Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/745 E. 2020/896 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/745 Esas
KARAR NO: 2020/896
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2017
KARAR TARİHİ: 10/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin—– yılından itibaren her türlü yapıların elektrik ve enerji sistemlerinin tesisi ve temini ve inşaatın temelinden bitimine komple yapımı taahhüt işleri ve ana sözleşmesinde yazılı olan diğer işleri alanında faaliyetini sürdürdüğünü, müvekkili şirketin davalılar ile ———— tüm elektrik işlerini yapmak üzere anlaştıklarını, müvekkilinin hak edişlerle alakalı faturaları düzenleyip davalı şirketin vekaletname ile yetkilendirdiği davalı gerçek şahsa teslim ettiklerini, bu faturalara istinaden davalı şirketle —– tarihli cari hesap sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı —— ise bu cari hesap sözleşmesinin müşterek borçlusu ve müteselsil kefili olduğunu, davalıların müvekkili şirketin verdiği mal ve hizmet bedelleri karşılığı gönderilen cari hesap mutabakatları ile form BA/ BS de kötü niyetle olumsuz cevap verilince ve bedellerini ödemekten imtina ettikleri için alacağın tahsili için icra takibi yaptıklarını, davalıların takibe haksız itirazı üzerine takibin durduğunu açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, davalıların yaptıkları itirazlarının iptaline, takibin——sayılı dosyası üzerinden yıllık %30 ticari faiziyle —— devamına, asıl borcun %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline ,harç ve masraflar ile ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı —–cevap dilekçesinde özetle, davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan —– tarihli cari hesap sözleşmesinde müteselsil kefil olarak imza attırılan davalının kefalet beyanının kesin hükümsüz niteliğinde olduğu, cari hesabın davacı tarafından usulüne uygun kapatılmadığı, davaya konu edilen cari hesap sözleşmelerindeki imzaların davacı şirketin yetkili temsilcisi tarafından atılmadığından TBK’nun hata hükümleri gereğince sözleşmeyi iptal etme haklarını işbu dava aracılığıyla kullandıkları, sözleşmelerin imzalanması sırasında dava dışı —– isimli şahsın sözleşme görüşmelerinde kusurlu davranarak aslında yetkisiz olmasına rağmen kendisini davacı şirketin temsilcisi olarak tanıttığı ve tarafların buna istinaden sözleşme imzaladıkları ancak harici olarak yapılan araştırmalarda —– isimli şahsın davacı şirketin yetkili temsilcisi olmadığının anlaşıldığı açıklanan nedenlerle davanın reddine, davacı taraf aleyhine % 20 oranında kötüniyet tazminatına ve % 10 oranında para cezasına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —–cevap dilekçesinde özetle, davacı şirket ile davalı şirket arasında geçerli olan hiçbir hukuki işlem olmadığı, diğer davalı—– davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili kişi olmadığını, kendisine sadece ———- yevmiye numaralı vekaletnamesinde davalı şirketin telefon aboneliği, ——- alma konularında vekaletname verildiği, davalı şirketin 3. Şahıs veya tüzel kişiler ile sözleşme yapmaya, temsil etmeye ilişkin herhangi bir yetki verilmediği, davacı şirket ile davalı şirket arasında akdedilen herhangi bir sözleşme bulunmadığı, davacı şirketin dava dilekçesinde dahi faturaların davalı şirkete değil diğer davalıya gönderildiğini ikrar ettiği, o halde temsil yetkisi olmayan şahıs ile yapılan sözleşmenin geçerlilik şartları haiz olmadığından hak talebinde bulunamayacağının beyan edilerek davanın reddine, kötü niyetli olarak takip başlatıldığından % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalı firmaya ödenmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalılar aleyhine cari hesaba dayalı olarak ——– dosyası ile başlatılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlularının mahkememiz dosyasının davalıları olduğu,——– ilamsız icra takibine davalıların süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, davalı şirketin defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması için ——– talimat yazılmış, davetiye tebliğine rağmen belirlenen inceleme gününde davalı şirketin defterlerini hazır etmemesi nedeniyle, talimat bila ikmal mahkememize iade edilmiştir.
Davacı tarafın defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması için inceleme günü tayin edilmiş ve mahkememizce oluşturulan ara karar doğrultusunda görevlendirilen mali müşavir bilirkişi tarafından tarafların defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir. Belirlenen inceleme gününde bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu tanzim edilen —– tarihli raporda, davacı tarafın defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı tarafın defterlerine göre davacı tarafın —— ancak dosyadaki BA formuna göre cari hesapta yer alan faturaların davalı şirket tarafından vergi dairesine bildirilmemiş olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
—– tarihli duruşmada, davacı şirket yetkilisi ve davacı vekili, davalı —anlaşarak protokol imzaladıklarını, davalı —— yönünden davanın konusuz kaldığını, bu davalıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ederek, bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmişlerdir. Aynı duruşmada davalı———- vekili de, davacı tarafla anlaşarak protokol imzaladıklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ederek, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, ———– kısım işlerin yapılması konusunda davacı ile davalı —-anlaşma yapıldığı, — diğer davalı ——adına hareket ederek davacı ile sözleşme imzaladığı, kendisinin de kefil olarak sözleşmeye imza attığı anlaşılmıştır. Davalı şirket tarafından davalı —- vekaletnamenin incelenmesinde, ———–işlemler için vekaletname verildiği, davalı —- davalı şirketi temsil ederek davacıyla sözleşme imzalama ve taahhüt altına girme yetkisinin bulunmadığı görülmüştür.—– yetkili olarak davacı ile imzalamış olduğu sözleşmenin davalı —- kabul edildiğine dair bir delil dosyaya sunulmamış, davalı —- adına —– tarafından imzalanan sözleşmeyi kabul etmediğini beyan etmiştir. Bununla birlikte, davacı tarafından tanzim edilen faturaların davalı şirket tarafından BA formlarında vergi dairesine bildirilmediği, davacı tarafından tanzim edilen faturaların bir kısmının davalı —–teslim edildiği görülmüştür. Davalı —- teslim edildiğine dair bir kayıt veya belge de dosyaya sunulmamıştır.
Davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı görüldüğünden, davacı tarafa yemin teklif edip etmediği sorulmuş, davacı vekili beyanda bulunmak üzere süre talep etmesi nedeniyle davacı tarafa yemin teklif edip etmediği hususunda beyanda bulunması için ihtarlı kesin süre verilmiş, davacı vekili tarafından sunulan beyan dilekçesiyle yemin teklif etmeyecekleri beyan edilmiştir.
Davacının ve davalı —- anlaştıklarını, bu nedenle aralarındaki davanın konusuz kaldığını beyan etmeleri nedeniyle, davalı —– yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davalı —- yönünden ise, davalı—– ederek bu şirket adına davacı ile sözleşme imzalama ve taahhüt altına girme yetkisine sahip olduğu ve davacının yapmış olduğu işler sonucu tanzim ettiği faturalar nedeniyle davalı—- alacaklı olduğu hususu mevcut dosya kapsamıyla ispatlanamadığından, davalı ———— yönünden ispatlanamayan davanın reddine, davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalı şirketin kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı —- konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davalı ——Yönünden ispatlanamayan davanın REDDİNE,
3-Davalı ——–şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 54,40-TL harcın peşin alınan 1.033,65-TL harçtan mahsubu ile bakiye 979,25-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı ——Tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı—- beyanı dikkate alınarak yargılama gideri tayinine yer olmadığına,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki esaslara göre belirlenen 11.926,05-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı ——– verilmesine,
8-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı şirket yetkilisi ——– yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——– Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/11/2020