Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/899 E. 2019/156 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/899 Esas
KARAR NO: 2019/156
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 18/08/2017
KARAR TARİHİ: 14/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait ———- plakalı araç ile davalı …’nın sürücüsü ve davalı … firmasının ruhsat sahibi olduğu —- plakalı araç arasında —– tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacının araçta kazanç ve değer kaybı meydana geldiği, meydana gelen trafik kazasında karşı taraf araç sürüsününün kusurlu olduğnu, bu nedenle müvekkili aracında meydana gelen hasar bedelinin karşı araç ZMMS poliçesinden karşılandığını, meydana gelen kaza nedeniyle davacının aracın tramer işlemleri, ekspertiz işlemleri, parça temini ve tamir süreci olmak üzere 12 gün kullanılamadığını, araçtan dolayı 12 günlük kazanç kaybının meydana geldiğini, müvekkili şirketin uluslararası bir araç kiralama şirketi olan —– firmasının —— şirketi olduğunu, kiraya verilen – verilecek araçların kira bedelinin daha öncededen belirlenen tarife esaslarına göre belirlendiğini, kaza tarihinde kiraya uğrayan aracın günlük kira bedelinin 89.00 TL olduğunu, 12 günlük kira bedelinin 1.068,00 TL olduğunu, kazanç ve değer kaybının tahsili için başlatılan icra takibine davalıların itirazları sonucu takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız olduğunu iddia ederek İstanbul Anadolu 21.İcra Müdürlüğünün ——— Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan ——- vekilinin cevap dilekçesinde özetle: İş bu davanın ticari işten değil haksız fiilden kaynaklığından mahkemenin görevsizliği ile Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini, İkametgah adreslerinin—— olması nedeniyle yetki itirazlarının olduğunu, Davanın tarafı olması gerekenin diğer davalı … ve —– sigorta olması gerektiğini, ayrıca —– sigortanın da davaya dahil edilmesi gerektiğini, Esasa ilişkin olarak ; davacı tarafın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davayı kabul etmediklerini, diğer davalının müvekkili şirkette şoför olduğunu, aracın kendisine zimmetli olduğunu, kazaya ilişkin taleplerine itiraz ettiklerini, kazaya ilişkin olarak kazanç ve değer kaybının neye göre nasıl hesaplandığı net olmadığını, kazaya karışan aracın hem zorunlu trafik sigortası hem de kasko sigortası olduğunu, sigorta—— sigorta tarafından yapıldığını, bu nedenle sigorta şirketinin davaya dahil edilmesini, davacı taraf ne müvekkil şirketten ne de sigorta şirketinden hiç bir talepte bulunmadığını, haksız olarak icra takibi ve dava açtığını, buna ilişkin savcılık soruşturması açılmadığını, davaya ilişkin kazada müvekkilinin hiç bir kusurunun ve kastının bulunmadığını, istenen tazminat miktarlarında fahiş olduğunu, davacının taleplerinin sebepsiz zenginleşme çabasında olduğunu, sonuç olarak;—– Sigortanın davaya ihbar edilmesini, talepleri doğrultusunda görevsizlik kararı verilmesine, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine, davanın husumet yönünden reddine, haksız ve dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, vekalet ücreti ve mahkeme masraflarının davacı üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ya ususüle uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edildiği ancak süresinde cevap vermediği gibi duruşmalarada girmediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle; davacı şirketin maliki olduğu —— plakalı araç ile davalıların sürücüsü ve maliki olduğu ——– plakalı aracın karışmış olduğu kaza sonucu davacının aracında meydana gelen hasar nedeniyle oluşan değer kaybı ve kazanç kaybı bedelinin tahsili amacıyla , İstanbul Anadolu 21.İcra Dairesi’nin —— E. Sayılı icra dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasından ibarettir.
Başlatılan icra takibi ile ödeme emri davalılara—— tarihinde tebliğ edilmiş, davalılar tarafından 7 günlük itiraz süresi içerisinde icra takibine itiraz edilmiş olup, davacı tarafından mahkememize 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine itiraz etmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 16. Maddesinde, haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir şeklinde düzenleme mevcuttur. Davacı zarar görenin yerleşim yerinin mahkememiz ve icra dairesi sınırları içerisinde olması nedeniyle yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
—— tarihinden sonra ZMSS Genel Şartları’nda meydana gelen değişiklikler nedeniyle, genel şartlarda belirtilen yöntemlere göre araç değer kayıpları hesaplanmakta olup, 01.06.2015 tarihinden önce meydana gelen kazalarda ise Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin belirlemiş olduğu kriterlere göre; aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının zararının belirlenmesi esas alınmaktadır.
Mahkememizce meydana gelen kaza nedeniyle ——– plakalı araçta oluşan değer kaybı ile kazanç kaybı talebinin kabul edilebilir olup olmadığının tespiti ve kusur oranlarının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Konusunda uzman makine mühendisi bilirkişi ———tarihli raporunda sonuç olarak; Meydana gelen trafik kazasında davacı adına kayıtlı —— plakalı araç sürücüsü …’nın Karayolları Trafik Kanununun 84. Maddesinin d) fıkrasını ihlal ederek,önündeki araca arkadan çarparak kazaya sebebiyet verdiğinden, kazada %100 kusurlu olduğunu, Davacı adına kayıtlı —— plakalı aracın değer kaybının 1.543,75 TL olduğu, davacının belirttiği günlük 89,00 TL’lik kira kaybı talebinin yerinde olduğu ,davacı adına kayıtlı —– plakalı aracın kazanç kaybının 12 gün serviste kaldığı anlaşıldığından 1.068,00 TL olduğu yönünden raporunu mahkememize sunmuştur.
Davalı şirket 31.10.2018 tarihli beyan dilekçesi ile bilirkişi raporuna beyan ve itirazlarını sunmuş olup, özetle ; taraf sıfatı bulunmadığını, davanın tarafı olması gerekenlerin … ve ———-A.Ş olduğunu, sigorta şirketinden tüm zararlarını talep edip alma imkanı varken müvekkiline dava açmasının haksız olduğunu, kazanç ve değer kaybı hesaplamalarının son derece yanlış olduğunu beyan etmiştir.
Bilirkişi, raporunda Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin belirlemiş olduğu kriterleri esas almış, kaza tarihi olan 27.03.2013 itibariyle de rapora esas alınan kriterlerin uygun olduğu anlaşılmış, Bilirkişinin kusur, araç değer kaybı ve kazanç bedeli yönünden yapmış olduğu değerlendirmeler yeterli, teknik ve hükme esas alınabilir bulunmuştur. Ayrıca davalı şirketin aracın maliki olması nedeniyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. Maddesi kapsamında taraf sıfatı bulunduğu anlaşılmış, bu nedenle davalının bilirkişi raporuna itirazları yerinde görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, ekspertiz raporu, kaza tespit tutanağı ,bilirkişi raporu ile delil olarak ibraz edilen belgelerin ve toplanan delillerin incelenmesi sonucunda: Davanın, davacı şirkete ait ——— plakalı araç ile davalıların maliki ve sürücüsü olduğu ——- plakalı aracın karışmış olduğu kaza nedeniyle davacı şirkete ait araçta meydana gelen değer kaybı ve kazanç kaybına yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmış, mahkemece alınan bilirkişi raporu denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli bulunmuş bu nedenle davalıların takibe yapmış olduğu itirazın haksız olduğu anlaşılmış, alacak belirlenebilir olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebi uygun bulunmamış, davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın KABULÜ ile
-İstanbul Anadolu 21. İcra Dairesi’nin —– E. Sayılı takip dosyasında davalı taraflarca yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile takibin, asıl alacağa yıllık %9,00 yasal faiz talebi ile aynen DEVAMINA,
– İcra inkar tazminatı koşulları oluşmadığından tazminat talebinin REDDİNE
3-Alınması gerekli 100,28 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 68,88 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 31,40 TL başvuru harcı,31,40 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 750 TL bilirkişi ücreti ve 200,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1017,90 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerine bırakılmasına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki esaslara göre hesaplanan 1.468,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/02/2019