Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/906 E. 2019/1182 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/906 Esas
KARAR NO : 2019/1182 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/08/2017
KARAR TARİHİ: 07/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin şarap konusunda faaliyet gösteren ulusal ve uluslararası üne sahip bir firma olduğunu, davalının müvekkilinden icra takibine konu faturalarda belirtildiği adet ve özelliklerde ürünler satın aldığını ancak bedelini ödemediğini, İstanbul Anadolu – İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine itiraz ettiklerini beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir,
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddialarının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, icra takibine konu faturalarda belirtilen ürünlerin teşvik ve destek amacıyla verilen bedelsiz ürünler olduğunu beyanla, haksız davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğünün—- E sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dava dosyasının içinde bulunan İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyası incelendiğinde;——- aleyhine … tarafından —- TL. cari hesap, toplam alacağının, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren asıl alacak için hesaplanacak avans faiz oranından az olmamak üzere artan oranlarda faizi, icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte tahsili talep ettiği, davalının süresinde, takip konusu borca, faize ve faiz oranına ve ferilerine taraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya konusunda uzman bilirkişiye verilerek rapor alınıştır. Bilirkişi raporunda; Davalının — takvim yılına ait, sahibi lehine delil vasfına haiz olan incelenen resmi defter ve belgelerinde —- icra takip tarihi itibarıyla cari hesap bakiyesinin olmadığı (— olduğu), taraflar arasındaki cari hesap farkının davalının — tarihinde —nolu —— TL. (KDV dahil) tutarlı faturası davacı kayıtlarında olmamasından kaynaklandığı, taraflar arasında düzenlenen bila tarihli “Protokol” gereği faturanın düzenlediği, Protokol bila tarihli olduğunda, yürürlükte olup/olmadığı hukuki konu olduğundan, protokolün yürürlükte olduğu kabul edilirse davacının davalıdan alacaklı olmadığı, protokolün yürürlükte olmadığı kabul edilirse davacının davalıdan — TL. alacak talebinin yerinde olacağı, şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Talimat yoluyla davacı tarafın ticari defterleri incelenmek suretiyle alınan — tarihli Bilirkişi Raporunda da taraflar arasındaki protokolün yürürlükte olduğunun kabul edilmesi halinde davacının davalıdan alacağı bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında bila tarihli Protokol bulunduğu, söz konusu Protokolde; —–yetkili satıcıs——–ile —— ile aşağıda ayrıntıları olan ürünler ve menü dağılımı konusunda mutabık kalınmıştır. Menülerde olmasına mutabık kalınan ürünler karşılığında işletmeye teşvik ve destek amaçtı olarak işletmenin yapacağı Şarap menüsü maliyeti ve aylık — TL+Kdv bedelsiz ürün karşılığında anlaşma sağlanmıştır.” şeklinde anlaşıldığı görülmektedir. Protokol her iki tarafın imzasını taşımakta olup söz konusu protokolde yer alan davacı kaşe ve imzası davacı tarafça inkar edilmemiş, davalı şirketin protolün gereklerini yerine getirmediği ve bedelsiz ürüne hak kazanılmadığı iddia edilmiştir. Davacı taraf açıkça imzasını inkar etmediği bila tarihli Protokol ile, bu protokolü feshettiğini iddia ve ispat etmediği sürece bağlı bulunmaktadır.
Bu çerçevede, tarafların cari hesap hareketleri incelendiğinde, Davalı şirketin — ayında —-TL, — ayında –TL, — ayında -TL, — ayında —TL, — ayında –TL–ayında —TL, -ayında –TL, — ayında –TL ve — ayında —-TL tutarlarında alım yaptığı ve buna istinaden fatura düzenlendiği görülmektedir.
Taraflar arasındaki Protokol’de davacı taraftan alımı yapılacak ürünler belirtilmekle birlikte bunlardan kaç adet alınacağı ya da ne oranda bir satış yapılması halinde aylık —–TL bedelsiz ürüne hak kazanılacağı belirtilmemiştir. Bu bakımdan taraflar arasındaki ticari ilişki belli bir süre devam ettirildiğine ve bu süre zarfında davacının da bu alımların Protokolde anlaşılan tutarların altında kaldığına ilişkin herhangi bir itirazı bulunmadığına göre ürün alım tutarlarının protokole uygun olduğunu değerlendirmek gerekir. Aksi durumda davacının taraflar arasındaki sözleşmeye uygun davranılmadığı, alım tutarlarının anlaşılan tutarın altında kaldığı yönünde ilk alım tarihinden bu yana bir itirazının bulunması gerekli bulunmaktadır. Davacı taraf itirazda bulunmayarak mevcut duruma rıza göstermiş bulunmaktadır.
Belirtilen sebeplerle takibe konu tutara denk gelen ve davalı tarafça — tarih ve — nolu faturaya konu edilen —-TL nin taraf arasındaki sözleşme gereği aylık —-TL+KDV olan bedelsiz ürüne karşılık geldiği, davalının takibe yönelik itirazının taraflar arasındaki sözleşmeye uygun ve yerinde bulunduğu değerlendirilmekle davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 34,79- TL harçtan mahsubuyla kalan 9,61- TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 2.036,86TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.Açıkça okundu usulen anlatıldı. 07/11/2019