Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/76 E. 2019/433 K. 24.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/76 Esas
KARAR NO : 2019/433
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/01/2017
KARAR TARİHİ: 24/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki sebebiyle doğan 2.840,53-TL cari hesap alacağının davalı tarafından ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğü’nün ———- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı vekili tarafından süresinde itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmaya da katılmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğü’nün ———- Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde, takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, toplam 2.840,53-TL’lik ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, tarafların defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması için inceleme günü tayin edilmiş ve mahkememizce oluşturulan ara karar doğrultusunda görevlendirilen mali müşavir bilirkişi tarafından tarafların defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir.
Belirlenen inceleme gününde davacı taraf defter ve belgelerini hazır etmiş davalı taraf hazır etmemiştir. Bilirkişi tarafından davacı tarafın defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu tanzim edilen 05/10/2018 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi, davacı defterleri üzerinde yaptığı inceleme sonucu tanzim ettiği raporda, davacının ibraz edilen defterlerinin gerekli tasdiklerinin yaptırılmış olduğu, fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğine dair herhangi bir belgenin bulunmadığı, davacı defterlerine göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 2.840,53-TL alacaklı göründüğü, davalı tarafın KDV indiriminden faydalanıp faydalanmadığının ——– Vergi Dairesi’nden sorulabileceği rapor edilmiştir. Ümraniye Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak davalının dava konusu fatura döneminde KDV indiriminden faydalanıp faydalanmadığı sorulmuş, yazılan müzekkereye davalı tarafın bildirimde bulunmadığı yönünde cevap verilmiştir. Davacı vekili rapora itiraz etmiş, davacı tarafın bu yönde bir beyanı olmadığını, bilirkişinin teslimin ispatlanması gerektiği yönündeki görüşünün kabul edilmez olduğunu beyan etmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2014/11-1159 E., 2016/967 K. sayılı, 12/10/2016 tarihli; “Somut olayda davacı, icra takibine konu faturalarda yazılı işlerin yapıldığını ve davalıya teslim edildiğini ileri sürmüş, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı tarafta olup, dosya içeriğinde davacı tarafından davalıya taşıma hizmeti verildiğine ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun özellikle 79 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan yasanın 83. maddesi uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir.” şeklinde gerekçelendirdiği kararı ile davacının münhasıran davalı tarafın ticari defterlerine delil olarak dayanması halinde davalı tarafın defterlerini sunmamış olmasının davacının davasını ispat ettiği anlamına geleceği, aksi durumda ispat yükü kendisinde olan davacının davasını ispat etmiş sayılmayacağını belirtmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içerisinde değerlendirildiğinde, yerleşik Yargıtay İçtihatlarında da işaret edildiği üzere, davacı tarafından fatura düzenlenmiş olması, davacının defterlerine göre davacının davalıdan alacaklı görünmesi ve davalının defter ibrazından kaçınması, ticari ilişkinin varlığının ve davacının davalıdan alacaklı olduğunun ispatı için yeterli değildir. Alacağın ispatı için faturaya konu mal ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğinin ispat edilmesi veya davacı tarafından münhasıran davalı tarafın ticari defterlerine delil olarak dayanılmış ve davalı tarafın defterlerini ibraz etmemiş olması gerekmektedir. Dava konusu somut olayda, fatura konusu malların davalı tarafa teslim edildiğine dair delil sunulmamış olmakla birlikte, delil olarak münhasıran davalı tarafın defterlerine dayanılmamıştır. Davacı taraf yemin deliline de dayanmamıştır. Davalı taraf davaya cevap vermeyerek HMK. m. 128 gereği davacı tarafın ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafından tanzim edilen fatura konusu malların davalıya teslim edildiği ve bu kapsamda dava konusu fatura nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olduğu hususu ispatlanamadığından, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
K A R A R : Yukarıda açıklandığı üzere:
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE ,
2-Alınması gerekli 44,40-TL harcın peşin alınan 48,51-TL harçtan mahsubu ile artan 4,11-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/04/2019