Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/913 E. 2019/153 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/913 Esas
KARAR NO : 2019/153

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 22/08/2017
KARAR TARİHİ : 14/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06.03.2017 tarihinde, müvekkil———- A.Ş.’ne ——— sayılı Kasko Sigorta poliçesi ile 29.01.2017-29.01,2018 tarihleri arasında sigortalı bulunan—- ait —- plakalı araca —– plakalı aracın Îstanbul——————— Caddesinde çarpması neticesinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş, bu kaza neticesinde sigortalı araçta hasar meydana gelmiş, bu kazanın oluşumunda; davalı sigorta şirketine 01,02,2016 başlangıç-01.02.2017 bitiş tarihli ——– numaralı ZMMS (Trafik) poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı————– sürücüsü ve maliki bulunduğu————– plakalı aracın kusurlu olduğu tespiti yapılmış, müvekkili şirket tarafından bu kaza sebebiyle sigortalısının aracında oluşan hasan nedeniyle, 23,03,2017 tarihinde 1.756,74-TL hasar bedeli ödenmiş, TTK’nun 1472. Maddesine göre sigortalısının halefi olmuş, bu kazanın oluşumunda, davalı sigorta şirketine sigortalı bulunan————— plakalı araç sürücüsü ———— %100 oranında kusuruna tekabül eden kısmı için ————Birliğinin 30.05.2017 tarihli —– sayılı sirkülerle bildirilen “Sigorta Şirketlerinin Birbirlerine Olan Rücu Taleplerinin Hızlandırılması Hakkında Protokol uyarınca sigortalıya ödenen 1.756,74-TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinden KTK’nun 85. ve 91. Maddeleri uyarınca tahsili İçin davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulmuş ise de olumsuz yanıt alınmış olduğundan, 1.756,74-TL’nin ödeme tarihi olan 23.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, masraf ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu—————- ait ———— plakalı araç müvekkil şirket nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sorumluluk (Trafik) poliçesi ile sigortalı olduğu, davaya konu trafik kazası ile ilgili olarak müvekkili şirket ———- nolu hasar dosyası açıldığı, müvekkil şirket sigorta şirketi olması hasebiyle teminat limitleri çerçevesinde ve Sigortalısının kusuru oranında sorumlu tutulabileceği, maddi olayda haksız fiile sebebiyet veren sigortalı araç sürücüsü olduğu takdirde sorumluluğu olduğu, maddi olaya bakıldığında ise kaza tespit tutanağından ve tutanaktaki krokinden de anlaşılacağı üzere, maddî olayın gerçekleşmesine kusuruyla sebebiyet veren plakası belirlenemeyen otobüsün haksız fiili sonucu kazanın meydana gelmesinden ötürü müvekkil şirket sigortalısının kusurunun bulunmadığından yukarıda açıklanan nedenlerle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle Sigorta şirketinin, kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan ———plakalı aracın sigortalısına ödemiş olduğu 1.756,74 TL araç hasar bedelinin davalı sigorta şirketinden davalının sigortalısının kusuru ile orantılı olarak rücuen tahsili isteminden ibarettir.
Araç işleteninin hukuki sorumluluğunun esasları ve sınırları 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan Kanun’un 85/5. maddesinde: “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” düzenlemesine yer verilmiş olup; işletenin sorumluluğunun, araç sürücüsünün kusuruyla sınırlı olduğu kabul edilmiştir. Araç işletenine düşen hukuki sorumluluğu teminat altına alan trafik sigortacısı da sigortalı araç sürücüsünün kazadaki kusuru oranında zarardan sorumlu olacaktır. TTK’nın “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. Maddesinde ise: “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosya içerisinde davacının sigortalısına yapmış olduğu ödemenin makbuzu ve ibraname bulunmakla; halefiyet koşullarının gerçekleştiği anlaşılmıştır. Bu nedenle Mahkememizce meydana gelen kaza nedeniyle ———- plakalı araçta oluşan ve dava dışı sigortalıya ödemesi yapılan hasar bedelinin kabul edilebilir olup olmadığının tespiti ve kusur oranlarının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Konusunda uzman makine mühendisi Bilirkişi ——— 05/02/2018 tarihli raporunda sonuç olarak: Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında Trafik kazası olduğu, meydana gelen kazanın, trafik kurallarına uyulduğunda “Önlenebilir bir kaza” niteliğinde olduğu, Kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, ——— plakalı aracın sürücüsü ——— Karayolları Trafik Kanunu’nun 6.1.1.46. Maddesinin b fıkrasına göre şerit değiştirmeden önce gireceği şeritte sürülen araçların emniyetle geçişini beklemek, 53. Maddesinin a fıkrasına göre sağa dönüşlerde sürücüler, sağa dönüş işaretini vermeye, sağa şeride veya dönüşe ayrılmış şeride girmeye, hızını azaltmaya, dar bir kavisle dönmeye zorunludurlar şeklindeki fıkraları ihlal ettiğini, kazada % 100 oranında kusurlu olduğu, ———— kazada kusurunun olmadığı, dava konusu hasar bedellerinin piyasa araştırmasında kadr-i maruf değer taşıdığını, faiz ile birlikte toplam bedeli 1,756,74-TL+171,28=1928,02-TL olduğu hususunda raporunu mahkememize sunmuştur.
Bilirkişi raporu her iki tarafa usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunulmamıştır. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda belirlenen kusur oranları ve hasar bedeli olaya uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur. Davacı taraf dava dilekçesi ile avans faizi talep etmiş ise de; halefiyet nedeniyle yerine geçtiği sigortalısı hangi faiz çeşidini talep edebilecekse davacı taraf da o faiz çeşidini talep edebileceğinden, davalının dava dışı sigortalısına ait ————– plakalı aracın kullanım amacının hususi olması nedeniyle avans faizi talebi uygun bulunmamış ve yerleşik Yargıtay içtihatları da göz önüne alınarak yasal faize hükmetmek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, ekspertiz raporu, kaza tespit tutanağı ,bilirkişi raporu ile delil olarak ibraz edilen belgelerin ve toplanan delillerin incelenmesi sonucunda: Halefiyet ilkesi gereği rücu şartlarının oluştuğu anlaşılmış, Mahkemece görevlendirilen makine mühendisi bilirkişinin kusur ve hasar bedeli yönünden yaptığı değerlendirmeler olaya uygun ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş, dava dışı davalı sigortalısına ait aracın kullanım amacının hususi olması nedeniyle yasal faize hükmetmek gerekmiş, davacının sigortalısına hasar bedelini ödeme tarihi olan 23.03.2017 tarihinden itibaren faiz işletmek gerektiği de gözetilerek davacının davasının kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-1.756,74-TL araç hasar bedelinin 23.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gerekli 120.02 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 88,62 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 750 TL bilirkişi ücreti ve 120,50 TL posta masrafı olmak üzere toplamda 937,90 TL’nin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılmasına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki esaslara göre hesaplanan 1.756,74 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.