Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/826 E. 2019/738 K. 02.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/826 Esas
KARAR NO : 2019/738 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/07/2017
KARAR TARİHİ : 02/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün 2017/15440 Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket ile diğer borçlu —-hakkında ilamlı takip yoluyla icra takibine geçildiğini, davalı ile dava dışı diğer borçlu arasındaki danışıklı işlem ile müvekkili şirketin borç altına sokulduğunu, —- tarihinde davalının şirket hissesini — devrettiğini, 08/02/2017 tarihinde—- şirketteki hissesini —- sattığını ve bu tarihten sonra şirket ortaklarının —— olduğunu, şirket müdürü olarak — ——— atandığını, icra dosyasına konu 26/01/2017 düzenleme tarihli, 05/02/2017 vade tarihli 11.000,00-TL bedelli senet ile 26/01/2017 düzenleme tarihli 30/05/2017 vade tarihli 20.000,00-TL bedelli senetlerin her ikisinin de düzenleyeninin —olduğunu, senedin lehtarının ise—- olduğunu, senetlerde müvekkili şirketin kaşesinin bulunduğunu ve müvekkili şirketin kaşesi üzerinde imzaların da ——– ait olduğunu ve malen kaydının bulunduğunun anlaşıldığını, taraflar arasındaki takibe konu senetlerin şirketin eski ortakları ve müdürleri olan kişiler arasında düzenlenmiş olmasına rağmen, şirketin hangi borcundan dolayı senet verildiğinin de şirket kayıtlarından anlaşılamadığını, aynı tarihte şirket müdürlüğünden ve ortaklığından ayrılan —- aynı gün şirket ortağı ve müdür olan ——- tarafından şahsı adına verilmiş olan senette şirketi de borçlandırmasının hem hayatın olağan akışına, hem de somut olaya açıkça aykırı olduğunu, müvekkili şirketin defter ve kayıtlarında böyle bir borca rastlanmadığı gibi taraflar arasındaki ilişkinin de muvazaalı olduğunu beyanla, davanın kabulü ile müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine, davalının takipte haksız ve kötü niyetli olduğu nazara alınarak İİK.m.72/5 gereği %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin şirketin %50 pay sahibi kurucu ortağı iken 26/01/2017 tarihinde şirketteki hissesini ——- vade tarihli 11.000,00-TL, 30/02/2017 vade tarihlî 20.000,00-TL bedelli 2 adet bono düzenlendiğini, bonoların ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu —–. Asliye Ticaret Mahkemesinin —-sayılı kararı ile ihtiyati haciz kararı alındığını ve İstanbul Anadolu——- İcra Müdürlüğünün —- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin adresin hacze gidildiğini ve haciz esnasında davacı şirket yetkilisi——tarafından borcun ikrar edildiğini, ancak ödeme yapabilmek adına süre istendiğini, bu kapsamda şirket yetkilisi ile protokol yapıldığını ve yeni bir bononun elden teslim alındığını, davalı şirketin protokolü iradî bir şekilde teslim aldığını ve ödemesini yaparak borcunu bir defa daha kabul ettiğini, müvekkilinin diğer borçlu ile danışıklı olarak şirketi borçlandırdığı iddiasının haksız ve kötü niyetli olduğunu,—–Sözleşmesinin yasal süresi içinde tescil edilmediğinden resmileşmediğini, bu devrin muvazaalı olduğunu ve ——tarafından ödenmeyen sermaye payı ile diğer sorumluluklarından kurtulmak adına yapıldığını, müvekkilinin—– devrettiği hissesini kısa süre içerisinde —- kız kardeşi —- devredilmesinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyanla, haksız ve yasal dayanaktan yoksun işbu davanın reddine, davanın kötü niyetli olarak açılması sebebiyle uğrayacakları herhangi bir zararda dolayı dava açma hakları saklı kaldığını belirterek, davacının alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle,İstanbul Anadolu —-. İcra Dairesinin — esas sayılı dosyasına konu 32.079,89 TL takip çıkışlı dosyaya konu 26/01/2017 tarihli ve—– bedelli bono ve —- tarihli —— bedelli bonoya dayanan alacağa ilişkin yapılan takibe yönelik menfi tespit ve takibe konu alacağın %20 oranında kötüniyet tazminatına ilişkin hususlar olduğu belirlendi.
Uyuşmazlığın çözümü bakımından davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir. Dosya kapsamında görevlendirilen Mali Müşavir Bilirkişi tarafından sunulan 25.07.2018 tarihli Raporda; Davacı şirketin ticari defterlerinin incelendiği, davacı şirketin incelenen ticari defterlerinde davaya konu bu iki adet bononun kaydına rastlanmadığı, davaya konu bu senetlerin davacının nazım hesaplarında ve düzenlenen bilançonun dip notlarında görülmediği,
Davacı …’nin ortaklık yapısı ve ortaklık yapısındaki değişikliklerin; kuruluşunun, Bakırköy ———.Noterliğinin 10.11.2014 tarih — yevmiye numarası ile yapıldığı,—- tarih —- sayılı —–Gazetesinin 465 sayfasında ilan edildiği, Şirket müdürü olarak ortak—– seçildiği, —– tarihli 3 nolu karar ile Şirket müdürlüğüne üç seneliğime … atandığı, —– görevine son verildiği ve —- tarih — sayılı ————– Gazetesinin —— sayfasında ilan edildiği, Şirket ortağı ve müdürü olan …’in evlenmesi nedeniyle soyadının Altın alarak değiştirilmiş ve bu karar ——- sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 512 sayfasında ilan edildiği, Şirket hissedarlarından ———şirkette mevcut—–paya karşılık 40.000,00 TL. hissesini Bakırköy ——.Noterliğinin —- tarih ve—-sayı ile tasdikli hisse devir ve temlik sözleşmesi ile ———- devrederek ortaklıktan ayrıldığı, şirket müdürü —– atandığı, bu kararın —-tarih– sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin —- sayfasında ilan edildiği,—–hisse devri karşılığında, —tarihinde, —vadeli 1 1.000,00 TL. —. olmak üzere toplam 31.000,00 TL. lik senet düzenleyip veriği, Şirket hissedarlarından —– şirkette mevcut 40 paya karşılık 40.000,00 TL. hissesini Bakırköy —–.Noterliğinin —— sayı ile tasdikli hisse devir ve temlik sözleşmesi ile —-devrederek ortaklıktan ayrıldığı, şirket müdürü olarak —– atandığı, bu karar 15.02.2017 tarih — sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 604 sayfasında ilan edildiği,
Somut olayda dikkate alınması gereken hususunn borç kaynağı bir kambiyo senedi olduğuna göre, senedin tanzim edilmesini haklı kılacak bir ilişkinin varlığının ya da yokluğunun tespiti olduğu, zira kambiyo senedi her zaman ve her saikle düzenlenebileceğinden asıl olan kambiyo senedinden dolayı alacaklı olduğunu iddia eden tarafın bu hususu ispat etmesi gerektiği, yine somut olayın incelenmesinden bazı hisse devirlerinin söz konusu olduğu ve bu hisse devirlerinin de karşılığı olan bedellerin nakten ödendiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla davaya ve takibe konu olan senetler yönünden senetlerin ihdas sebebinin hisse devirlerinden kaynaklı borç ilişkisi olmayacağını, bu sebeple takip alacaklısı kimsenin kambiyo senedinin doğumuna yol açan alt ilişkiyi ve bu ilişkiden doğan borcu da yerine getirdiğini ispat etmesi gerekeceği, bu hususu ispata yarayacak HMK m.200 bağlamında hiçbir delil de ikame edilemediği belirtilmiştir.
Tarafların itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 15.11.2018 tarihli Ek Raporda, kök rapordaki görüşlerin korunduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi kök ve ek raporu yeterli ve denetime elverişli bulunmadığından ve tarafların itirazları karşılanmadığından, dosya Mahkemece mali müşavir ve şirketler hukuku alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilerek 30.04.2019 tarihli Bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunda; Davacı şirketin davaya konu takibe dayanak olan bonolar üzerindeki imzalarının TTK madde 701 hükmü uyarınca “aval” hükmünde olduğu, TTK m, 702/3’ün “—– veren kişinin teminat altına aldığı borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval verenin taahhüdü geçerlidir.” hükmünü içerdiği, söz konusu senetlerin şekline ait noksanlıklardan kaynaklanan bir geçersizlik define de davacı taraf dilekçelerinde rastlanamadığı, bu sebeple avalist olan davacı şirketin bu senetlerden sorumlu olduğu, Davacı şirketin 2017 senesine ilişkin Yevmiye defteri incelendiği, sunulan yevmiye defterinin noter açılış ve kapanış tasdikleri yapıldığı, kebir ve envanter defterlerinin incelemeye sunulmadığı, Davacının 2017 senesi yevmiye defterinde 01.01.2017 tarihli açılış fişinde ———–hesabında … şirketten — alacaklı ibaresi olduğu, 26.01.2017 tarihli devre ilişkin fişte, 500 Sermaye hesabının, … adına kayıtlı iken, —- ismine virman yapılarak kapatıldığı, 2017 sene sonu kapanış fişinde — hesabı borcu mevcut olmadığı, şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde;
Davalının, dava dışı —— sahibi olduğu şirket %50 hissesini devretmesi karşılığı, 26.01.2017 düzenlenme tarihli ve 05/02/2017 vadeli 11.000,00-TL miktarlı, 26.01.2017 düzenlenme tarihli ve 30/02/2017 vadeli 20.000,00-TL miktarlı senetlerin verildiği davalı tarafın da kabulünde bulunmaktadır.
Dava dışı ———, davacı Şirket hissedarlarından davalı …—- şirkette mevcut 40 paya karşılık 40.000,00 TL. hissesini Bakırköy —-.Noterliğinin —- tarih ve —— sayı ile tasdikli hisse devir ve temlik sözleşmesi, aynı tarihte şirket müdürlüğüne atandığı, yine aynı tarihte düzenlenen ve davalının lehtarı olduğu 11.000-TL ve 20.000-TL miktarlı senetlerle şirketi borçlandırdığı görülmektedir.
TTK 573 ve devamı maddelerinde düzenlenen limited şirkette, ortaklar şirketin borçlarından sorumlu bulunmadığı gibi aynı Kanunun 588. maddesinde düzenlendiği üzere ayrı bir tüzel kişiliğe sahip limited şirketin de ortakların borçlarından sorumlu olması düşünülemez.
TTK 626. Maddesi uyarınca Müdürler ve yönetimle görevli kişilerin, görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini, dürüstlük kuralı çerçevesinde, gözetmekle yükümlü oldukları düzenlenmiştir.
Bilirkişi marifetiyle incelenen davacı şirketin ticari defterlerinde, dava konusu senetlerin kaydına rastlanmadığı, davacı şirketin davalı ile bir ticari ilişkisinin ve borcunun olmadığı, davalının, şirketin eski ortağı olduğu, hissesini devretmek suretiyle ortaklıktan çıktığı, hissesi karşılılığı dava dışı—- senet aldığı,—- kendi borcu olan hisse payına karşılık düzenlediği senetlerle davacı şirketi borç altına sokmasının muvazaalı işlem niteliğinde olduğu belirlenmiş olup oluşan sonuca göre mezkur senetler dolayısıyla davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, bununla birlikte birlikte davalının kötüniyetli bulunduğu ispatlanamadığından İİK 72. maddesi uyarınca şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul Anadolu —–İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyasından takibe konu olan 26/01/2017 tanzim tarihli ve 05/02/2017 vadeli 11.000,00-TL miktarlı senet ve —- tarihli ve —– vadeli 20.000,00-TL miktarlı senetler ve takip dolayısıyla davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3- Alınması gerekli 2.191,38- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 547,85- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.643,53-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40- TL. başvurma harcı, 547,85- TL peşin harcın toplamı olan 579,25- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.480,00-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.849,59- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı