Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/748 E. 2020/78 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/748 Esas
KARAR NO: 2020/78
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2017
KARAR TARİHİ: 23/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin, davacıya ———— tarihli ———- seri numaralı faturada yazan ———- TL değerindeki malzeme ve işleri davacıya sipariş ettiği, malzemelerin kusursuz bir biçimde davalı şirkete teslim edildiği fakat işbu fatura bedelinin, davalı tarafça davacıya ödenmediği, bu sebeple icra takibine girişildiği ve borçluya usulüne uygun bir biçimde ödeme emri tebliğ edildiği, işbu dosyanın, davalı yanın yaptığı itiraz sonucu durduğu, itiraz iptali gerektiği, davalı tarafın, ———- yılında siparişi üzerine kapak, kapak yay deliği açma ve kapak revizyon işlemlerini eksiksiz ayıpsız bir biçimde yaptığı ve davalı tarafa teslim ettiği, davalı tarafın ——— tarihine kadar davacıya herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığı, malzemeleri kullanan ve fatura bedelini ödemeyen davalı tarafın, davacıya bir de haksız olarak——– TL’lik bir fatura bedeli yansıtmaya çalıştığı, bu haksızca kesilen faturanın davalı tarafa iade edildiği, davalı tarafın, ———-Noterliğinin —— yev no’lu ——— tarihli ihtarnamesi (EK-4) ile davacıya yaptırdığı malzemeleri kullandığını dile getirdiği, malzemelerin kullandığı ayıplı olmadığının davacı tarafa iade edilmemesinden belli olduğu, bileneceği üzere malda bir ayıp varsa gerekli ihbarlarda bulunulması gerektiği, tarafların ticari firmalar olup, basiretli birer tacir gibi davranmaları gerektiği, malı kabul eden davalının, ücretini de davacıya ödemesi gerektiği, oysa davalı tarafın, ürettirdiği malzemelerin ücretini ödememesinin yanı sıra davacıya haksızca fatura kestiği, üstelik davalı tarafın hiçbir ayıp bildiriminin de bulunmadığı belirtilerek dava tarihi itibariyle avans faizine de hükmedilerek, davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının, davacı şirkete———- yılı ——-ayı içinde ———tam geçişli … kapak ——işçiliği yaptırdığı, bu iş için —————- teknik resim verilmiş imalatın bu teknik resme göre yapılması talep edildiği, davacının —— işçilikle yaptığı kapakların ilk bakışta verilen teknik resme uygun yapılmış göründüğü, ancak teknik resme uygun olarak yapılmadığı, davalı şirketin iş hacmi itibarıyla——- yaptırılan birçok malzemenin -eğer açıkça niteliklerini taşımadığı çıplak gözle anlaşılmıyorsa- ancak üretimde kullanıldığında, teknik resmine ve evsafına uygun olup olmadığı anlaşılmakta olduğu, davacının iddia ettiği gibi yanlar arasıda bir ticari satım sözleşmesi değil sözlü akde dayalı bir eser sözleşmesinin söz konusu olduğu, TTK. 23/1-c maddesinde düzenlenen ihbar sürelerinin eser sözleşmesinde uygulanamayacağı, açıklandığı üzere, davacı tarafça şirkete teslim edilen vana kapaklarının ayıplı olduğu, eser sözleşmesinde ayıbın, sözleşmede üzerinde anlaşılan niteliklerin ve dürüstlük kuralı gereğince bulunması gereken niteliklerin eserde bulunmaması olduğu, bir başka ifade ile eserde sözleşme ve dürüstlük kurallarına göre olması lazım gelen vasıf ile fiilen mevcut olan arasındaki farkın ayıp olduğu, eserdeki ayıp ihbarının ise belli bir şekle bağlı olmadığı, ayıp ihbarının sözlü olarak da yapılabileceği, tanıkla da kanıtlanabilir olduğu, davaya konu olayda kaparlardaki gizli ayıp niteliğindeki eksiklik ve hataların, davalı şirket çalışanları ——- tarafından davacı şirket yetkilisi ———– iletildiği ve hatta davalı şirket işyerine kadar gidilerek işlenen diğer kapaklarda aynı hataların yapılmaması için neler yapılması gerektiğini dahi gösterdikleri, bu işyerinde hatalı kapakların fotoğraflarının da çekildiği, davacı şirketin kapakları onararak teknik resme uygun hale getirmesi zaman alacağından bu temaslar sonrasında kapakların davalı şirket çalışanları tarafından onarıldığı ve kullanıldığı, onarım için yapılan giderlerin faturalandırıldığı ve davacıya de gönderildiği, sonuç itibariyle, davacının davalıdan değil, davalının davacıdan alacaklı olduğu, alacak davası açma hakkının sakla tutulduğu, ayrıca takip tairihnde avans faiz oranı %9.75 olduğunden %11.75 olarak talep edilen faiz oranının da kabul edilmediği, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan ———- İcra Dairesinin ———- esas sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Başlatılan icra takibinde davalı tarafa ödeme emrinin ——-tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça — günlük itiraz süresi içerisinde ————— tarihinde takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık davacı tarafça davalı yana tanzim edilen faturaya konu emtiaların ayıplı çıkıp çıkmadığı, ayıp ihbarının var olup olmadığı var ise süresinde olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın tacirler arasında olması nedeniyle Mahkememizce ticari defterlerin incelenmesi için taraflara gün verilmiş, davacı taraf belirlenen gün ve saatte defterlerini ibraz etmiş davalı ise ibraz etmemiştir. Mahkememizce re’sen seçilen mali müşavir bilirkişinin ——- tarihli raporunda özetle: “Davacı yana ait ——–yıllarına ait ticari defterlerinin takdiri Mahkemeye ait olmak üzere sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı yana ait ——– yılı ticari defterleri incelemeye ibraz edilmediğini, incelenen davacı yana ticari defter kayıtlarının birbirini doğrular nitelikte olduğu, davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibari ile ——-TL alacaklı olabileceği, tarafların diğer taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğunun sonuç ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu sunmuştur.
Davalı tarafın ayıp iddiasında bulunması sebebiyle davalı tanığı———- yeminli beyanı ile dinlenmiş, tanık beyanında kendisinin davalı şirkette halen çalıştığını, davacıya teknik resime uygun malzeme işlemesini talep ettiklerini, kendilerine gelen ürünlerin resime uygun olmadığını montaj aşamasında farkettiklerini, kalite kontrolcüleri ile birlikte davacı firmaya gittiklerini, bu hususu belirttiklerini, ayıbı kendilerinin giderdiklerini, hatalı olan ürünleri tamir ettiklerini, ürünlerin tamir edilmesinin pahalıya mal olduğunu, teslim edilen —– adet ürünün —— tanesinin ayıplı olduğunu, bu uyarıdan sonra gelen ürünlerin doğru geldiğini, ellerinde ayıbı düzeltilmiş ancak ayıpları belli olan ürünlerin olduğunu ifade etmiştir. Tanık ifadesi alındıktan sonra ayıp iddiası yönünden; ayıbın açık mı gizli mi olduğu ve miktarı hususunda dosya makine mühendisi bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişinin ———— tarihli Mahkememize ibraz ettiği raporunda özetle: “Dava konusu olan, davalı firmaya ait ve davacı firma tarafından işlenen ——– kapakların GİZLİ AYIPLI olduğunu, ——– kapaklardaki bu gizli ayıbın, ürünün bedelinde indirim değil, reddini gerektirecek ayıp olduğunu, bu nedenle, davalı firma ürünlerin acil gerekliliğini dikkate alarak, bütün kapakların flanşlarındaki hatalı delinen delikleri dolgu kaynağı ile doldurulup, yeniden imalat resimlerine göre delikleri delip montajını yaptığı belirtilmekte ve görülmekte olduğunu, davalı firma, hem hatalı delikleri doldurmak, dolgu işleminden sonra flanşların deliklerin bulunduğu yüzeylerin işlenmesi için bir maliyet sarffettiğinden, hatalı işlenen ———- kapakların işleme bedelini davacı firmaya ödemediği görüş ve kanaatine varılmıştır” içeriğiyle raporunu Mahkememize sunmuştur.
Taraflar arasında dava konusu ürünlerin teslim edilip edilmediği hususu uyuşmazlık konusu olmadığından mal/hizmetin eksiksiz teslim edildiği anlaşılmıştır. Dava konusu uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklı olup TBK 477. Uyarınca; eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder. İşsahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır. Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa işsahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır. Bilirkişi raporunda eserin gizli ayıp niteliğinde bulunduğu tespit edilmiş ise de; dosya kapsamında ayıbın ne şekilde ihbar edildiği ve süresinde olup olmadığı hususunda delil bulunmamaktadır. Tanık takdiri bir delil olup, ayıp ihbarının yapıldığı kabul edilse bile; ayıp ihbarı yapılırken kullanılan mail,noter ihtarı, yazışma, iade faturası, delil tespiti gibi ayıp ihbarının süresinde yapıldığını ispata ilişkin bir çok usul varken, davalı tarafça hiçbiri yapılmamış ve yapıldığına ilişkin somut hiç bir delil sunulmamıştır. Davalı tarafça dosyaya sunulan ———tarihli kalite kontrol uygunsuzluk raporunda davacının kabulünü içerir herhangi bir imza olmadığı gibi, ——– adet kapağın kaçık olduğu tespit edilmiş ancak, davalı taraf defterlerini sunmadığından müşterilerine dava konusu ürünlerin hangi tarihte satıldığı, montaj tarihlerinin ne zaman olduğu bilinmemekle, süresinde ayıp ihbarı yapıldığının ispat edilemediği kanaatine varılmıştır. Davacı vekili icra takibinde işlemiş faiz de talep etmiş olup, davacı tarafça davalı yana gönderilen ihtarnamenin tebliğ tarihi ———- olup, takip tarihi olan ——- kadar %9,75 faiz oranı ile ———-TL işlemiş faiz talebi hesaplanarak uygun bulunmuş, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında sözlü eser sözleşmesi akdedildiği, davacı tarafça davalı yana sözleşme kapsamında bir takım malların üretilip teslim edildiği ve fatura konusu ürünlerin bedellerinin ödenmemesi sebebiyle icra takibine geçildiği anlaşılmış, davalı taraf ayıp savunmasında bulunmuş ise de; müşterilere ürünlerin hangi tarihte montajının yapıldığı belirlenemediğinden ayıbın hangi tarihte tespit edildiği anlaşılamamış, ayıp ihbarının süresinde olduğunu iddia eden davalı tarafın somut bir delil sunmadığı görülmekle ayıp savunması yerinde bulunmamış, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiş takip tarihi itibariyle———– yayınlanan avans faiz oranları uyarınca %9,75 oranında faiz işletilmesinin uygun olduğu anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davacının ——— İcra Müdürlüğü’nün ——– E. Sayılı dosyası ile başlattığı icra takibine davalı tarafça yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin ——TL asıl alacak,——TL işlemiş faiz olmak üzere toplam ———-TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar %9,75 değişen ve artan oranlarda uyarınca işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen ———-TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 157,46-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 46,62-TL harcın mahsubu ile bakiye 110,84-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 46,62-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 78,02-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.442,00-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre (%84,45 Kabul %15,55 Ret) hesaplanan 1.217,77-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından harç dışında harcanan 76,20-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre (%84,45 Kabul %15,55 Ret) hesaplanan 11,85-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 2.305,15-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 424,49-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı. 23/01/2020 TAVZİH KARARI
Mahkememiz ——— tarihli duruşmasında verilen hükmün —– nolu bendinde “
Davanın KISMEN KABULÜNE, davacının ——— İcra Müdürlüğü’nün ——E. Sayılı dosyası ile başlattığı icra takibine davalı tarafça yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin ——-TL asıl alacak,———TL işlemiş faiz olmak üzere toplam ——–TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar %9,75 değişen ve artan oranlarda uyarınca işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” şeklinde yazıldığı görülmekle;
Dosya incelendi.
GD:
1-Mahkememiz hükmünün —– nolu bendinin: “Davanın KISMEN KABULÜNE, davacının——- İcra Müdürlüğü’nün ——– E. Sayılı dosyası ile başlattığı icra takibine davalı tarafça yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin —–TL asıl alacak,—-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam ——TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar %9,75 değişen ve artan oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine” şeklinde kararın tavzihine,
2-Tavzih kararının taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 07/02/2020