Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/828 E. 2022/296 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/828 Esas
KARAR NO : 2022/296
DAVA: Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ: 31/07/2017
KARAR TARİHİ: 29/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı—– diğer borçlular aleyhine—–sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, daha sonra ise müvekkili —–tarihinde dosyanın devir ve temlik alındığını, —- sayılı dosyasıyla tasfiye işlemlerine başlanmasıyla birlikte —- kaydettirilmek istendiğini ancak———– tarihli kararıyla alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle tutarın tamamının reddedildiğini, yargılama esnasında yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucu müflis şirketin temlik eden ———olan borcunun alacak kayıt talebindeki gibi olduğunun tespit edileceğini belirtmiş olup açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, ——- tarafından haksız olarak reddedilen —– tutarındaki alacaklarının —— kayıt ve kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı müflis şirketle ilgili olarak usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş olmasına rağmen cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; davacıya temlik edilen ——— alacağının—— başvuru üzerine reddedilmesi sebebiyle açılan sıra cetveline itiraz davasıdır.
——- müzekkere yazılarak tasfiyenin hangi usulle yönetildiği, temlik alana masanın ret kararının hangi tarihte tebliğ edildiği sorulmuş, gelen yazı cevabından tasfiyenin basit tasfiye olarak yürütülmesine karar verildiği, masanın ret kararının —- tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davanın —— günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce temlik alınan icra dosyalarının birer örneği—– celp edilmiş, davacı vekiline talep ettiği alacak miktarını dayanak belgeleri ile tek tek açıklaması için süre verilmiş, davacı vekili ———– kaydını talep ettiklerini beyan etmiştir. Davacı vekiline eksik temlik belgelerini sunması için süre verilmiş, — tarihli dilekçesi ile ;—— dosyasının alacak kaydı için sehven bildirildiği, borçlunun yetki itirazı sonrası mahkemece yetkisizlik kararı verildiği ve borçlunun—–dosyası ile takip edilmeye başlandığını beyan edilmiştir. Hal böyle olunca davacının müflis şirketten aynı çekten dolayı mükerrer olarak———-masaya kayıt talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce ticari defterlerin incelenmesi amacıyla dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, alınan ——- tarihli raporda özetle: “Davacı şirketin defterlerini ibraz etmemesi sebebiyle davacı şirket defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, davalı müflis şirketin —– ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, mahkemece ticari defterlerin inceleme günü ibraz edilmesi için davacı ve dava dışı —– tebligat çıkarılmış olmasına rağmen defter ve belge ibraz edilmediğinden işbu şirketler yönünden usul ve hesap incelemesinin yapılamadığı, —–tarihinde iflasına karar verilen Müflis —– davacı şirketin, dava dışı —— temlik almış olduğu, davalı müflis şirketten olan çeklerden kaynaklı müflis şirket aleyhine başlatılan icra takiplerinin kesinleşmiş oldukları tespit edilmiş olduğundan, takiplerde kesinleşen alacaklara İcra Müdürlükleri tarafından —- iflas tarihi itibariyle kapak hesabı yapılmış olup, ferileriyle birlikte, —–alacağın hesaplanmış olduğu tespit edilmiş olup, davacının ————- ayrı ayı yönünden iflas masasına ayrı ayrı kayıt talebinde bulunabileceği, takip konusu çeklerin karşılıksız çıktığı ve ödemelerin yapılmamış olması sebebiyle davacının temlik sözleşmesi ile devraldığı alacaklarına ilişkin iflas masasına kayıt talebinin yerinde olduğunun değerlendirildiği” yönünde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce davacı vekiline dava konusu çekleri temlik eden dava dışı—— şirketinin alacağı tevsik eden belgeleri ve——- sunması için süre verilmiş, temlik alan ile müflis şirket arasında —— irsaliye fatura örnekleri sunulduğu anlaşılmıştır. Bilirkişinin kök raporunda hesap yapmadan kapak hesabını aynen benimsemesi sebebiyle hesap yapılmak üzere ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişinin ——-tarihli ek raporunda özetle: “Kök bilirkişi raporunda sehven çek tazminatının da davacının talep edebileceği alacak olarak dikkate alındığı, ek raporda çek tazminatı bedelinin düşümünün yapılarak kapak hesabının hesaplandığı, —— yönünden —– kadar —– faiz hesaplandığı, kapak hesabı ile davacının alacağının —olarak hesaplandığı, ——–hesaplandığı, çek tazminatından keşideci dava dışı şirket sorumlu olduğundan hesapta dikkate alınmadığı, icra kapak hesabı ile alacağın —-olarak hesaplandığı, toplam ——-alacağı yönünden davacının iflas masasına ayrı ayrı kayıt talebinde bulunabileceği” yönünde görüş bildirmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporları taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili ek rapora çek komisyonu yönünden itiraz etmiş ise de; alınan raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, itirazların Mahkememizce giderilebileceği anlaşıldığından yeniden rapor almaya gerek görülmemiş ve aşağıdaki gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu beyan dilekçesi ve celp edilen —- icra dosyası bir arada değerlendirildiğinde her iki icra takibinin aynı çeke ilişkin olduğu, takip konusunun —– bedelli çek olduğu, çeklerde müflis şirketin de kaşe ve imzasının olduğu, müflis şirket tarafından icra takibinin yetkisine itiraz edildiği, —– dosyasında yetki itirazının kabul edilmesi üzerine dosyanın yetkili —– gönderilmesine karar verildiği, davacının esasen aynı çeke ilişkin olan bu icra takiplerinden dolayı tek bir alacağının olabileceği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca mükerrer olarak talep edildiği anlaşılan ——- reddi gerekmiştir. Dosyada mübrez kapak hesapları ve takip talepleri incelendiğinde —– çek tazminatı bedelinin ise ——ilamında da belirtildiği üzere keşideci ve aval veren dışında, cirantaların, çek tazminatından sorumlu olmayacakları ve müflis şirketin hamil olduğu gözetilerek reddinin gerektiği anlaşılmış, hal böyle olunca talep edilen —asıl alacaktan —-düşülmesi neticesinde—–takipte kesinleşen asıl alacak olacağı anlaşılmış, yine dosyada mübrez dava konusu olan kapak hesabında —– tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam ——temlik edenin müflis şirketten alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafça icra vekalet ücreti de dava konusu edilmiş ise de; bilindiği gibi 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun yedinci babında iflasın hukuki neticeleri düzenlenmiştir. ———- başlığı ile iflasın açılmasının, borçlu aleyhinde haciz yoluyla yapılan takiplerle, teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durduracağı, — kesinleşmesi ile bu takiplerin düşeceği, —– müddetince müflise karşı birinci fıkradaki takiplerden hiçbirinin yapılamayacağı, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplere iflastan sonra da takip alacaklıları tarafından —–karşı devam edileceği, satış bedelinin 151’inci maddeye göre rehinli alacaklılara paylaştırılacağı, artan kısmın İflas masasına intikal edeceğine yer verilmiştir.—— “Müflisin borçlarının muacceliyet kesbetmesi” başlığı ile, borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılmasının müflisin borçlarını muaccel kılacağı, iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masraflarının ana paraya ekleneceği ifade edilmiştir. Somut olayda da, davacının iflastan önce/sonra müflise karşı başlatmış olduğu icra takibi iflasın kesinleşmesi ile düşmüştür.——ilamında da belirtildiği gibi bu durumda fiilen yapılan takip masrafları haricinde, vekalet ücreti ve tahsil harcına karar verilemeyecektir.——-maddesinde takip masraflarınında masaya kaydının istenebileceği hükme bağlanmış olup, vekalet ücreti ve tahsil harcı haricindeki diğer takip masraflarının masaya kabul edilmemesi isabetli değildir” şeklinde belirtilmiş, emsal,——– tarihli ilamında ise, ilk derece mahkemesi tarafından, “…İİK ‘nın 195. maddesi uyarınca, müflisin borçlarının İflas ile birlikte muaccel hale geleceği ve iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masraflarının asıl alacağa ekleneceği, bilirkişilerin işlemiş faiz hesabını doğru yaptığı ancak yasal düzenlemenin aksine vekalet ücretinin de asıl alacağa eklendiği İİK 195. maddesinde takip masrafları arasında vekalet ücreti ve tahsil harcına yer verilmediği bu nedenle bilirkişilerin hesaba ekledikleri ———vekalet ücreti haricindeki alacağın subuta erdiği gerekçesiyle…” bakiye kısmın müflisin ——- kayıt kabulüne karar verildiği ——şeklinde verilen karar özeti ilamda açıkça gösterilerek karar onanmıştır. Bu yorum yoluylu İİK.nin 195. Maddesinde icra takibine bağlı vekalet ücretinden söz edilmediği, iflas ile takibin düştüğü ve hükümsüz kalan takip nedeniyle vekalet ücretinin ve tahsil harcının masaya kaydının isabetli olmayacağı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca bilirkişice bu yönce yapılan hesaplamaya itibar edilememiş, icra vekalet ücreti hesaplamaya dahil edilmemiştir.Bu takipten dolayı müflis şirketten yukarıda bahsedildiği gibi toplam —- alacağın masaya kaydı gerekmiştir.
Yine dava konusu olan ——- dosyasında yukarıda bahsedildiği gibi çek tazminatından keşideci ve aval vereni dışındaki kişilerin sorumluluğunun olmaması gözetilerek —- tazminatının reddine karar vermek gerekmiş, takip konusu çekte müflis şirketin kaşe ve iması bulunduğundan çek bedelinden sorumlu olduğu anlaşılmış —– kadar işlemiş faizin de kabul edilmesi gerektiği anlaşılmış, bilirkişice —– işlemiş faiz hesap edilmiş ise de; dava dilekçesindeki alacağa dayanak takip kapak hesabında ——takip sonrası işlemiş faiz hesap edildiğinden taleple bağlı kalınarak bu miktar üzerinden alacağın masaya kaydına karar verilmiş, yukarıda bahsedildiği gibi —– tarihi itibariyle takip düşmekle alacaklının yalnızca masraf talep edebileceği, vekalet ücreti ve tahsil harcına ise hükmedilemeyeceği anlaşıldığından bilirkişice bu yönde yapılan hesaplama Mahkememizce kabul edilememiş, hal böyle olunca bu takipten dolayı —– takipte kesinleşen asıl alacak miktarı olmak üzere toplam —– alacağın kabulüne karar vermek gerekmiş, Mahkememizce —— veren —–tarihli ara karar incelenmiş olup, incelenen ara kararda müflis şirket hakkında açılmış/açılacak icra takipklerinin durdurulmasına karar verildiği, takip yapılmasının önlenmesine ise karar verilmediği anlaşıldığından takiplerin de usulsüz olmadığı kanaatine varılmış, —— davaya dayanak icra takipleri ile tahsilde tekerrür olmamak üzere davanın kısmen kabulüne, temlik alan davacının davalı müflis şirketten olan —–alacağının masaya kaydına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1—— Sayılı icra takibi ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; müflis şirketten bu takipten dolayı alacağı tespit edilen davacının; —-kesinleşen asıl alacak miktarı olmak üzere toplam ——dosyaları ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; müflis şirketten bu takiplerden dolayı alacağı tespit edilen davacının;—– olmak üzere neticeten toplam — alacağının müflis —— iflas sayılı dosyasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin kısmın reddine,
2-Alınması gerekli 80,70-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 1.273,30-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre hesaplanan ——- davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 29/03/2022