Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/911 E. 2021/25 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/911 Esas
KARAR NO : 2021/25
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 22/08/2017
KARAR TARİHİ : 12/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinden kaynaklanan iş avansı alacağı bulunduğunu, söz konusu borcun ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine —— sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durduğunu, davalının davacı şirkete böyle bir borcu bulunmadığını ileri sürmüş ise de söz konusu iddianın tamamen gerçeğe aykırı olduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20 İcra İnkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, davalı ile davacı şirket arasında herhangi bir ticari iş ilişkisinin bulunmadığını, davalının tacir olmadığını, ticari defter ve kayıtlarının bulunmadığını, davaya konu miktarın davacı şirket kaynaklarından çıkışının “avans” olarak gösterilmiş olmasının ticari bir ilişkinin varlığının kanıtı olamayacağını, taraflar arasında herhangi bir mal alım satımı, hizmet alımı vs ticari ilişkinin bulunmadığını, iddia edilen ticari ilişkiye ilişkin sözleşme, yazılı belge, fatura vs. mevcut olmadığını, söz konusu borç ilişkisinin varlığının yazılı belge ile ispatlanmaya muhtaç olduğunu beyanla, davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça başlatılan——- sayılı dosyana davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar isteminden ibarettir.
Bilindiği gibi, bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. Öte yandan 6335 sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK.’nın 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Davacının mahkememize sunduğu dilekçeden dava konusu paranın dekorasyon işine ilişkin verildiği beyan edilmekle mutlak ticari dava şartlarının oluşmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda nispi ticari dava şartlarının oluşup oluşmadığı hususunu tartışmak gerekmiştir. Davalı taraf tacir olmadığını beyan etmiştir. Davalının dava dışı—— mevcuttur.——– gelen yazı cevabına göre davalının tacir kaydına rastlanmadığı anlaşılmıştır. Mahkememizce ——yazılan müzekkere cevabına göre ise davalının kafertarya işletmeciliği faaliyetinden dolayı basit usulde işe başladığı—– tarihinde işini terk ettiği bildirilmiştir. ——- gelen yazı cevabına göre işletme hesabına göre defter tuttuğu, —– verilmediği bildirilmiştir. Davalının şirket ortağı olması tacir olduğu anlamına gelmemektedir. Davalı basit usule tabi ve bildirilen gelirleri —– altındadır. Hal böyle olunca nispi ticari dava şartlarının da oluşmadığı, davalının tacir olmadığı görülmekle Mahkememizin görevsizliğine, asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğuna karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). Maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli —— Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 12/01/2021