Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/737 Esas
KARAR NO : 2021/178
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 14/08/2014
KARAR TARİHİ : 02/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ——adresinde kain —- üzerinde inşa edilen—-yapılması hususunda sözlü olarak —— anlaşma yaptığını, bu sözleşme gereğince ——- müvekkilinin üstlendiğini ve bu işe karşılık olarak da karşı tarafın kendisine inşaattan bir daire ve —- para vereceğini ancak müvekkilinin üstlenmiş olduğu edimi çok ufak eksikliklerle yerine getirmişken, —– nakit parayı ne de daireyi alamadığını, müvekkilinin davalı taraftan hiçbir ödeme alamadığından şu ana kadar fatura kesmediğini ancak fatura kesmesi halinde — birlikte toplam —–davalı tarafından alacağının bulunduğunu, müvekkilinin yapmış olduğu imalatın tespiti ve yapıla nişin değerinin hesaplanması için ——- dosyası ile tespit davası açıldığını ve bu davada keşif yapıldığını, bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda müvekkilinin yapmış olduğu imalatın değerinin —- olduğunun belirtildiğini, bu rapor üzerine ——- dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı tarafça borçları olmadıkları gerekçesiyle itiraz edildiğini, müvekkilinin ——-dahil edilirse ——– alacağı bulunduğundan davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, ayrıca davalının kötü niyetli olduğundan icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, dava masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafça ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle —-sayılı dosyasından alınmış olan —- dosyasından alınmış olan ——— tarihli bilirkişi raporunu kabul edilmediklerini, söz konusu keşfin yokluklarında yapıldığını, delil tespitinde taraf olmalarına rağmen asansör üzerinde inceleme yapılacak olmasına rağmen müvekkilinin inceleme gün ve saatinden haberdar edilmemiş olması sebebiyle bu raporun alınma usulüne ve içeriğine itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin söz konusu asansör yapım işini ——— anlaşmak suretiyle bu firmaya verdiğini, bu şirkete müvekkili şirket arasında —– yapıldığını, davacının ise hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava dilekçesindeki iddialardan anlaşıldığı kadarıyla bu şirketle yalnızca montaj konusunda anlaşmış alt taşeron konumunda olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin davacıya karşı hiçbir sorumluluğunun olmadığını, davacının muhatabının——-olduğunu, davayı bu şirkete yöneltmesi gerekirken doğrudan müvekkili şirkete açılmasının usulsüz olduğunu, davanın ——– ihbarını talep ettiklerini, müvekkili şirket ile dava dışı taşeron firma arasında hesap mutabakatı yapılmış olduğunu, müvekkilinin taşerona karşı tüm edimlerini ifa ettiğinden bu işle ilgili hiçbir sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafından iddia ettiği işi süresinde yapamadığı ve edimini ifa edemediğine tüm zararları tazminat edeceğine dair taahhüdü bulunduğunu, dava dilekçesinin usulden reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin sözleşme kapsamında yaptırmış olduğu işi dava dışı ———- ödediğini, huzurdaki dava ile yeniden müvekkilinden bu ödemenin talep edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacının bu taleplerinin dava dışı —-yöneltmesi gerektiğini, bu nedenlerle ——-davaya dahil edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsilini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle davacı ile davalı arasında sözlü olarak akdedilen asansör montajına ilişkin eser sözleşmesi kapsamında davacının yaptığı iş bedelinin davalıdan tahsili amacıyla başlatılan ——– icra dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Eldeki dava öncelikle Mahkememizde——- dosya numarasını almış, Mahkememizce icra dosyası, delil tespiti dosyası celp edilmiş, yapılan yargılama sırasında dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporunda davacı ile davalı arasında bir hukuki ilişkinin bulunmadığın, davaya konu edilen alacağın doğumuna yol açan asansör yapım işinin kim tarafından ve hangi hukuki sebeple yapıldığının net olmadığını, bu işin yapımının geçerli bir hukuki işleme dayandığı hususunun davacı tarafından ispat edilemediğini, bu yönüyle davacının sıfatından da söz edilemeyeceği tespit edilmiş, Mahkememizce bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine dair verilen kararın davacı ve davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine ———- ilamında: “..Tüm bu anlatımlar ışığında somut olaya gelince; davalı şirket temsilcisinin resmî bir makam olan ——- beyanı ikrar niteliğinde olup, artık akdî ilişki kurulup kurulmadığı hususu çekişmeli olmaktan çıkmıştır. Bir başka deyişle davalının ikrarı mahkeme dışı ikrar olup, akdî ilişkinin kurulduğu kabul edilip esasının incelenmesi gerekir. ———– Tüm bu nedenlerle; davalı şirket ile davacı arasında akdî ilişkinin varlığı ikrar ile kanıtlanmış olup, akdî ilişkinin kurulduğunu kabul edilerek işin esasına girilmesi gerekirken akdî ilişkinin ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddi doğru olmamış, hükmün bozulması uygun bulunmuştur. O halde, mahkemece yapılacak iş; Akdî ilişkinin varlığı davalının açık ikrarı ile sabit olduğundan davada pasif husumetin varlığı kabul edilerek, işin esasına girilerek uyuşmazlığın çözülmesi olmalıdır.” gerekçesiyle Mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bozma kararı sonrası Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, ve yagılamaya devam edilmiştir. Davalı taraf bozma sonrası bir takım deliller sunmuş ve husumet itirazlarını yinelemiştir. Ancak davalının pasif husumetinin bulunduğu —— ilamı ile kesinleşmiş bulunduğundan, bu hususun ihtilaf dışı kalması sebebiyle husumete ilişkin itirazlar yerinde görülmemiştir.
Davacının yapmış olduğu iş bedelinin tespiti için asansör konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişinin —— tarihli raporunda özetle: “Dava dosyasına sunulan belge ve delillerin incelenmesi neticesinde, değişik iş dosyası kapsamında tanzim edilen rapordaki tespitlerin yakınsak olduğu, —– fiyat ve tarifeleri başlıklı fiyat listesinde bir asansörün —– olarak belirlendiği, ayrıca söz konusu —- kullanıldığı tespit edilmiş olan malzemelere ilişkin fiyatların kontrolü neticesinde imal edildiği tarih olan —yılı içerisinde fiyatların piyasa rayiç bedellerinde olduğu ve ——— uygun ve yerinde olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.” içeriğindedir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, tarafların rapora karşı beyan ve itirazda bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahkememizce alınan raporun hesabın yapılış şekline ilişkin denetlenebilir bulunmaması sebebiyle re’sen ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda da davacının ——alacağının uygun olduğunu tespit edilmiştir. Her iki rapor bir arada değerlendirildiğinde hüküm kurmaya elverişli ve denetlenebilir olması sebebiyle hükme esas alınmış ayrıca rapora itiraz edilmemesi sebebiyle davacı lehine usuli kazanılmış hak olduğu kanaatine varılmıştır.
Bilindiği gibi eser sözleşmesinde iş bedeliyle ilgili olan TBK’nın 481. maddeye göre iş bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse işin yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak bedel belirlenir. Bu kuraldan anlaşılması gereken, bedelin mahalli piyasa rayicine göre belirleneceğidir. Hükme esas alınan rapor ve dayanağı delil tespiti raporunda imalat bedelleri —- hesabına göre —— olarak tespit edilmiş, rapor doğrultusunda karar vermek gerekmiş, davacı tarafın sunmuş olduğu beyan dilekçelerinden dava konusu iş için verildiği açıkça ikrar edilen — adet çekte banka sorumluluk bedelleri ödendiğinden bilirkişi raporunda hesaplanan miktardan toplam—- mahsup edilmesi gerekmiş, davacının bakiye alacağı olan —— üzerinden takibin devamına karar verilmiş, dava konusu üç çek için başlatılan takiple tahsilde tekerrür olmamak üzere karar verilmiş, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1———– Sayılı icra dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, davacı tarafça başlatılan ——— sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin ——- asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 10.070,94-TL harçtan peşin alınan 1.823,85-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.247,09-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.823,85-TL peşin harç, 25,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.849,05-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.850,00-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre (%97,82 Kabul %2,18 Ret) hesaplanan 1.809,67-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarf edilen 130,90-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre (%97,82 Kabul %2,18 Ret) hesaplanan 2,85-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 17.955,84-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 3.285,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Tarafların artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.02/02/2021