Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/733 E. 2019/375 K. 09.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ¸
ESAS NO: 2017/733 Esas
KARAR NO :2019/375
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/07/2017
KARAR TARİHİ: 09/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan alacağı olması nedeni ile davalı aleyhine İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü’nün ———- E. Sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının borcun tamamına itiraz ettiğini, davalı —— plakalı, —- Model, ————Marka aracını tamir için müvekkil şirkete teslim ettiğini, davalının sigorta şirketi meydana gelen kazayı şaibeli bulduğundan araçta meydana gelen hasarı sigorta kapsamına girmediğinden hasar ödemesini reddedildiğini, ancak davalının da onayı alınarak aracın onayı ile tamir işlerinin yapıldığını, ekte sunulan ——- tarih Seri — ve ——- sıra nolu ve toplam ——–TL bedelli fatura ile yapılan tamir işleminin tüm ayrıntıları gösterildiğini, davalıya —-. Noterliği’nder ——- tarih ve ——– yevmiye numaralı ihtarname çekilmesine rağmen kendilerine ödeme yapılmadığını, buna karşılık fatura bedeli İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü’nün ———- E. Nolu dosyasıyla icra takibine konulduğunu, ancak davalı tarafından itiraz edilerek kötü niyetli olarak ödemekten kaçınmaya çalışıldığını, bu nedenlerle, davalının İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü’nün ——– E. Nolu dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkile ait araç davacı şirketçe tamir edildiğini, müvekkiline araç tamir edilmeden önce kasko sigortasının hasarı ödeyeceği bildirildiğini, müvekkilinin de aracını tamir ettirdiğini, sonrasında araç müvekkiline teslim edildiğini, ancak daha sonra müvekkili davacıya aracı sattığını, davacı şirketin kasko sigorta şirketinin ödeme yapmadığı gerekçesiyle icra takibi başlattığını, davacı taraf kötüniyetli olarak aracı devraldıktan sonra kasko şirketinin ödeme yapmadığını belirterek tamir masrafını müvekkilden talep ettiğini, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, aracın kasko sigorta poliçesi ile ….den sigortalı olduğunu, kasko sigortası mahiyeti itibariyle sigorta ettirene ait aracın uğrayacağı zararların karşılanması amacıyla yapılan bir sigorta olduğundan müvekkilin aracında meydana gelen hasara ilişkin bedelin ödenmesinden kasko sigortacısı sorumlu olduğunu, davanın kasko sigorta şirketine ihbar edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine, %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, davanın HMK uyarınca ….ye ihbarına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine dair karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; davalı tarafın aracında meydana gelen hasarın davacı tarafça giderilmesi nedeniyle başlatılan takibe, davalı tarafça yapılmış bulunan itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Davanın eser sözleşmesinden kaynaklı olduğu, davalının gerçek kişi olduğu, aracın kullanım cinsinin hususi olduğu davalının tüketici konumunda bulunduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davanın TKHK’nın 3. Maddesi gereği Tüketici Mahkemelerinde görülmesi gerektiği anlaşılmıştır. Nitekim davanın benzeri mahiyette İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesinin ——– E. — K. Sayılı ilamında da Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu hususu belirtilmiştir.
Açıklanan sebeplerle 6502 sayılı yasanın 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın 06.07.2017 tarihinde açıldığı dikkate alınarak mahkememizin HMK.nun 114/c ve HMK.nun 20. maddeleri uyarınca görevsizliğine, dosyanın talep halinde görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). Maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin, ihbar olunan vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itbaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup,usulünce anlatıldı. 12/04/2019