Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/768 E. 2021/1305 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/768 Esas
KARAR NO : 2021/1305
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2017
KARAR TARİHİ: 01/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dosyada bulunan icra takibine konu olan faturalardan da anlaşıldığı üzere müvekkilinin davalı şirketin —– işyerlerinin her türlü inşasını tamamlamış olduğunu, söz konusu faturalara karşılık müvekkilinin ödemelerini alamaması neticesinde işbu faturalar — konulmuş olduğunu, ancak davalı vekilinin —— tarihli dilekçesi ile davalı şirket icra dosyasına itiraz etmiş olduğunu, şirket adına kesilen faturalara istinaden açılan işbu takibi hiçbir borcumuz yoktur. diye itiraz edilmesinin hiçbir. hukuki dayanağı bulunmadığını, müvekkilinin takibe koymuş olduğu faturaların tamamen yasal dayanaklı olduğunu, hiçbir yasal unsur eksiği bulunmadığını, dilekçelerinin ekinde ayrıca söz konusu projeleri ifa eden müvekkilinin her iki alışveriş merkezi yetkilileri ile de mail yazışmalarını da delil olarak sunmakta olduklarını, söz konusu yazışmalar müvekkilinin anılan mağazaların her türlü ihtiyacını karşıladığını ve tüm inşalarını yaptığına dair delil olarak sunduklarını, faturalarda kesilen bedellerin tümünün hizmetini müvekkilim ifa etmiş olmasına rağmen davalı şirket bu hizmetlerin bedellerini ödemediğini beyan ederek, —— dosyasına yapılan itirazların iptalini ve takibin devamını, davalı/borçlunun %40’dan aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini davacı adına talep etmektedir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı-müvekkili şirketin, davacıya ne icra takibi tarihinde ve ne de hali hazırda her hangi bir borcu olmadığını, bu nedenle de davacı tarafından başlatılan ——- Sayılı dosya borcuna ve ferilerine itiraz ettiklerini, davacının almış olduğu bedellere ilişkin kesmesi gereken faturalar olduğunu, icra takibine konu faturalar hakkında davalı-müvekkilin bir bilgisi olmadığını, bu nedenle bu faturalar ve içerikleri davalı-müvekkili-şirket tarafından hiç bir zaman kabul edilmediğini gibi bu faturalar davalı-şirketin ticari defter ve kayıtlarında da bulunmadığını, davacının tarafından borca dayanak gösterilen faturalar üzerinde —- yazmakta olduğunu, tarafların bu iki mağazaların dekorasyonu için şifahi olarak karşılıklı mutabakata varmışlar ve toplam —- anlaşmış olduklarını, mutabakata varılan bu bedelin ödemesi için de davalı-müvekkili tarafından—-keşide edilerek, icra konusu fatura ve icra takibi tarihinden çok önce davacıya verilmiş olduğunu, henüz vadesi gelmeyen ——– dışında kalan bütün çekler vadelerinde bankaya ibraz edilmek suretiyle tahsil edilmiş olduğunu, bütün bu çek ile ödemelere rağmen davacı tarafından şimdiye kadar sadece——– fatura kesmiş olduğunu, hali hazırda bakiye ödenen bedel için fatura kesmemiş olduğunu, ayrıca kesmiş olduğu faturalarda sadece ——- ibaresi olduğunu, sonradan kestiği faturalarda belirtilen kalemler kesmiş olduğu faturaları da kapsayıp kapsamadığının, mükerrer ödeme talep edilip edilmediğinin anlaşılamadığını, davacı tarafın mezkur faturalarda belirtilen kalemlerdeki işleri, miktarları, bedelleri, 3.kişilerden temin ettiği malzeme bedellerini ve ayrıca bunların davalı-müvekkil tarafından kabul edildiğini ispatlaması gerektiğini, davacı tarafından, neye istinaden karşılıklı bir mutabakata dayanmayan icra konusu faturaları kestiği müvekkili tarafından anlaşılamadığını, davacı tarafından, ne icra dosyasında ve ne de işbu itirazın iptali davasında alacağa konu edilen faturalara mesnet olabilecek bir sözleşmeden, bir mutabakattan bahsedilmediği gibi bu fatura bedellerinin tam olarak neden kaynaklandığına ilişkin bir açıklamanın da yapılmadığını, takip öncesi döneme ait faize itirazlarının bulunduğunu, borcu kabul etmek manasına gelmemek kaydıyla, takip öncesi dönem için ——- faiz istenmiş olması da hukuka aykırı olduğunu, zira ortada davalı-müvekkile usulüne uygun olarak ibraz edilen, davalı tarafından kabul edilen bir fatura borcu olmadığından, davalının temerrüdünden de söz edilemeyeceğini, TTK. Na göre aksine bir anlaşma yoksa faturalar tebliğ tarihinden ——–tarihi olduğunu, henüz ödeme süreleri bile geçmeden takip tarihinden önce faiz istenmesi mümkün olmadığını, borcu kabul etmek manasına gelmemek kaydıyla, takip talebinde ve ona istinaden hazırlanan ödeme emrinde talep edilen faiz oranı belirtilmeyip, boş bırakıldığından, davacının. icra takibine konu ana alacağa faiz talep etmesi mümkün olmadığını, davacı tarafından %40 icra inkar tazminatı talep edilmesinin kabulü mümkün olmadığını icra inkar tazminatı oranı %20’yi geçemeyeceğini, bedelin ihtilaflı olduğunu beyan ederek, davanın reddini. davaya konu icra takibini başlatan davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmektedirler.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye alacak için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davacı, davalı için ——– işlerini yaptığını, davacının bir kısım ödemeler yapmışsa da eksik ödeme yaptığını, bedelin tahsili için icra takibini başlattıklarını davalını haksız yere borca itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep etmiştir.
Eser sözleşmelerinde, kural olarak yapılan işin miktar ve değerini ispat yükü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğini ispat yükü ise iş sahibindedir. Bir başka deyişle yüklenici yaptığı işin tutarını, iş sahibi de iş bedelini ödediğini kanıtlamak zorundadır. Davacı yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için üstlendiği işi, sözleşme ve ekleri, fen ve tekniği ile iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak yapması ve teslim etmesi gerekir. Yüklenicinin sözleşme hükümlerine göre işi tamamlayıp bedeline hak kazanıp kazanmadığının tespiti ve miktarı ihtilaf teknik içerikli olduğundan teknik bilirkişi incelemesine bağlıdır. İspat yükünün davacıda olduğu anlaşıldıktan sonra bu doğrultuda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bir mali müşavir, bir inşaat mühendisi bir elektirk mühendisi tarafından hazırlanan —- tarihli raporda davacının yapıtğı işlerin bedeli, davalının yaptığı ödemelerin mahsubu ile davacının bakiye —alacak hakkı bulunduğunu, fatura düzenlerse ayrıca —-alacak talebinde bulunabilieceğini belirtitği görülmüştür.
Tarafların itirazları üzerine ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişilerin elektrik yerine mimar bilirkişi eklenmesi gerektiği görüşü üzerine ek rapor mali müşavir, mimar ve inşaat mühendisinden alınmış, bilirkişiler —-olduğun, davalı tarafından — ödeme yapıldığını, bakiye davacının —–talep edebileceğini belirttiği görülmüştür.
Bu rapora da taraflar itiraz etmiş, tüm itirazların değerlendirilmesi için heyete bir elektirk mühendisi tekrar eklenerek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bu şekilde oluşturulan dört kişilik bilirkişi heyeti —tarihli raporunda, özetle, davacının —-olduğunu, davalı tarafından —– talep edebileceğini belirttiği görülmüştür.
Bu rapora da her iki taraf itiraz etmişse de, alınan son raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu görülmüştür. Taraflar arasında yazılı bir anlaşma olmadığı, davadan önce bir tespit yaptırılmamış olduğu, davacının davalı adına başka avmlerde de iş yaptığı, her bir iş/mağaza için ayrı bir anlaşmanın da olmadığı, kesilmiş faturaların ürün ebatına ilişkin olduğu, birim fiyatlı bir mutabakatın olmadığı, yerinde inceleme sırasında her iki mağazanın da başka amaçlarla başka firmalarca kullanıldığı ve yapılan işlerin tek tek hesaplanmasının ancak metraj çıkarmak yoluyla bu kadar yapılabildiği, son raporda da —- bakiye alacağın hesaplandığı görülmüştür.
Tarafların itirazları tetkik edilmiş, soyut kalmış, gelinen aşama itibariyle tekrar rapor alınmasının dosyanın sürüncemede bırakılması sonucunu doğuracağı anlaşılmış, uyuşmazlığı çözer hüküm kurmaya elverişli bulunan —– tarihli rapor doğrultusunda aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. ————– formuna dayanılmışsa da, bilirkişilerce bu iki ——– davalının ödediğini gösterir ödeme belgesi sayılmamış, bu sebeple nazara alınmamış, mahkememizce de isabetli görülmüştür.
Davacı takip talebinde—-üzerinden harç yatırmıştır.
Yargılama sırasında —- varsa bunun işlemiş faizini” talep ettiğini belirtip, fazlaya ilişkin kısımdan feragat etmiştir. İlk heyet raporundan sonra — tarihli ıslah dilekçesi ile bu kez — talep etmiştir—-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının bakiye alacağı — toplam takip tutarından — üzerinden kabul verilmiş, reddedilen kısım için davalı yararına nisbi vekalet verilmiştir.
Alacak likit olmadığından davacı yararına icra inkar tazminatı verilmemiş, takibin kötüniyetle yapıldığı ortaya konamadığından reddedilen kısım için davalı yararına kötü niyet tazminatı verilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1—– sayılı takip dosyasında itirazın kısmen iptali ile, takibin 115.294,59 TL asıl alacak üzerinden devamına; fazlaya ilişkin kısmın reddine;
2-Asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar talep gibi yasal faiz uygulanmasına;
3-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı verilmesine yer olmadığına;
4-Alınması gerekli 7.875,77-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 10.075,73-TL peşin harcın mahsubu ile kalan 2.199,96-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40-TL başvurma harcı, 7.875,77-TL peşin harcın toplamı olan 7.907,17-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen toplam 7.671,10-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%19,54 kabul %80,46 ret oranında ) olmak üzere 1.499,04-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarfedilen toplam 150,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%19,54 kabul,%80,46 ret oranında) olmak üzere 120,69-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
9-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 14.902,99-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden davalı vekili için takdir olunan 40.785,27-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 01/12/2021