100 kusurlu olduğunu tespit etmiş olup, bu tespitin dosyada mübrez fotoğraf ve tanık beyanı ile uyumlu olduğu anlaşıldığından Mahkememizce de aynen benimsenmiştir. Zira davalı tarafça sunulan fotoğrafta da görüleceği üzere, davalıya ait aracın kaza anında şerit değiştirdiği, yine davacıya ait aracın dengesini kaybederek düşmediği açıktır. Davalı —– duruşmadaki beyanında; kendisinin ışıklarda durduğunu, tırın davalının sağına doğru yanaşırken davacının tır ile davalının kullandığı aracın arasına girerken dengesini kaybettiğini, kazanın bu şekilde meydana geldiğini beyan etmiş ise de; fotoğraflardan davalının ışıklarda durmadığı aksine şerit değiştirmeye çalıştığı açıktır. Hal böyle olunca tanık beyanı ile uyumlu bilirkişi raporuna aynen itibar etmek gerekmiştir. Davacı taraf raporda tespit edilen tazminat tutarına itiraz etmiş ise de; bilirkişice servis formunda hasara ilişkin düzenlenen kalemlerin—- ön kısmında olduğunu ve kazaya bağlı hasar olmadığını tespit etmiş olup, gerçekten de fotoğraflardan davacıya ait aracın yalnızca arka kısmına çarpıldığı anlaşılmış olup, motosikletin ön kısımlarına ilişkin hasar kalemlerinin davalılardan tazmini talebi uygun bulunmamış ve rapora itirazları yerinde görülmemiştir. Yine değer kaybının piyasa şartlarına ve hasar olduğu kabul edilen — bedeline bağlı olarak hesaplandığı göz önüne alındığında rapor hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş, davacının değer kaybına ilişkin rapora itirazları yerinde görülmemiştir. Neticeten bilirkişinin kök ve ek raporu doğrultusunda — hasar bedeli ve –değer kaybı olmak üzere toplam —— maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiş, sigorta şirketi dava tarihinden önce temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren faiz işletmek gerekmiş, tazminat konusu olay haksız fiil niteliğinde olduğundan diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmiş ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacıya ait araçta oluşan hasar nedeniyle —, değer kaybı nedeniyle – olmak üzere toplam – maddi tazminatın davalılardan — yönünden kaza tarihi olan— tarihinden itibaren diğer davalı—– yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 85,39-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 75,06-TL harcın mahsubu ile bakiye 10,33-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından harcanan 75,06-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 106,46-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça keşif harcı olarak yatırılan 221,80-TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.551,90-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%28,44 Kabul %71,56 Ret) 441,36-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden 2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 1.250,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı—- kendini vekille temsil ettirdiğinden 2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen kısım yönünden davalı vekili için takdir olunan 1.250,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——-verilmesine,
9-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekillinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı. 27/04/2021