Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/766 E. 2019/49 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/766 Esas
KARAR NO : 2019/49
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/07/2017
KARAR TARİHİ: 22/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafça müvekkili şirkete başvuru yapılarak şirketi için ticari bir işyeri kiralamak istediğini ve bu konuda aracılık hizmeti almak istediğini beyan ettiğini, davacı tarafça taşınmazlar bulunarak davalı tarafa sunulduğunu, davalı tarafça müvekkili şirkete bildirimde bulunmaksızın —— tarihli aracılık sözleşmesinin 4 nolu bendinde yer alan ——– adresindeki gayrimenkulün sözleşmede öngörülen 1 yıllık süre içerisinde davalılardan————- tarafından kiralandığının tespit edildiğini, davalı tarafın imzalamış olduğu ——tarihli sözleşme gereği ——müvekkili şirkete ödemekle yükümlü olduğunu, —-. Noterliği aracılığıyla —– tebliğden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesi için ihtarname çekildiğini, davalı tarafça cevabi ihtarname ile mecurun tamamen kendi bireysel faaliyetleri sonucunda bulunduğunu öne sürerek müvekkili şirketin hak ettiği hizmet bedelini ödemeyi reddettiğini açıklanan nedenlerle şimdilik —–USD’nin temerrüt tarihi olan ——– tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalılar cevap dilekçesinde özetle, yetki itirazlarının olduğunu, kabulüne karar verilerek dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, davanın davalılardan ————- öncelikle pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı …———– açısından itiraz kabul edilmediği takdirde davalı … açısından pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacının simsarlık ücretine hak kazandığının tespit edilmesi halinde, ücretin gerçek yıllık kira bedeli olan ————üzerinden hesaplanmasına ve ayrıca TBK m 525 uyarınca hakkaniyet indirimi yapılmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava mahiyeti itibariyle davacının simsarlık sözleşmesine istinaden hak kazandığını iddia ettiği komisyon bedelinin davalıdan tahsili talebine dayalı olarak açtığı alacak davasıdır.
İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———-E. Sayılı dosyası ile açılan davada verilen yetkisizlik kararı ile dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Tarafların iddiaları, savunmaları ve toplanan delillere göre taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı ile davalı arasında yapılan ve davalı …’nin yetkilisi olan diğer davalı … tarafından imzalanan Kiralık ————— yer alan gayrimenkulün davalı … tarafından kiralanmış olması nedeniyle davacının davalılardan komisyon bedeli talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Davacı taraf aynı zamanda davalı …’nin yetkilisi olan … tarafından form imzalanmış ve gayrimenkul kiralanmış olması nedeniyle komisyon bedeline hak kazandığını iddia etmiş, davalı taraf ise dava konusu gayrimenkulü kendi şahsi ilişkileri ile bulduğunu, gayrimenkulü bulmasında ve sözleşmenin imzalanmasında davacının herhangi bir dahlinin olmadığını beyan etmiştir. Davalı tarafın savunma hakkı kapsamında dinlenen davalı tanıkları beyanlarında her ne kadar dava konusu gayrimenkulün kiralanması konusunda mal sahibi ile davacı arasında bir sözleşme bulunmadığı beyan etmiş olsa da, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/13-859 E. 2016/428 K. Sayılı 30/03/2016 tarihli kararının gerekçesinde; “tellallık(simsarlık) ilişkisi, tellal(davacı) ile iş sahibi(davalı) arasında yapılan bir sözleşme ile kurulur. Gayrimenkul tellallık sözleşmesinde taşınmaz maliklerinin imzasının bulunmasına gerek bulunmamaktadır. Simsarın aracılık ettiği asıl sözleşmenin iş sahibi ile üçüncü kişi arasında kurulması ile simsarın ücret alacağı doğar.” şeklinde belirtildiği üzere, gayrimenkul sahibi ile davacı arasında sözleşme olup olmamasının davacı ile davalı arasında imzalanan simsarlık sözleşmesinin geçerliliğine etkisi yoktur. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2013/25697 E., 2013/26145 K. sayılı, 28.10.2013 tarihli kararı da bu yöndedir.
Davaya konu 28/01/2015 tarihli Kiralık Gayrimenkul Görme Formu davacı ile aynı zamanda davalı …’nin yetkilisi olan davalı … arasında imzalanmış olup sözleşmenin lafzından —- —–sözleşmeyi kendi adına imzaladığı anlaşılmaktadır. Sözleşme içeriği incelendiğinde sözleşmede—————- adresindeki gayrimenkulü 1 yıl içinde ortağı veya çalışanı olduğu şirketin kiralaması halinde taşınmazın yıllık kira bedelinin %12+KDV’sini davacıya hizmet bedeli olarak ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği yazılıdır. Dosyaya sunulan 01/04/2015 başlangıç tarihli kira sözleşmesinden, ———-bulunan gayrimenkulün davalı şirket tarafından beş yıl süre ile kiralandığı, bir yıllık kira bedelinin ——- olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, davaya dayanak yapılan ——-tarihli Kiralık Gayrimenkul Görme Formu’nun davalı .—–tarafından imzalandığı hususundan uyuşmazlık bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı ve Yerleşik hale gelmiş Yargıtay içtihatları da göz önünde bulundurulduğunda, davalı tarafın dava konusu taşınmazın malikinin davacıya yetki vermediği ve dava konusu taşınmazı kendi kişisel ilişkileri ile buldukları yönündeki beyanları taraflar arasında imzalanan sözleşmenin geçerliliğine etkili olmadığı, sözleşmede belirtilen gayrimenkulün sözleşme imzalandıktan sonra davalı şirket tarafından kiralanmış olduğu, dava ile talep edilen tutar, sözleşmede kararlaştırılan tutar ve bir yıllık kira bedeli karşılaştırıldığında indirim yapılmasını gerektirecek bir husus olmadığı kanaatiyl————- lafzından ve içeriğinden aynı zamanda davalı şirketin yetkilisi olan davalı …’ün formu şirket yetkilisi olarak değil şahsı adına imzalamış olduğu göz önünde bulundurularak, davanın davalı … yönünden kabulüne, ihtarname keşide edilmek suretiyle davalı temerrüde düşürülmüş olduğundan,———- tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 4/a uyarınca değişen oranlarda USD cinsi dövize devlet bankalarının uyguladığı faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, davanın davalı … ———- yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın … yönünden KABULÜNE———tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 4/a uyarınca değişen oranlarda USD cinsi dövize devlet bankalarının uyguladığı faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
2-Davanın———- yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
3-Alınması gerekli 1.035,34-TL harçtan peşin alınan 258,84-TL harcın mahsubu ile bakiye 776,50-TL harcın davalı …’den tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından harç dahil harcanan 873,34-TL yargılama giderinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı …——- tarafından yapılan 128,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Taahhüt A.Ş.’ye verilmesine
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ndeki esaslara göre hesaplanan 2.725,00-TL avukatlık ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki esaslara göre hesaplanan 2.725,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı … —— verilmesine,
8-Tarafların artan gider avansı bakiyesi bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair,davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/01/2019