Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/931 E. 2021/115 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/931 Esas
KARAR NO : 2021/115
DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 25/08/2017
KARAR TARİHİ : 20/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalının— —- sırasında alacak kayıt talebinde bulunan alacaklı olduğunu, davacının alacaklı olduğu— iflas masasına kaydettiğini, kaydedilen alacağın —-tarafınca reddedildiğini, davacı alacağının —— ipotekli alacalının ise kanundan dolayı reddedilmediğini, ikinci alacaklılar toplantısına bırakılmak suretiyle akıbeti meçhul bir alacak olarak sürüncemede bırakıldığını, müflis şirket iflas idaresi, iflas masasına kaydedilen davacı alacağının bir kısmı reddedildiğini bir kısmının ise kanun gereği reddetmediğini, ikinci alacaklılar toplantısına kadar akıbetinin netleşmesini ötelediğinden işbu sıra cetveline itiraz davasının açılmasının zorunlu olduğunu davacının belirterek, davacının reddedilen — alacağının kabulü ile sonuçlandırılmayan —- alacağının masaya kayıt ve kabulünü, sıra cetvelinin buna göre düzeltilmesine karar verilmesinini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müflis deniz —- tarihinde iflasına karar verildiğini, davalının müflis olması sebebiyle İİK 194. Maddede yer alan “iflas halinde acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları duru ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir” düzenlemesi uyarınca öncelikle huzurda açılmış olan davanın durmasına karar verilmesi gerektiğini, davanın öncelikle süre yönünden reddedilmesi gerektiğini, davanın kayıl kabul davası olduğu söz konusu davanın sıra cetvelinin ilanı ya da tebliği tarihinden itibaren——gün içerisinde açılması gerekliğini, davacının iddia edilen alacağının kayıt ve kabulü için iflas idaresine başvurduğunu, başvurusunun—– olarak iflas masasına kaydedildiğini, varlığı iddia edilen alacaklarda ilgili olarak müflisin sorgusu alındığını, alacaklının beyanı, belgeleri, şirket kayıtları incelendiğini, masaya kaydedilen alacağın—– kısmının reddine karar verildiğini, takibin durması ve düşmesi başlıklı —- göre rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplere iflastan sonra da takip alacaklıları tarafından iflas masasına karşı devam edilir ve satış bedeli —- rehinli alacaklılara paylaştırılır, hükmünün olduğu, davacının ipotek ile teminat altına almış olduğu alacaklarına kavuşmasının tek yolunun iflas idaresinin kabulü olmadığının görüleceğini, bu nedenle—- alacağın ikinci alacaklılar toplantısına bırakılması sebebiyle kayıt kabul davasının açılmasında hukuki yara bulunmadığını, davanın reddedilmesi gerektiğini, davacının İİK. Madde 206 da sayılan imtiyazlı alacaklılar arasında olmadığını, alacağın varlığını kesinlikle kabul etmemekle birlikte davacının alacağının imtiyazlı olmadığının sabit olduğunu, alacaklılar arasında yer almasının hukuka ve kanuna aykırılık oluşturduğunu, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davacı tahmiline karar verilmesini arz ve talep ettikleri görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davacı banka tarafından müflis şirket aleyhine açılan kayıt kabul davasıdır.
Davacı, müflis şirketi ile aralarında kredi sözleşmesi ilişkisinin olduğu, müflisle olan kredi sözleşmelerine binaen nakit kredi, kredi kartı, gayrinakdi çek kredisinden kaynaklanan alacakları olduğunu, masaya yaptığı başvuruda masanın—- kısmını reddettiğini, —– ipotekli kısmı ise reddetmediğini ancak ikinci alacaklılar toplantısında değerlendirilmesine diyerek sürüncemede bıraktığını ileri sürerek ———-alacaklarının masaya kaydedilmesini talep etmiştir.
—– iflas kararını veren mahkeme numarası, kararın kesinleşip kesinleşmediği, iflas idare temsilcileri atanıp atanmadığı, atanmış ise yetki sınırları ve isim ve adresleri, davacının alacak kaydı için verdiği dilekçe, ekleri ve iflas masasının kararı, sıra cetveline ilan tarihleri, red kararının davacıya tebliğ tarihi, davacının masraf verip vermediği, ikinci alacaklar toplantısının yapılıp yapılmadığı hususlarında müzekkere ile gerekli bilgi ve belgeler istenmiştir.
Müflis şirketin, — dosyasında — tarihi itibariyle iflasına karar verildiği anlaşılmıştır. İflas kararının halen —- olduğu görülmüştür.—— ilamı ile onandığı, dosyanın karar düzeltme aşamasında olduğu görülmüştür.)
Uyuşmazlık konusu olan ilk husus iş bu dava için dava şartı olan davanın süresinde açılıp açılmadığı hususudur.
2004 sayılı İİK.nun 235. maddesine göre sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Aynı kanunun 223/3 maddesine göre de “İflâs idaresi toplantıları,—— veya herhangi bir alacaklının gündem belirlemek suretiyle yapacağı talep üzerine—– müdürünün toplantı gününden en az yedi gün önce göndereceği çağrı üzerine yapılır.—- kararlarını çoğunlukla alır; ancak toplantıya her üç—- da katılmaması hâlinde —–görevini yüklenir ve —-adına tek başına karar alır. Toplantıya—- memurlarından birinin veya ikisinin iştiraki hâlinde—– de bu toplantıya katılır. Karar alınamaması hâlinde iflâs dairesi müdürünün oyu doğrultusunda işlem yapılır.—-alacaklı olarak müracaat eden alacaklılar, tebligata elverişli adres göstermek ve —- çıkarılacak tarifede gösterilecek yazı ve tebliğ masrafları için avans vermek suretiyle iflâs idaresince alınacak kararların kendilerine tebliğini isteyebilirler. Bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında iflâs idare memurunun kararlarına karşı kanun yolları kendilerine tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar”.
Somut olayda, —– yazılan müzekkereye göre gelen cevaptan, davacının,—–alacak üzerinden masaya kayıt talebinde bulunduğu, bu sırada tebliğ için de masraf yatırdığı anlaşılmıştır. Masa alacağın—– alacağını ise —— denmek suretiyle masaya kayıt talebinin örtülü şekilde reddedildiği görülmüştür. Masanın bu kararı, davacı vekiline — tarihinde tebliğ edilmiş, ayrıca sıra cetveli — tarihlerinde ilan edilmiştir. Bu bakımdan iş bu kayıt kabul davasının — hak düşürücü süre içinde açıldığı sabittir.
Davacının süresinde dava açtığı anlaşıldıktan sonra açıklığa kavuşturulması gereken bir diğer husus davacının gerçekten alacağının olup olmadığına ilişkindir. Bu bakımdan inceleme yapılması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi, —- tarihli raporunda, davacı şirket ile müflis arasında kredi kartı, borçlu cari hesap kredileri, yurtdışı işletme kredisi, teminat mektubu, teminat mektubu devre komisyonu ödenen çek yaprak sorumluluk bedelleri kaynaklı banka alcğı, sigorta poliçesi, gayrinakdi çek kredisi ve çek yükümlülük tutarı, dava dışı asıl borçlu —- kefili olarak kredi kartı kaynaklı, borçlu cari hesap kredileri, olmak üzere davacı tarafından reddedilen — alacağının masaya kayıt ve kabulü ile sonuçlandırılmayan—- alacağının masaya kayıt ve kabulünün tale edildiğini, yapılan hesaplamada toplam olarak davacı tarafından talep edilebilecek tutarın —- olduğunu olduğunu mütalaa etmişlerdir.
—tarihli 1. ek rapor da kök rapor doğrultusundadır. Davacı vekili, ek rapora itiraz ederek faizlerin yanlış hesaplandığını tekrarlamıştır.
TBK’ da kural olarak bileşik faiz yasaklanmıştır.—– 3095 sayılı Kanun’ un bileşik faizle ilgili 3. Maddesinde, kanuni faiz ve temerrüt faizi uygulanırken bileşik faiz yürütülemez hükmü getirilmiştir. Ancak aynı maddenin 2. Fıkrasında TTK hükümleri saklıdır, denilmek suretiyle bu hükme istisna getirilmiş bulunmaktadır. Atıf yapılan 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 8. Maddesinde de üç aydan az olmamak üzere faizin anaparaya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesi şartı, yalnız cari hesaplarla her iki taraf bakımından ticari iş niteliğinde olan ödünç sözleşmelerinde geçerli olduğu, belirtilmektedir.—— da banka kredi sözleşmelerini cari hesap sözleşmesi olarak kabul etmektedir. Nitekim uygulamada bankalar kredi müşterileri ile yaptıkları sözleşmelerde faizin —- tarihlerinde olmak üzere üç ayda bir tahakkuk ettirilerek derhal tahsil etmeye veya dilediği takdirde derhal tahsil etmeyerek TTK’ nın 8. maddesine dayanarak ana paraya ilave etmeye ve böylelikle faize faiz yürütülmeye yetkili olduklarını belirtmektedirler. Hesap kat tarihinden temerrüt tarihine kadar geçen süredeki ana para akdi faizi, asıl alacağa eklenerek bu asıl alacağa temerrüt faizi işletilecektir.—
Buna göre de, davacının rapora olan itirazları yerinde görülmüştür. Ek raporun 3. sayfasında bilirkişinin de raporuna derc ettiği üzere, sözleşmenin 4.3 maddesinde de tarafların bileşik faizi kararlaştırdıkları görülmüş olup, buna göre davacının alacağının usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli şekilde hesaplanması için dosya tekrar bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi —- tarihli ikinci ek raporunu sunmuş; raporda bilirkişi özetle davacı bankanın—–dosyasından yaptığı alacak kaydı talebi ile bağlı olarak —- alacaklı olduğunu, davacının bu tutarın üzerinde olan —–tarihi itibariyle davacı bankanın kredi kartı anapara alacağı için — temerrüt faizi, ticari krediler kaynaklı anapara borcu alacağı için borç kapatılana kadar yıllık — temerrüt faizi talep edebileceği hesap etmiştir —– tarihli ikinci ek rapor mahkememizce denetlenerek hükme esas alınmıştır.
Davalı— vekili banka kayıtlarının esas alınması, temerrüt tarihinin—- olması gerektiği, faiz oranlarının fahiş olması gibi bir kısım itirazlarda bulunmuşsa da, mevcut sözleşme hükümleri ve uygulamaya göre hiç biri itibar edilebilir görülmemiştir
Açıklanan sebeplerle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
Davacı bankanın, müflis müflis ——–
—— kaynaklanan—-
—- kaynaklı —–
—- bedeli olarak—-
——-
Müflisin dava dışı—- kefaleti sebebiyle, tahsilde tekerrüre yer vermemek kaydıyla — olmak üzere; toplamda—— dosyasından işlem gören iflas masasına kayıt ve kabulüne;
2-Fazlaya ilişkin kısmın reddine;
3-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 27,90TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40TL başvurma harcı, 31,40TL peşin harcın toplamı olan 62,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 5.245,50TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (% 99,90 kabul %0,10 ret oranında ) olmak üzere 5.240,10TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden davalı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Temyiz yolu açık olmak üzere——- davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 20/01/2021