Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/830 E. 2021/963 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/830 Esas
KARAR NO: 2021/963
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 01/08/2017
KARAR TARİHİ: 14/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı firma tarafından tanzim edilen —-numaralı —- firmasının— firmasına sattığı — yevmiye nolu navlun faturası karşılığında borçlu/davalı —- üstlenildiğini, sigortalı emtialar davalı firma sorumluluğunda tam ve hasarsız olarak nakliye aracına yüklendiğini, nakliye aracının alıcı firma tesislerine ulaşması akabinde — tarihinde tahliyesi sırasında yapılan kontrollerde; — araçla gelen sigortalı emtialar içerisinde yer alan —— hasarlı olduğunun anlaşıldığını, — hasar şerhi düşüldüğünü, sigortalı tarafından davalı şirkete gönderilen —-yapmış olduğu ihracat ile gönderilen sigortalı emtiaların nakliye sırasında hasar gördüğünü, müşterisinin durumu kendisine ——tarihinde düzenlenen yazıyla, hasarlı parçaların bu şekilde kullanılamayacağını, satılamayacağını belirterek, —- kabinine ait zararın tespit ve beyanında bulunarak zararın sigorta tarafından karşılanmasını talep ettiklerini, bu başvuru üzerine, —- hasar dosyasının açıldığını ve bu dosya üzerinde yapılan inceleme ve araştırma neticesi meydana gelen hasarın — sigorta tazminatı davacı firma tarafından sigortalısına ödendiğini,—— gereğince davalı firma sorumlu olup hasan tazminle mükellef olduğunu, davalı/Borçlu şirkete yapılan rucu ihtarından bir sonuç alınamayınca, —-dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, itiraz edilmesi sonrası duran İcra takibinin devamı için mahkemeniz huzurunda iş bu davanın açıldığını, —- başlatılan icra takibine karşılık haklı bir sebep göstermeksizin itiraz edildiğini, bu nedenle davalı/ borçlu aleyhine % 20 ‘den az olmamak üzere karar verilmesini, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir,
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, —- olmadığını, sigortalısına lütuf ödemesi yapılıp yapılmadığının bilinmediğini, davacının sigortalısına hasar iddiasıyla ödeme yapıldığını gösterir dekontun dava dosyasında bulunmadığını, bu nedenlerle davanın usulden reddinin gerektiğinı, uygulanması gereken hukukun —- —-uyarınca müvekkile usulüne uygun ihbarın yapılmadığını,huzurdaki davanın — zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini., dava konusu taşıma işinin— tarihinde yapıldığını, huzurdaki davanın ise —–sürenin geçirilmiş olduğununu, bu nedenle davanın zamanaşımına uğradığını, gönderenin sorumluluğunda olan ambalajlama işlemindeki eksiklik veya hata nedeniyle meydana geldiği açık olan hasar için davalı şirkete sorumluluk atfının —— olduğunu, bu hususun —- da teminat dışı bırakıldığını, yapılan ödemenin —- olduğunu, davacıya rücu hakkı vermeyen bu ödemeden dolayı davanın esastan reddinin gerektiğini, dava konusu hasardan davalı şirketin sorumlu olduğuna hükmedilmesi durumunda——hesap birimi ile tespit edilmesini, fazlaya ilişkin istemin ise reddedilmesini talep ettiklerini, sovtaj değerinde gerçek bedeli üzerinden tespit edilmediğini, tek bir firmadan teklif alınarak sovtaj değeri belirlenmesinin hukuka ve usule aykırı olduğunu, somut olayda uygulanacak faizin yıllık —- oranında olması gerektiğini, ticari avans faizi isteğinin haksız ve konvansiyona aykırı olduğu için reddi gerektiğini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle davacı —- sigortalı dava dışı —— — sattığı emtiaların bir kısmının davalı taşıyıcı sorumluluğunda hasarlandığı iddiasıyla sigortalıya yapılan ödemenin rücuen tahsili istemli davacı tarafça başlatılan ——- icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında takibin — tarihinde başlatıldığı, dava konusu taşımanın —-tarihinde tamamlandığı, takibin teslim tarihinden itibaren bir yıllık sürede başlatıldığı, takiple zamanaşımı kesildiğinden yeniden bir yıllık sürenin işleyeceği, bu durumda zamanaşımının —- içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davalının icra takibine süresi içerisinde itiraz ettiği, dava şartlarının tamam olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce—- uzman bilirkişiden rapor alınmış olup,——– tarihinde gerçekleştiği, davacının sigortalısına yaptığı ödeme nedeniyle haklarına halef olduğu, —- taşıyıcının hasarsız teslim aldığı mallara gelecek hasardan kurtulabilmesi için hasarın kendi kusurundan doğmadığını,—- doğduğunu ispatlaması gerektiği, ispat yükünün taşıyıcıya ait olduğunu, dava dosyasında davalının ispat şartını yerine getirdiğine ilişkin belge bulunmadığını, meydana gelen hasarlanmada — senedine şerh düşülmesi üzerine konulan ihtirazı kaydın davalı —-olduğu anlamına geldiği, parçaların ağırlıklarını gösteren belge olmadığından —– uygulamanın mümkün olmadığı” görüş ve kanaati ile raporunu ibraz etmiştir. Davalının rapora itirazları, davacının sigortalısına yapmış olduğu ödemenin tamamının rücu şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında sektör bilirkişisinin de içinde bulunduğu bir heyetten rapor alınması gerektiği nazara alınarak kök taşımacılık bilirkişisinin yanına iki bilirkişi de eklenerek rapor almak gerekmiştir. Bilirkişi heyetinin — tarihli raporunda özetle:”Tartışılan —— için davacı tarafın tazminini talep ettiği hasarlarla ilgili olarak davacının bizzat görevlendirdiği ekspertiz raporuna göre değil, tek taraflı olarak düzenlenen hasar talebi yazısı doğrultusunda ödeme yapıldığı, davalıdan talep hakkının bulunmadığı, —- meydana gelen hasar sebebiyle sigorta şirketinin sigortalısı haklarına halef olduğu” belirtilmiştir. Alınan raporda sınırlı sorumluluk gereği hesaplama yapılamamış olması nazara alınarak davacının talebi doğrultusunda sigortalı şirketten emtiaların brüt ağırlığı celp edilmiş, yine davacı tarafça dosyaya —-sunulmuş ve ek rapor alınmıştır. Bilirkişiler ek raporunda sınırlı sorumluluk hesabında —- alacağın bulunduğunu tespit etmişlerdir. Alınan tüm raporlarda taşıyıcının sorumluluğuna ilişkin davalı itirazlarının karşılanmaması gözetilerek raporlar hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmamış, hükme esas alınamamış ve yeni bir heyetten rapor almak gerekmiştir. Bilirkişi heyeti —– tarihli raporunda:” Dava konusu taşımanın —- olduğu, bu nedenle istifleme hatası, sabitleme hatası yüzünden birbirine çarpması , sürtünüp devrilmesi, —hasar görmesi halinde taşıyıcının nakliye sürecinde zarar gören eşya üzerinde hak sahibi olana karşı tazminat bağlamında sorumluluğunun doğabileceği, —–alındığına ilişkin şerh düşüldüğü, —- göre malın çekinceli olarak teslim edildiği, ayrıca taşıma irsaliyesine de hasar görmüş —- olduğuna dair kayıt konulduğu, taşımacının malın çekincesiz teslim edilememesi sebebiyle tazminat bağlamında kendisini sorumluluktan kurtarabilecek beyinnelerden istifade edilememesi durumunda tazminat ödemekle sorumlu olduğu, taşıyıcının gerçek zarardan sorumluluğu ilkesi gereği — tarihinde geçerli — üzerinden yapılan hesaplamada —- olarak hesaplandığı, sınırlı sorumluluk gereği yapılan hesaplamada hesaplanan miktarın taşıyıcının sorumluluğun çok üzerinde olduğu, —– taşınması için davalı sorumluluk yüklenmediğinden, sadece hasar gören ——– için değerlendirme yapılabileceği” belirtilmiştir. Davalı bu rapora da itiraz etmiş ise de; aşağıda belirtilen gerekçelerle rapora itirazları yerinde görülmemiş, yine davacı rapora itirazıyla birlikte yeni bir rapor alınması talebinde bulunmamıştır.
Dosya kapsamında bulunan —- — taşıyıcı firma dava dışı —- olup, davacı tarafça ilerleyen aşamalarda dava konusu taşımaya ilişkin olan doğru —– teslim alındığının şerh düşüldüğü, çevirisiyle sunulmuş belgelerden taşıma irsaliyesinde—- kaydının bulunduğu, dava dışı sigortalının ihracat yaptığı firmanın sigortalıya gönderdiği yazıda yalnızca plastik çatının iki yerinden kırıldığının tespit edildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf cam hasarını da davalıdan talep etmiş olup, camın hasarlandığına yahut bu hasarın davalı taşıması sırasında meydana geldiğine ilişkin dosyada hiçbir delil bulunmamaktadır. Alıcı açıkça —- kırıldığını beyan ettiğinden cam hasarına ilişkin yapılan ödemenin lütuf ödemesi olduğu anlaşılmıştır. Hasara ilişkin ödeme belgesi ve poliçe mevcut olup, bilirkişilerce sigortacının rücu hakkının bulunduğu tespit edildiğinden aktif husumet itirazı yerinde görülmemiştir. Davalı hasardan sorumlu olmadığını iddia etmiş ise de; dava konusu emtiaların parsiyel taşıma——olarak taşındığı tespit edilmiş olup, bu tespite istinaden istifleme/sabitlemenin davalı taşıyana ait olduğu nazara alındığında, yine — düşüldüğü de dikkate alınarak davalı taşıyıcının sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Bilidiği gibi —- —Alıcı, taşımacı ile beraber durumlarını kontrol etmeden, veya ziyan ve hasarın açıkça görüldüğü hallerde teslim anında veya açıkça görülmediği hallerde teslimden yedi gün içinde —-durumu kendisine bildirmeden malı tesellüm ederse, bu husus onun yükü sevk mektubunda belirtildiği şekilde alındığına kanıt oluşturur. Açıkça gözükmeyen ziyan veya hasarlarda bildirme yazılı olarak yapılacaktır.
” düzenlemesini içermektedir. Eldeki davada ise alıcı hasarı teslim anında şerh düştüğünden ve parsiyel yük olduğu da nazara alındığında ispat yükünün halen davalıda olduğu açıktır. Bilirkişiler yaptıkları hesaplamada sınırlı sorumluluk hesabının gerçek zararın çok üzerinde olduğunu tespit ettiğinden hesap edilen gerçek zarar olan — üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir. Yine davacı taraf işlemiş faiz talep etmiş ise de; —- uyarınca faizin, ödeme isteğinin yazılı olarak, taşımacıya gönderildiği tarihten itibaren başlaması, dosyada tebliğ tarihine ilişkin delil olmaması sebebiyle faiz istemi uygun bulunmamıştır. Yine alacağın varlığı ve miktarı bilirkişice tespit edildiğinden icra inkar tazminatı talebi uygun bulunmamış, davalının kötü niyet tazminatı istemi ise davacının takibin reddedilen kısmı yönünden takip başlatmakta kötü niyetli olduğu tespit edilemediğinden kabul edilmemiştir. Davalı tarafın bir diğer itirazı ise yıllık—- oranında faiz işletilmesi olup, takip — başlatıldığından bu faiz oranının uygulanması mümkün olmayıp, bu itiraz da yerinde görülmemiştir.—- ilamında:”Ancak, davacı alacağını —–cinsinden alacağına ticari faiz yürütülmesini istemiştir. Bu durumda, taleple bağlı kalınarak ve tarafların tacir oldukları göz önünde bulundurulmak suretiyle hükmedilen alacağa ticari faiz işletilmesi gerekirken,—– gereğince talep edilebilecek —- faiz oranının ancak tazminatın yabancı para üzerinden hüküm altına alındığı hallerde uygulanabileceği hususu gözden kaçırılarak yıllık—-oranında faizine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. ” gerekçesi ile bu hususa değinmiştir. ——- gereği vekalet ücretine hükmedilmiş, neticeten davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,—– dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin —– asıl alacak üzerinden takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine,
3-Koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
4-Alınması gerekli —harçtan mahsubu ile artan —— harcın talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından harcanan —-harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından harç dışında harcanan — yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan —- davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi — maddesine göre hesaplanan —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar miktar itibariyle KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı. 14/09/2021