Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/861 Esas
KARAR NO : 2023/6
DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2017
KARAR TARİHİ:10/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun ile 20.07.2016 başlangıç tarihli—– Bayilik Sözleşmesi gereğince 20.07.2021 tarihine kadar geçerli olmak üzere müvekkili şirketin —– Bayiliğini üstlendiğini, bayilik sözleşmesinin ödeme başlıklı 15.maddesine göre müvekkilinden aldığı ——- bedellerini teslim sırasında peşin veya çekle ödeneceğini, davalının——-alımından kaynaklanan 51.902,09-TL cari borcunu gününde ödemediğini, bunun üzerine——Noterliğinin 02.06.2017 tarih ve—— yevmiye sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini ve akabinde de alacağın tahsili amacıyla ——- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı ile takibin durduğunu, taraflar arasında delil arıtlaşması olduğunu ve bu antlaşmaya göre davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının kat- delil teşkil ettiğini beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, takip miktarı üzerinden % 20 inkar tazminatına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ;Öncelikle mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, müvekkilinin ikâmetgahı gereğince —— İcra Daireleri ile mahkemelerinin yetkili olduğunu, borcun likit olmadığını, davacı yanın kötü niyetli olarak hem davaya konu ——. İcra Müdürlüğünün—— Esas sayılı dosyasından takip başlattığını, hem de ——Esas sayılı dosyasından bonoya dayalı örnek 10 takip yaptıklarını, müvekkili tarafından yapılan ödemeler dikkate alınmadan yetkisiz yerde fazla faiz talepli talepte bulunulduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle——— sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir. —— Sayılı dosyası, —— Vergi Dairesine müzekkere yazılarak davalının 2016-2017 yılı —–Formu dosyamız arasına kazandırılmıştır.
—— Asliye Hukuk Mahkemesinin ——Talimat dosyasında bilirkişi—– tarafından davalı——- ticari defterleri ve dosya kapsamına göre yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 23.08.2019 tarihli raporun sonuç kısmında; 20.07.2016 tarihli —— (11.09.2016 – 29.06.2017) aralığında borçlu ——ile alacaklı——- arasında gerçekleştirilen mal alım-satımı ve ilgili ödemelerine ait 2016-2017 yıllarına ilişkin ticari defterleri, ticari defter kayıtları alınan-satılan faturalar ve karşılığında yapılan ödemelere ait belgelerin incelenmesi gerekir. Karşılıklı inceleme sonucunda borç-alacak miktarının tespitinin yapılabileceği, cari hesabının sonuçlandırılabileceği, şeklinde tespitte bulunulmuştur.
Dosya konusunda uzman Mali Müşavir bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda; Davacı tarafa ait 2016 – 2017 seneleri yevmiye kebir defterleri e-defter yöntemi ile tutulmuş olup, envanter defterlerinin noter açılış tasdikleri süresinde yerine getirilmiştir. Mali yönden taraf lehine delil niteliğindedir. Davalı tarafa ait olarak dosya içerisinde mevcut bulunan 2018 senesi yevmiye kebir envanter defterinin noter açılış tasdikleri ve yevmiye defteri noter kapanış tasdiki süresinde yerine getirilmiştir. Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları, dosyaya sunulan fatura ve irsaliyeler incelendiğinde, icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 51.902,09 TL alacaklı olduğu tespit edilmektedir. Her ne kadar davalının 2018 senesi defterlerinde, davacıya 8.222,53 TL borçlu olduğu görülmekte ise de, davalının 2016 – 2017 senesi defterleri, bilirkişiye sunulmadığı için, taraf defterleri arasındaki (51.902,09 – 8.222,53) 43.679,56 TL farkın sebebi anlaşılamamıştır. Davacı icra takibinde 544,97 TL işlemiş faiz talep etmiş olsa da, yukarıda yapılan hesaplamada işlemiş faiz tutarı 506,05 TL olarak hesaplanmıştır, tespitinde bulunulmuştur.Mahkememiz 16/02/2021 tarihi ara kararında; davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi bakımından dosyanın dosyaya rapor sunan bilirkişiye tevdii ile ek rapor alınmasına karar verilmiştir.Bilirkişi ek raporunda; davacının davalıya kesmiş olduğu 340.452,09-TL faturadan, davalının ödediği 294.550,00-TL tutar tenzil edildiğinde ve çıkan tutara 6.000,00-TL iade senet eklendiğinde davacının davalıdan 51.902,09-TL alacağı kaldığı, şeklinde raporunu sunmuştur.——-karar sayılı ilamıyla davacı şirket hakkında iflas kararı verildiği, verilen kararın ——– karar sayılı ilamı ile kaldırıldığı görülmüştür. Bilirkişi raporu gerekçeli ve denetlemeye açık hazırlanmış olup mahkememizce hükme esas alınmıştır.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından 51.902,09 TL faturaya dayalı cari hesap alacağın tahsili istemiyle ——- sayılı dosyası üzerinde takip başlatıldığı, davalı tarafından borca itiraz edildiği, takibin durması üzerine davanın yasal süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir.İtirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır——-Davacının alacaktan kaynaklı takibe kendi
İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı yasanın “sözleşmelerden doğan davalarda yetki” başlıklı 10. maddesinde; sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup, bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 89. maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir.Davacı tarafın ticari defterlerinde icra takip tarihi itibariyle 51.902,09 TL alacaklı görüldüğü, davacı tarafından sunulan irsaliyelerin tamamında davalının kaşe ve imzasının bulunduğu, davalı tarafından sunulan 2018 yılı ticari defterlerinde davacıya 8.222,53 TL borçlu gözüktüğü davalı tarafından 2016- 2017 ticari defterlerinin sunulmadığı, davalının ba formu ile davacının sunduğu faturalardaki bedellerin birbiriyle uyumlu olduğu görülmüştür.Fatura içeriğinin davalıya teslim edildiği irsaliye ile yazılı delille ispat edildiği nazara alınarak davanın ve alacak fatura alacağı olup belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatının kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; ——-sayılı icra dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin 51.902,09-TL asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen 51.902,09-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 3.545,43-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 633,43- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.912,00- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40- TL. başvurma harcı, 633,43-TL peşin harcın toplamı olan 664,83- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.915,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dair; karar davacı vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.