Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/758 E. 2020/359 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/758 Esas
KARAR NO: 2020/359 Karar DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/07/2017
KARAR TARİHİ: 23/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki neticesinde ——- tarihli,——– miktarlı fatura düzenlenmiş olduğu ancak borcun kısmen ödendiğini, davalı şirket tarafından borcun —— kısmının ödenmediğini, müvekkili tarafından—–İcra Müdürlüğünün ——– Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkili tarafından düzenlenen ve davalı şirkete gönderilen faturaya, davalı borçlu şirket tarafından itiraz edilmediği gibi, ilgili faturanın müvekkili şirkete iade de edilmediğini, bu sebeple borçlunun itirazının yerinde bulunmadığını, belirtilen sebeplerle itirazın iptaline, takibin ——— alacak yönünden devamına, % 20’den az olmamak üzere davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın davaya konu olan sipariş ettiği ürünlerin özellikle —– paslanmaz döküm olduğunu, bu ürünlerin asla paslanmamaları gerektiğini. Davacı yandan aldıkları ürünlerin bedelinin yaklaşık —- civarında olduğunu, bu ürünlerin işleme maliyetinin ve ekstradan çeşitli ek ürünlerin bedelinin çok daha yüksek olduğunu, ürünlerde sorun olmadığı için bu ürünlerin parası ödenerek alındığını, davacı ürünlerinin —– çıkmaması ve ürünlerinin paslanması sebebiyle yurt dışına ihraç edilen yaklaşık tanesi ———olan boya kazanı makinelerinin ülkeye iadesinin söz konusu olduğunu, ihraç edilen makinelere montaj edilen yaklaşık 30 adet bitmiş mamul ürünlerden paralarını alamadıklarını, bu istenmeyen kalitesiz ürün sebebiyle ticari zarara uğradıklarını, bu sebeple davacı yanca ikame edilen iş bu yasa ve usule aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini davacı yan aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle —– İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatına ilişkindir.
Dava dosyasının içinde bulunan —-İcra Müdürlüğü’nün———Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı vekili vekili tarafından; ——— asıl alacağının tahsilde tekerrür olmamak şartıyla takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek reeskont avans faizi, masraf, vekalet ücreti ile birlikte tahsiline ilişkin ödeme emridir. (Fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakkımız saklıdır) TBK m. 100 gereğince kısmi ödemeler öncelikle varsa işlemiş faiz, masraf ve ferilere mahsup edilecektir) açıklaması ile borçluya tebliğe gönderildiği, Ödeme emrinin borçluya ——tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafın ——- tarihli Dilekçesi ile borca, işlemiş faize ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görüldü.
Her iki tarafın da tacir olması ve TTK 64. madde uyarınca defter tutma yükümlülüğünün bulunması sebebiyle TTK 83. madde ve HMK 222. madde uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve dosya mali müşavir bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda; davalı tarafın inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmediği, ibraz edilen davacı şirketin kanuni ticari defterleri delil vasfına haiz olduğu, davacı şirket kayıtlarında davalıdan —– alacağı görüldüğü, davacı şirket tarafından ———nolu faturasına konu olan ———– nolu irsaliyenin ibraz edilmediği, şeklide raporunu sunmuştur.
Davalıya ait ilgili döneme ilişkin ba-bs formları getirtilerek bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi Ek Raporunda; Davacı şirket tarafından ——-nolu faturasına konu olan ——– nolu irsaliye ibraz edilmediği, davalının, davacının kısmen ödenmediğini iddia ettiği, davaya konu olan faturaları Ba formunda bağlı olduğu vergi dairesine beyan etmiş olduğunu, davacının davalıdan ———– alacağı olduğu davacının takip tarihinden itibaren faiz isteminin yerinde olduğu,şeklinde ek raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın faturalardan kaynaklanan alacak nedeni ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali hususundadır. Bilirkişi kök ve ek raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır. Yapılan incelenmede, takip konusu fatura davalı tarafça bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan edilmiştir. Davacı tarafça düzenlenen faturayı, davalı taraf kayıtlarına işlemekle ve bağlı olduğu vergi dairesine bildirilmekle fatura içeriği kabul etmiş bulunmaktadır. Belirtilen husus yerleşik hale gelmiş ——–belirtildiği üzere————– fatura konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslimine karine teşkil etmekte olup, fatura konusu malın teslimine ilişkin davalı tarafın bir itirazı bulunmamaktadır. Takip konusu tutarın ödendiğine ilişkin davalı tarafça bir delil getirilmemiştir.
Davacı tarafın ticari defterleri kendi lehine delil vasfına haiz bulunmaktadır. Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Anılan yasa hükmü gereği davacı tarafça usulüne uygun olarak tutulan ve davacı taraf lehine delil vasfına haiz bulunan davacı ticari defterleri, davalının vergi dairesi kayıtları ile uyumlu bulunmaktadır. Belirtilen sebeplerle davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle———– alacaklı bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı taraf davaya cevap dilekçesinde, fatura konusu malların ayıplı olduğunu iddia etmiş ise de bu iddiasını ispatlayacak bir delil ileri sürmemiş ve dosyaya da sunmamış olup ayrıca süresinde davacı tarafa ayıp ihbarında bulunduğuna ilişkin delil de getirmemiştir.
Davacı alacağı takip öncesi belirli bulunduğundan kabul edilen tutarın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, tarafların tacir olması ve aradaki ilişkinin ticari nitelikte bulunması sebebiyle davacı alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; Davalının ——İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin ——-asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen tutarın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 321,85- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 82,85-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 239,00- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40-TL. başvurma harcı, 82,85- TL peşin harcın toplamı olan 114,25- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 958,00- TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 930,47-TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı , davalının yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 23/06/2020