Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/948 E. 2021/736 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/948 Esas
KARAR NO : 2021/736
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2017
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı şirketten—— alacağının olduğunu, davalı şirketin bu alacağı ödemeye yanaşmadığı alacak için İstanbul Anadolu —— İcra Müdürlüğü’nün —- Sayılı dosyası kapsamında icraya konulduğunu, ancak davalı şirketin haksız olarak takibe itiraz ettiğini, davalı şirketin hem yetkiye hem de borca itiraz ettiğini, iki itirazın da haksız olduğunu, TBK 89. Madde ve HMK 10. Madde gereğince —–İcra Daireleri’nin yetkili olduğunu, borca itirazın da hukuki bir dayanağı olmadığını, ödemeden kaçınmak için kötü niyetli olarak yapıldığını, takibe konulan fatura sıhhatli bir fatura olduğunu, ticari defterlerin incelendiğinde de bu durumun anlaşılacağını, bu nedenlerle İstanbul Anadolu ——-. İcra Müdürlüğü’nün —-Sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatın hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edildiği ancak cevap vermediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle fatura alacağına dayalı olarak başlatılan İstanbul Anadolu—. İcra Müdürlüğünün —- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş olup, incelenen icra dosyasında davalıya ödeme emrinin 21/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalının aynı gün borca ve yetkiye itiraz ettiği anlaşılmıştır. Mahkememizce tarafların— formları celp edilmiş olup, davalının takip konusu faturayı vergi dairesine beyan etmediği tespit edilmiştir.
Davacının defterlerinin incelenmesi amacıyla mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişinin 24/05/2018 tarihli raporunda özetle; davacı şirketin 2017 yılı defterlerinin delil vasfına haiz olduğunu, davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş faturalar karşılığı ve faturalar karşılığı yapılan tahsilatlar sonucu davacının davalı firmadan 5.504,70-TL alacaklı olduğunun görülüğü belirtilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalının —- bulunması sebebiyle defterlerinin incelenmesi için talimat yazılmış, talimat mahkemesince çıkarılan tebligata rağmen davalının defterlerini sunmadığı anlaşılmıştır.
Bilindiği gibi fatura tek başına alacağı ispata elverişli değildir. Fatura konusu hizmetin/malın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir. Belirtilen belgeler davalı defter kayıtları, imzalı sevk irsaliyesi, mutabakatname, vergi kayıtları gibi her türlü ispata yarar yasal delil olabilir. Benzer nitelikte Yargıtay — Sayılı ilamında: “Davacı tarafından münhasıran davalının ticari defterlerine dayanılmamış olduğuna göre davalı defterlerinin sunulmaması tek başına davacının defterlerine göre davacının alacaklı olduğunun kabulüne olanak vermez.” gerekçesi ile bu hususa değinilmiştir. Dosyanın gelinen aşamasında; davalının vergi kayıtlarında davacı lehine bir beyan kaydının bulunmaması, sevk irsaliyelerinde teslim alan kısmında imzanın boş olması ve davalı tarafça defterlerin ibraz edilmemesi sebebiyle Mahkememizce davacıya yemin teklifi hatırlatılmıştır. Zira davacı ile davalı şirket muhasebecisi arasında geçtiği anlaşılan yazışmalarda davalı şirket muhasebecisinin, davacı şirket çalışanının ödeme talebi üzerine; talebin muhasebeye iletildiği, en kısa sürede çözülmesini umduğu, ödeme planında değişiklik olmadığını ama hatırlatma anlamında destek olmaya çalışacaklarını beyan ettiği, bu hususun açıkça borcun tamamını kabul eder nitelikte bir beyan olmadığı, sadece talebin iletildiği aksi düşünülse bile şirket yetkilisi dışındaki çalışanların borcu kabul etmeye yetkili olmadıkları açıktır.Davacı vekili yemin teklifinde bulunduklarını beyan etmiş, mahkememizce davalı şirket yetkililerinin yemin etmesi için talimat yazılmış, Talimat mahkemesince şirket yetkililerine çıkarılan tebligata rağmen şirket yetkililerinin hazır bulunmaması sebebiyle bila ikmal dosya mahkememize iade edilmiştir.
Yemin için davet edilen kimse, tayin edilen gün ve saatte mahkemede geçerli bir özrü olmaksızın bizzat hazır bulunmaz yahut hazır bulunup da yemini iade etmez ya da yemini eda etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılır. Davalı şirket yetkilileri yemin davetine rağmen hazır bulunmadığından, davacının takip konusu fatura alacağı kadar davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmış, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, icra takibinde işlemiş faiz talep edilmiş ise de eldeki davada harçlandırılmadığından davanın tam kabulüne, takibe yapılan itirazın ise kısmen iptaline karar vermek gerekmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün — sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 5.504,70-TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca yıllık %9,75 ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi yürütülmek sureti ile devamına,
2-Kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 376,03-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 94,01-TL’nin mahsubu ile bakiye 282,02-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40-TL başvurma harcı ve 94,01-TL peşin harç toplamı olan 125,41-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 960,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden —— göre hesaplanan davacı vekili için takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar miktar itibariyle KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı.