Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/722 E. 2020/376 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/722 Esas
KARAR NO : 2020/376 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2017
KARAR TARİHİ: 25/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı firma arasında ticari ilişki kurulmuş olup dava dilekçesi ekinde bulunan cari hesap ekstresinin tahsil ———– İcra Müdürlüğünün – Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı/borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa tebligat yapılmış olup, cevap dilekçesi ibraz etmemiş olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle ——– İcra Müdürlüğünün——–Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İcra dosyasının incelenmesinde, davacı tarafça ——cari hesap alacağı,—— işlemiş faiz olmak üzere ————- tutarındaki toplam alacağın tahsilde tekerrür olmamak şartıyla takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık % 10,50 oranında ve değişen oranlarda işleyecek ticari temerrüt faizi, icra gideri ve vekalet ücreti ile birlikte tahsiline ilişkin ödeme emridir. (Fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakkımız saklıdır) TBK m. 100 gereğince kısmi ödemeler öncelikle varsa işlemiş faiz, masraf ve ferilere mahsup edilecektir.” açıklaması ile borçluya tebliğe gönderildiği, Ödeme emrinin borçluya ————–tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ——— tarihli itiraz dilekçesi ile “borca, faize, ferilere ve yetkiye açıkça itiraz eder takibin durdurulmasını talep ederiz,” açıklaması ile yapılan itiraz neticesinde duran takibin devamını, sağlamak üzere alacaklı tarafından yukarıda özeti verilen itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunmuş ise de İİK 50.maddesi, TBK 89. maddesi ve HMK 10.maddesi uyarınca para borçları götürülecek borçlardan olduğundan ve sözleşmenin ifa yeri davacı alacaklının yerleşim yeri olduğundan ve anılan kanun hükümleri uyarınca genel yetki kuralı haricinde davacı/takip alacaklısının yerleşim yeri icra müdürlükleri de yetkili bulunduğundan icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itiraz yerinde bulunmamaktadır.
Dosya konusunda uzman bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda,Davacı tarafın kanuni ticari defterleri kendisi adına delil vasfına haiz olduğu, davalı tarafın inceleme gününde resmi defter ve belgelerini ibraz etmediği, davacı kayıtlarında davalıdan ——— alacaklı olduğu, Davacı, cari hesap alacağının ödenmesi için bir ihtarnamede bulunmamasından dolayı takip tarihinden itibaren faiz isteminin yerinde olduğu, şeklinde raporunu sunmuştur.
Davalı tarafın defterlerinin incelenmesi için ——- Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış ve bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunda; davalı ———- yapılan görüşmede, işyerini yaklaşık 2 yıl önce kapattığını, ticari faaliyeti ile ilgili tutulan ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunulmayacağı, davalı tarafın ticari defter ve belgeleri incelemeye sunmaması üzerine dava konusu hakkında tarafınca herhangi bir tespit yapılamadığı, şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağı nedeni ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali hususundadır. Bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır. Yapılan incelenmede, davacı düzenlenen faturaları ———– altında olup vergi dairesine beyan yükümlülüğü bulunmamakdır. Faturaların 7 adedinin imzalı bulunduğu, 2 tanesinde imza bulunmadığı bilirkişi tarafından tespit tespit edilmiştir. Talimat yoluyla yapılan bilirkişi incelemesinde davalı taraf defter ibrazından kaçınmıştır.
Davacı tarafın ticari defterleri kendi lehine delil vasfına haiz bulunmaktadır. Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Anılan yasa hükmü gereği davacı tarafça usulüne uygun olarak tutulan ve davacı taraf lehine delil vasfına haiz bulunmakta olup mal teslimi imzalı faturalar ile belirli bulunmakta olup buna karşılık olarak davalı taraf olarak ödeme yaptığına dosyaya herhangi bir delil sunmamıştır. Belirtilen sebeplerle davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle ———- alacaklı bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı alacağı takip öncesi belirli bulunduğundan kabul edilen tutarın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Tarafların tacir olması ve aradaki ilişkinin ticari nitelikte bulunması sebebiyle davacı alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerekmektedir.
Belirtilen sebeplerle davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; Davalının ——-İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin ————- asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle devamına,
2-Kabul edilen tutarın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 308,24-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 53,87-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 254,37- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40- TL. başvurma harcı, 53,87-TL peşin harcın toplamı olan 85,27- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.103,20-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne ve Davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/06/2020