Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/91 E. 2019/1400 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/91 Esas
KARAR NO: 2019/1400 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/06/2016
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN –
BİLEŞEN DAVA
BİRLEŞEN DAVA
DAVA TARİHİ: 01/07/2016
KARAR TARİHİ:19/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl Dava Dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nde—- Esas sayılı icra dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapıldığını, takibe dayanak oluşturan —- tarih ve —- TL bedelli Çek’in keşide edildikten sonra —- teslim edildiğini, çekin teslim alındıktan sonra —- tarafından — ilçesinde kaybedildiğini, çek hamili — tarafından kaybolan çekin kötü niyetli şahısların eline geçmesi halinde doğacak mağduriyetin önüne geçmek için çek zayi-iptal davası açıldığını, bu dava kapsamında — tarihli ve —- sayılı —– Sayfasında gerekli ilanlar yapıldığını, süresi içerisinde çek ibraz edilmediğinden İstanbul Anadolu -. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — Esas, — Karar sayılı ilamı ile çekin iptaline karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, müvekkilinin takip alacaklısını hiç tanımadığını, bu şahsa —– TL tutarlı hamiline yazılı bir çeki verecek nitelikte ticari veya kişisel ilişkisi de bulunmadığını, diğer yandan davalı takip alacaklısının iptal edilen çeki ibraz süresi içerisinde bankaya ibraz ettiğini, banka tarafından ibraz edilen çek hakkında İstanbul Anadolu- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- Esas sayılı dosyasından çek hakkında ödeme yasağı kararı verildiği hususunun çekin arkasına yazıldığını, ancak davalı takip alacaklısının ödeme yasağı kararının peşine düşmediğini, 3 defa ilan edilen çeki elinde bulundurması nedeniyle yetkili hamil olduğunu ispat etmek için çeki ilan süreleri içinde mahkemeye de ibraz etmediğini, davalı takip alacaklısı ibraz tarihi olan — tarihinden takip tarihi olan — tarihine kadar beklediğini, iptal kararı verilen çeki kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe koyduğunu, iptal edilmiş çek dolayısıyla müvekkilini haksız icra tehdidi altında bıraktığını, davalı takip alacaklısının kötü niyetli olduğunu ve esasında müvekkilinden alacaklı olmadığını, müvekkili ile davalı takip alacaklısı arasında hiçbir borç ilişkisi olmadığını, gerek çek hakkında kesinleşmiş bir iptal kararının olması, gerek davalı takip alacaklısının çek hakkında açılmış bir iptal davasının varlığından ibraz ile haberdar olmasına rağmen ilan süreleri içerisinde çeki mahkemeye ibraz etmemiş olması ve gerekse davalının iptal edilen hamiline yazılı çek üzerindeki tek ciranta olması hususları bir arada düşünüldüğünde, davalının iptali istenen takipte alacaklı olmadığını ve müvekkilinin borçlu olmadığı hususunun açık bir şekilde ortada olduğunu, bu sebeple yapılacak yargılama neticesinde davanın kabulü ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğü’nün —-Esas sayılı icra takibinin iptaline ve haksız takip nedeniyle davalı aleyhine alacağın%20 sinden az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl Dava Dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddiasının yerinde olmadığını, dava konusu çekin iptaline ilişkin İstanbul Anadolu -.Asliye Ticaret Mahkemesinin — Esas, —– Karar sayılı kararının TTK 758/1 aykırı olarak verildiğini, yine kararın HMK 388.maddesi gereği maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğini, Çekin bankaya ibraz edildiğine ilişkin bilginin banka tarafından Mahkemeye bildirilmesine rağmen Mahkemece duruşma günü beklenmeksizin çekin iptaline karar verildiğini, temyiz taleplerinin reddedildiğini, anılan Mahkeme kararının iptali için İstanbul Anadolu-.Asliye Ticaret Mahkemesinin —Esasında dava açtıklarını, hamiline yazılı çekte hak sahipliğinin ispatının çekin ibrazı suretiyle olacağı, çekin zilyetliğinin devrinin hak sahibinin teşhisi için yerli olacağı, müvekkilinin alacağına karşılık çeki aldığını, kambiyo senetlerinde illetten mücerretliği ilkesinin geçerli olduğunu, müvekkilinin çeki edinme nedenini kanıtlamak yükümlülüğünün bulunmadığını, tanık dinletilmesine muvaffakatlarının bulunmadığını, davacının kendi iddiasına göre yetkili hamilin dava dışı —– olduğu,davacının menfi tespit davası açamayacağını, bu sebeplerle davanın reddine, davacının İİK 72/4 gereği icra kasasına girecek paranın alacaklıya ödenmemesi doğrultusunda tedbir kararı aldırılmış olması ve müvekkilinin alacağını geç almasından dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekiline % 20 den aşağı olmamak kaydı ile tazminat ödemesine hükmedilmesini, tazminatın davacı borçlunun yatırmış olduğu teminattan alınmasını, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Birleşen Dava Dosyasında dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesinin — Esas, — Karar sayılı kararı ile müvekkilinin meşru hamili olduğu, keşidecisinin … olan, – keşide tarihli, –TL bedelli,—Şubesinin muhatabı olduğu – numaralı çek hakkıda davalı — başvurusu üzerine zayi sebebi ile iptal kararı verildiğini, ancak İstanbul Anadolu -. Asliye Ticaret Mahkemesinin — Esas sayılı dosyasından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın HMK 388.maddesi gereği maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğini, iadeyi muhakemeye de tabi olmadığını, Çekin bankaya ibraz edildiğine ilişkin bilginin banka tarafından Mahkemeye bildirilmesine rağmen Mahkemece duruşma günü beklenmeksizin çekin iptaline karar verildiğini, müvekkilinin çeki süresinde bankaya ibraz ettiğini, TTK 758/1 maddesine aykırı olan İstanbul Anadolu -.Asliye Ticaret Mahkemesinin — Esas, —Karar sayılı kararı ile müvekkilinin meşru hamili olduğu , keşidecesinin … olan, – keşide tarihli, -TL bedelli, — Şubesinin muhatabı olduğu —- numaralı çek hakkında verilen zayi sebebi ile iptal kararının iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Birleşen Dava Dosyasında davalı cevap dilekçesinde özetle;—–Şubesine ait, – çek nolu, — keşide tarihli ve—TL bedelli, keşidecisi … olan çeki iş amacıyla —- bulunduğu sırada kaybettiğini, bunun üzerine mezkur çekin kötüniyetli üçüncü şahısların eline geçmesi halinde telafisi güç zararların önüne geçebilmek adına ve kaybolan çekin kimin elinde bulundurduğu, İstanbul Anadolu -.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından tüm hukuki prosedür ve ilanlar yerine getirilerek – tarihli – esas, — karar sayılı ilamıyla dava konusu çekin iptaline karar verildiği, bu nedenle davacı tarafından iptali istenen kararın usul ve yasaya uygun olarak verildiği ve kesinleştiği, davacının — tarihinde bankaya çeki ödeme talebi ile ibraz etitğinden çek hakkında iptal davası açıldığını öğrenmesine rağmen çeki ilgili mahkemeye ibraz etmeyerek kötüniyetle (1) sene beklediğini, davacının iddiası aksine TTK 758 maddesi değil TTK 763 gereği davacının çeki ibraz etmesi ve çekin istirdadı için dava açılmasına olanak sağlanması gerektiğini, bu sebeple İstanbul Anadolu -. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülemkete olan — Esas sayılı menfi tespit davasının bekletici mesele yapılmasını, TTK md. 763 gereği davacı tarafından mahkemeye ibraz edilmesi gereken ancak ibraz edilmeyen çek hakkında verilen iptal kararının yerinde ve hukuka uygun olduğundan huzurdaki davanın reddine, yagrılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, Davalı tarafından davacı hakkında İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğünün – Esas sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine özgü takibine konu olan — günlü — TL bedelli çekin keşide edildikten sonra —-teslim edildiği ve bu şahıs tarafından teslim alınan çekin teslim alındıktan sonra – İlçesinde kaybedildiği, İst. Anadolu -.ATM —-Esas ile açılan zayi nedeniyle çek iptali davasında —- K. ile çekin iptaline karar verildiği, davacının çekin hamili ile ticari ilişkisinin bulunmadığı, çeki bankaya ibraz edenin kötüniyetli olduğu, bu nedenle çek bedelinin alacaklıya ödenmemesi için tedbir kararı verilmesi ve borçlu olmadığının tespiti, takibin iptali ile %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesi istemine ilişkindir.
Birleşen dava; hukuki niteliği itibariyle; İstanbul Anadolu -.Asliye Ticaret Mahkemesince,—– Şubesinin ait, keşidecisi … olan, —- keşide tarihli, –TL bedelli, – – numaralı çek hakkıda verilen iptal kararının iptaline ilişkindir.
Asıl davada, İstanbul Anadolu -.Asliye Hukuk Mahkemesinin – tarih ve – Esas, — Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı vermesi üzerine dosya Mahkememize tevzi edilmiş ve yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
İstanbul -.Asliye Ticaret Mahkemesinin- Esasında, davacı – tarafından – hakkında açılan davada, Mahkeme – tarih ve -Karar sayılı kararı ile dava dosyasının, Mahkememizin – Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
İstanbul Anadolu –.Asliye Hukuk Mahkemesinin – tarihli tensip kararı ile %40 oranında teminat yatırılması mukabilinde icra veznesine yatan paranın davalı takip alacaklısına ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmiştir.
Mahkememiz – tarihli verilen ara kararı uyarınca; davacının – günlü dilekçe ile yaptığı talebinin kabulü ile davacı hakkında davalı tarafından İstanbul Anadolu -.İcra Müdürlüğünün –Esas sayılı dosyayla başlatılan takip nedeniyle davacı borçlunun davalı alacaklı aleyhine açtığı menfi tespit davası ile ilgili olarak İstanbul Anadolu -.Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiş tensip kararı ile davacının – tarihinde – nolu tahsilat makbuzu ile teminat olarak -TL nin yatırlımış olduğu, –TL nakti teminatın, davacı tarafından iş bu kararın tebliğinden itibaren – gün içerisinde ” Kati süresiz banka teminat mektubu ” ibraz edildiği takdirde davacıya iadesine, karar verilmiştir.
Dava konusu çek hakkındaki İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının — Soruşturma nolu dosyasının uyap kaydı istenmiştir. Dosyada savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, savcılık kararının İstanbul Anadolu -.Sulh Ceza Hakimliğinin – tarih ve — D.İş sayılı kararı ile kaldırıldığı, akabinde Savcılık tarafından tekrardan yapılan soruşturma üzerine — tarihli Savcılık kararı ile tekrardan “kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, görülmüştür.
Davacının dolandırıcılık ve sahtecilik iddiası hakkında C.Başsavcılığınca kamu adına kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği görülmektedir. Esasen davacı dava dilekçesinde böyle bir iddia bulunmamış, dava konusu çekin —-k tarafından kaybedildiği, ve davalı tarafça kötüniyetli olarak ele geçirildiği iddiasına dayanmıştır.
Davacı — tarihli Savcılık ifadesinde, davalı …’yi tanımadığını, şahsına yönelik dolandırıcılık ve muhtemelen sahtecilik eylemlerini işleyen şüpheli … hakkında şikayetçi olduğunu beyan etmiştir.
— tarihli Savcılık ifadesinde, davacı—–tanımadığını ve bunlara çek vermediğini beyan etmiştir.
Konuya ilişkin olarak — Savcılıktaki — tarihli ifadesinde; … isimli şahsı tanıdığını, kendisinin teyzesinin oğlu olduğunu, —- isimli şahsı- yıldan beri tanıdığını, kendisinin babası ile birlikte inşaat işi yapmakla birlikte ayrıca — yılında dükkanını kapatana kadar yapmış olduğu oto galeri işlerine kendisinin de zaman zaman katıldığını, aralarında ticari ilişki olduğunu, — kendisini ve …’yi tanımadığına yönelik ifadesinin kesinlikle doğru olmadığını, – yıl önce tanıştıklarını bir çok ticari ve özel paylaşımlarının söz konusu olduğunu,-tarihli – TL bedelli keşidecisi … olan—– Şubesinden alınmış çek yaprağını —- olan borcu nedeniyle …’ye teslim edilmek üzere kendisine verdiğini, kendisininde altına şerh düşüp ismini yazıp imzaladığını, çeki — alıp — vermiş olduğunu beyan etmiştir.
Davalı … ise — tarihli Savcılık ifadesinde; davacıyı ve birleşen dosya davacısı — tanıdığını, —-alacağı olduğunu, alacağına karşılık şikayet konusu yapılan — TL bedelli çekin — tarafından kendisine verildiğini, çeki bankaya ibraz ettiğini, Bankadan kendisini aradıklarını, çek hakkında ödeme yasağı konulduğunu ve iptal edildiğini bildirdiklerini, bunun üzerine — ile yeniden telefonla görüştüğünü, çekte yazılı miktarı ödeyeceğine yönelik söylemlerle kendisini bir süre oyaladığını, vermiş olduğu ödeme taahhüdünü belirttiği tarihlerde yerine getirilmeyincede çekin İcra yoluyla tahsili için usulünce İcra Dairelerine başvuruda bulunduğunu, çek üzerinde herhangi bir şekilde sahtecilik oluşturacak bir işlemde bulunmadığını, çeki verildiği şekilde muhafaza ettiğini, —alacağının bulunduğunu belirtmekle yetinip ayrıntılarına girmek istemediğini, çeki doğrudan —elinden almadığını, — ile ortak arkadaşları olan birkaç şahıstan bir tanesinin bu çeki — alıp getirip kendisine teslim ettiğini, bu şekilde teslim eden şahsın ismini o an itibarı ile hatırlamadığını, ancak çeki teslim aldığında ” bu çekin — alınıp—-teslim edildiğine ilişkin bir yazılı metin düzenlediklerini,” bu metni ve bu şekilde çek teslim eden şahsın isim ve adresini — günlük süre içerisinde Cumhuriyet Başsavcılığınıza teslim edeceğini, beyan etmiştir.
Savcılık dosyası kapsamında tanık — ifadesinde; —tanıdığını, … isimli şahsı tam hatırlamadığını, ancak — teyzesinin oğlu olan – tanıdığını, … ve – tanıdığını,- – tanıştıklarını bildiğini, ayrıca – — teyzesinin oğlu olan — tanıdığını bildiğini beyan etmiştir.
Konuya ilişkin olarak birleşen dosya davalısı —C.Başsavcılığına verdiği – tarihli ifadesinde; “Bana okumuş olduğunuz o ifadede — isimli şahısı tanımadığımı söylemiş idim. Ben – olarak bilinen şahısı ‘—olarak tanıyor idim. Bu nedenle bu şahısla tanışıklığım vardır.Tahminen – sene kadar zamandan beri tanışmaktayız. Bu şahısın bana okuduğunuz ifadesinde belirttiği gibi aramızda ticari nitelikli ilişki olmuştur zaman zaman da — defa gibi bir araya gelip yemek yememiz söz konusu olabilir.Bana incelemem üzerine tevdi ettiğiniz —— muhtelif dekontları da doğrudur.Benim ile — arasında banka dekontlarında yer aldığı gibi para transferleri geçmişte yapılmıştır. — tanışıklığımıza, aramızdaki ticari ve sosyal ilişkiye, para transferine yönelik beyanlarını yukarıda anlattığım çerçevede kabul ediyorum ancak babam …’a ait olan ve önceki dönemde babam tarafından şikayete konu yapılan —keşide tarihli,–TL bedelli —- Şubesi’nden alınmış – nolu çeki – vermiş değilim.— bu şekildeki anlatımları doğru değildir kesinlikle kabul etmiyorum.Bu çek üzerinde keşideci, lehtar ya da ciranta olarak ismim ve imzam yer almamaktadır.Yani çek üzerindeki kayıtlara göre bu çek ile bir bağlantım hukuken kurulamaz.Ben bu çeki — vermediğime ilişkin beyanlarımda ısrarlıyım. Bana göstermiş olduğunuz çek fotokopisi altında ”bu çeki …’ye elden teslim ettim” şeklindeki şerhin altında da ismim ve imzam yer almamaktadır.Burada sadece — ismi ve imzası bulunmaktadır. Benim ayrıca … isimli bir şahısa da herhangi bir şekilde borcum bulunmamaktadır.Buna ilişkin — beyanlarını da kabul etmiyorum.” demiştir.
Davalı … ise savcılıktaki ifadesinde; —- şubesinden alınan– nolu— tarihli —-TL bedelli hamiline düzenlenmiş çeki ben düzenledim. Üzerindeki imza da bana aittir. Bu çeki yukarıda belirttiğim şekilde doldurup imzaladıktan sonra çek kayboldu. Nerede, ne zaman, ne şekilde kaybettiğimi bilmiyorum ama ben bu çeki serbest irademle herhangi bir kimseye vermedim bundan eminim. Şikayetçi vekilinden soruldu; müvekkilimin yukarıdaki açıklamalarına bir diyeceğim yoktur ancak çek üzerinde keşide yeri ve tarihinin hemen altında rakam ile yazılmış olan —-TL rakamlarından sol baştan -. Sıfır rakamının sonradan bir el tarafından düzeltme ve/veya üzerinden geçme şeklinde bir dış müdahale yapılıp altına paraf atılmıştır.Her ne kadar bu harici müdahale keşideci tarafından beyan edilen çekin miktarını değiştirmese de biz bunun başka şahıslarca yapıldığını düşünmekteyiz zira müvekkilim bu düzeltmeyi ve parafı yapmamıştır. Her ne kadar dosya kapsamında şüpheli olarak ifadesi alınan —- isimli şahıs müvekkilim … tarafından düzenlenen çeki müvekkilimin oğlu — aldığını iddia etmiş ise de — çekle herhangi bir şekilde ilgisi bulunmamaktadır.Ayrıca çek üzerinde ciranta ya da başka bir sıfatı yer almamaktadır.Müvekkilim … ile —- herhangi bir şekilde tanışan ve ilişki içerisinde olan şahıslar değillerdir.” demiştir.
Davacı, İstanbul -.İcra Hukuk Mahkemesinin — Esasında, icra takibine yönelik borca itirazda bulunmuştur. İstanbul Anadolu — İcra Hukuk Mahkemesinin — tarih ve — Esas, – Karar sayılı kararı ile; İstanbul Anadolu -.Asliye Ticaret Mahkemesinin — Esas sayılı dosyasında görülen çek iptali davasında davacının çekin iptaline muvafakat ettiği ve çek bedelinin —TL olduğunu beyan etmesi karşısında çekte tahrifat yapıldığı iddiasının doğru olmadığının anlaşılması ve takip alacaklısının çekin yasal hamili olduğunun anlaşılması sebebiyle açılan davanın reddine kara verilmiş, anılan karara karşı davacının istinaf yoluna gitmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin — tarih ve – Esas, —Karar sayılı kararı ile başvurunun esastan reddine karar verilmekle mahkemenin vermiş olduğu karar kesinleşmiştir.
Davacı asıl davada, dava konusu çeki düzenleyip oğlu —verdiğini — çeki – kaybettiğini, yetkili hamilin —- olduğu, bu kişi tarafından alınmış çek iptal kararı olduğu, gerekçelerine dayanmak suretiyle dava konusu çek dolayısıyla davalıya borçlu olmadığı iddiasındadır.
Davacı Mahkememiz dosyasında dava konusu çeki — verdiğini onun tarafından kaybedildiğini beyan etmesine karşılık savcılık dosyasında çeki kimseye vermediğini ve çekin kaybolduğunu, beyan etmiş, öncesinde ise — tarihli Savcılık ifadesinde, davalı hakkında dolandırıcılık ve sahtecilikten şikayetçi olmuştur. Davacı …’ın ve birleşen dosya davalısı — savcılık dosyasındaki ifadeleri ve mahkememiz dosyasındaki ifadeleri çelişkili bulunmaktadır.
Davacının dava dosyasındaki ifadesinde dava konusu çeki oğlu—- verdiğini onun tarafından kaybedildiği iddiasına dayanmakta olup davacı iddialarına göre dava konusu çekin yetkili hamili — çeki — kaybetmiş olup davacı keşideci konumundadır. Dava konusu çekin hamili —- tarafından kaybedilmesi çek elinden rızası ile çıkan davacıya bir hak sağlamamaktadır. Davacı iddialarına göre ancak dava dışı — tarafından böyle bir dava açılabilecektir. Nitekim İstanbul Anadolu -. ATM —- Esas sayılı dosyasında çek hakkında iptal kararı alanda bu kişidir. Davacı dava konusu çeki—– hangi amaçla verdiğini açıklamamıştır.
Çek, Türk Ticaret Kanununun 780 ila 823 maddeleri ile 5941 sayılı Çek Kanunu ve bu Kanun uyarınca çıkarılan tebliğlerle düzenlenen bir kıymetli evraktır. Türk Ticaret Kanununun 818. maddesinin yaptığı atıflar çerçevesinde poliçeye ilişkin hükümlerin uygulanması kabul edilmiştir. Çek bir kıymetli evraktır. Her kıymetli evrak gibi çek te bir hak içerir ve bu hak çeklerde bir alacak hakkıdır. Çeke bağlanmış olan alacak hakkının istenebilmesi için çekin ibrazı şarttır. Başka bir kişiye devri de ancak çekin devri yoluyla sağlanabilir. Çek diğer kambiyo senetleri olan poliçe ve bono gibi, kanunen emre yazılı bir kıymetli evraktır. Kanunen emre yazılı olduğu için “emre” kaydını kapsamadan bir kişi adına düzenlenen çek de emre yazılı sayılır. Çekin nama ve hamiline yazılı olarak düzenlenmesi de mümkündür. Çek, Kambiyo senetlerinden olup tek başına bir alt ilişkiye bağlı olmaksızın hak ve borç doğuran belgelerdendir. Kanunen bir ödeme aracı olduğundan neden ve niçin ödenmeyeceğini iddia eden tarafın bu iddiasını somut delillerle ispat etmesi gerekmektedir.
TTK’nın 790. maddesi uyarınca; Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Aynı Kanunun 792. maddesi uyarınca; Çek, her hangi bir suretle hamilinin elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı, ister ciro suretiyle devredilebilen bir çek sözkonusu olsun, hamil hakkını 790 nci maddeye göre ispat ettiği takdirde, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü bulunmaktadır. Anılan düzenleme ile çekin kaybolması hâlinde çeki elinde bulunduran hamile ancak çeki kötü niyetle iktisap etmesi ya da iktisapta ağır kusuru bulunması hâllerinde geri verme mükellefiyeti getirilmiştir. Bu haller dışında çeki elinde bulunduran hamil geri verme mükellefiyetinde olmadığı gibi çeki elinde bulundurmasından kaynaklanan yasal haklarını kullanma olanağına da sahiptir.
Dosya kapsamında toplanan deliller taraf beyanlarının birlikte değerlendirilmesinde; davalı …’nin dava konusu çekin yetkili ve yasal hamili bulunduğu, çeki süresinde bankaya ibraz ettiği ödenmemesi üzerine icra takibi yoluna gittiği görülmektedir. Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü davalı alacaklıda bulunmakta ise de davalı taraf davacı tarafça imzalanmış çek’e dayandığından ispat yükü davacı tarafta bulunmaktadır. Davacının dava konusu çekin elinden rızası hilafına çıktığını ve davalıya böyle bir borcu olmadığını ispat etmesi gerekmektedir. Buna karşılık davacı tarafın dava konusu çekin kaybedildiğine ve davalıya borçlu bulunmadığına ilişkin iddialarını ispatlanamamıştır. Belirtilen sebeplerle davacının açmış olduğu menfi tespit davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dosya yönünden yapılan incelemede; İstanbul Anadolu -.Asliye Ticaret Mahkemesinin -Esasında görülen davada, Mahkemece,—- Şubesinin ait, keşidecisi … olan, – keşide tarihli, –TL bedelli, – numaralı çek hakkında, Mahkemenin – tarih ve — Karar sayılı kararı ile iptal kararı verilmiş, dosyamız davalısı tarafından Mahkeme kararı temyiz edilmiş ise de Mahkemenin — tarihli Ek kararı ile temyiz isteminin reddine karar verilmiş, Mahkemenin verdiği ek kararın temyizi neticesinde Yargıtay -.HD. — tarihli kararı ile ilgilinin söz konusu davada taraf sıfatı bulunmadığından mahkeme ek kararının onanmasına karar verilmiş ve mahkeme kararı kesinleşmiştir. Mahkemenin — tarihli kararında, ilanların yapıldığı, dava konusu çekin Mahkemeye ibraz edilmediği, banka ile yapılan yazışmada bankaya ibraz edilmediğinin bildirildiği gerekçesi ile dava konusu çekin zayii nedeniyle iptaline karar verilmiştir. Ancak dava konusu çek zayii olmamıştır, davalı — elindedir. Nitekim— tarihinde Bankaya ibraz edilmiştir. Mahkemece yeterli araştırma yapılmaksızın karar verildiği, dava konusu olan çekin zayii olmadığı, görülmektedir.
Mahkemece verilen bu karar maddi hukuk anlamında kesin hüküm teşkil etmez. Senedi elinde bulunduranın maddi hukuk yönünden mevcut hukuki durum aynen devam eder. İptal kararı, hakkın varlığına, muhtevasına ve bu hak üzerindeki tasarruf yetkisine tesir etmez. Senedin ziyaının söz konusu olduğu bütün hâllerde, senedi iyiniyetle devralan üçüncü şahısların haklarına iptal kararının hiç bir etkisi olmaz. Senedi iyiniyetle iktisap etmiş bulunan şahsın durumu, iptal kararıyla değişmez. Başka bir deyişle, iyiniyetin korunması esası iptal kararıyla sınırlandırılmamıştır. Kaldı ki dava konusu çek üzerinde cirosu bulunmayan – tarafından dava açılmış olup, davalı tarafın Mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına yönelik talepleri de davada taraf bulunmaması sebebiyle reddedilmiştir. Mahkemece verilen karara çeki elinde bulunduran davalının müdahale olanağı bulunmamaktadır. İptal kararı alan —–çek üzerinde hak sahipliği dahi tartışmalı bulunmaktadır.
Mahkemenin çekişmesiz yargıya ilişkin verdiği kararların HMK 388.madde uyarınca maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediği, tespit niteliğinde olan kararın aksinin iddia ve ispat olunabileceği, bu halde Mahkeme kararının iptaline karar verilebileceği Yargıtay’ın konuya ilişkin kararları ile de belirli bulunmaktadır. Dava konusu çekin Mahkeme kararı öncesinde davalı elinde bulunduğu belirlidir. Buna karşın söz konusu çekin kaybedilme neticesi zayii olduğu hususu ispatlanabilmiş değildir. Burada Mahkemece davacıya dava konusu çeki elinde bulunduran kişi hakkında istirdat davası açması için süre verilmesi gerekmektedir. Bu itibarla birleşen davanın kabulü ile anılan mahkeme kararının iptaline karar verilmesi gerekmiştir.
Belirtilen sebeplerle asıl davanın reddine, dosya kapsamında tedbir yoluyla davalı takip alacaklısının alacağına geç kavuşmasına neden olunması dolayısıyla İİK 72/4.maddesi uyarınca asıl alacağın %20 oranında tazminatın davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, birleşen dava yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-A) Asıl davanın reddine,
B)Asıl alacağın % 20 oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 44,40-TL harcın peşin alınan 4.197,65-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.153,25-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarfedilin 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 25.656,00 -TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı ve teminatın karar kesinleştiğinde ve talep hailnde kendilerine iadesine,
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN ——- ESAS SAYILI DOSYASI;
2-Birleşen davanın kabulü ile ;İstanbul Anadolu—.Asliye Ticaret Mahkemesinin — esas ,- karar sayılı dava konusu çekin zayi nedeniyle iptaline ilişkin Mahkeme kararının iptaline,
2- Alınması gerekli 44,40- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 15,20- TL’nin davacıdan tahsili hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20- TL. başvurma harcı, 29,20-TL peşin harcın toplamı olan 58,40- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 96,00-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.725,00- TL vekalet ücretinin davalı —— alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/12/2019