Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/717 E. 2020/389 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/717 Esas
KARAR NO: 2020/389
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/07/2017
KARAR TARİHİ: 30/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ———- ait ——- plakalı aracın, ——tarihinde ——— kayıtlarında da görülebileceği üzere %100 kusurlu bir şekilde müvekkile sigortalı ———— plakalı araca çarparak sigortalı araç nezdinde hasar meydana geldiğini, meydana gelen kaza sonrasında müvekkili şirkete —— ile sigortalı ———– plakalı araç maddi hasara uğradığını sigortalı araçta kaza sebebiyle oluşan ve ekspertiz incelemesiyle tespit edilen hasar miktarının davalının %100’lük kusuruna tekabül eden kısmının tamamı olan —-müvekkili şirket tarafından ——- tarihinde sigortalısına ödendiğini, bu nedenle halefiyet ilkeleri gereği davalılardan tahsiline dair huzurdaki davanın açıldığı, ———- plakalı aracın kaydına işlemek üzere mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkili şirket tarafından sigortalısına ödenen ——- davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile alacağa ödeme tarihi olan ———– itibari ile yasal faiz işletilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ———— vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinin müvekkiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, tebliğ zarfındaki tarihin cevap süresi bakımından dikkate alınmaması gerektiğini, müvekkilinin ruhsat sahibi bulunduğu —— plakalı aracın, kiralama sözleşmesi ile —————-süreli kiralandığını, ————- uyarınca işleten sıfatı adı geçen kiracıda olduğunu, müvekkilinin ruhsat sahibi olsa da yararlanma ve kullanma hakkını kiralama sözleşmesi ile devrettiğini, bu nedenle husumet yokluğu sebebiyle davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin sahibi olduğu aracın ——– kapsamında sigortalı olduğunu, müvekkilinin ruhsat sahibi olduğu—–plakalı aracın ————- kapsamında sigortalandığını, poliçe limitleri dahilinde genel şartlara dahil bulunan zararların sorumluluğunun sigorta şirketine ait olduğunu bu nedenle davanın ——— ihbarını talep etmiştir.
Davalı ——— dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edildiği ancak cevap vermediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle ; davacı sigorta şirketine sigortalı ———– plakalı araç ile davalıların ruhsat sahibi ve sürücüsü olduğu ——- plakalı aracın ———– tarihinde karışmış oldukları kaza nedeniyle davacının sigortalısına yaptığı hasar ödemesinin davalıların kusuru oranında rücuen tahsili istemli maddi tazminat davasıdır.
Mahkememizce dava davalının talebi doğrultusunda ———- ihbar edilmiş, sigorta şirketinden hasar dosyası celp edilmiş, vergi dairesine müzekkere yazılarak ————– plakalı aracın bildirmiş olduğu herhangi bir kira sözleşmesi olup olmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabından kira sözleşmesinin vergi dairesine bildirilmediği anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümüne ilişkin Mahkememizce bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin ——–tarihli heyet raporunda özetle; —— plakalı aracın sürücüsü ———kaza yerinde seyir halindeyken sevk ve idaresindeki aracı diğer araçları takip ederken güvenli bir mesafe bırakmadığından kazada %100 oranında kusurlu olduğunu, ——— plakalı aracın sürücüsü ——– meydana gelen kazanın iradesi dışında gerçekleştiğinin ve kusurunun olmadığının anlaşıldığını, davacı———-tarafından ——- genel şartları kapsamında —– tarihinde ———ödeme yapıldığını, yapılan piyasa araştırmasına göre kaza tarihi itibariyle ödenen bedelin kadri maruf değer taşıdığı, genel şartlar kapsamında ödemiş olduğu tutarı davalılardan rücuen tahsil edebileceği, davacının talebi doğrultusunda yasal faiziyle birlikte —- asıl alacak ——- faiz olmak üzere toplam ———– talep edebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporu Mahkememize sunmuşlardır. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı şirket rapora karşı beyanında aracın kiralık olması sebebiyle işleten sıfatının olmadığını ve sorumluluğunun olmadığını bu kapsamda defterler üzerinde inceleme yapılmasını talep ve beyan etmiştir. Mahkememizce davalının rapora itirazları kapsamında kaza tarihinde aracın işleteninin tespitine yönelik davalı ————–defterleri incelenmiştir. Mahkememizce re’sen seçilen mali müşavir bilirkişinin ———– tarihli bilirkişi raporunda özetle: “Dava dışı şirket ile davalı şirket arasında yazılı bir araç kiralama sözleşmesinin bulunmadığını, düzenlenen —- adet faturanın kaza tarihinden önce düzenlendiğinin görüldüğünü, —- adet faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı olduğunu, faturaların ————-tarihlerinde düzenlediğini,” şeklinde raporunu Mahkememize sunmuştur.
Uyuşmazlık davalı şirketin aracı kira sözleşmesi kapsamında dava dışı şirkete kiralayıp iş bu davada işleten sıfatı olmadığından husumetinin olup olmadığı hususunda toplanmıştır. Mahkememizce vergi dairesinden gelen yazı cevabı ve bilirkişi raporu ve dosya kapsamı bir bütün olarak incelendiğinde, davalı ile dava dışı şirket arasında yalnızca ———-tarihlerinde fatura kesildiği anlaşılmaktadır. Kaza tarihi ise; ———— VUK 231/5. Maddesi: “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre taraflar arasında önce hizmet olarak aylık kiralamanın gerçekleştiği, ardından ay sonunda en geç yedi gün içerisinde faturanın düzenlendiği sonucuna gidilmektedir. En son fatura düzenleme tarihinin ———- olduğu göz önüne alındığında, bu faturanın hizmet bitiminin aynı gününde davalı yanca tanzim edildiği varsayımında aracın davalı yanca ——— tarihleri arasında kiraya verildiği ve ———- tarihinde (bir ayın sonunda) tekrar işleten sıfatını aldığının kabulü gerekir. Aksi halde (önce fatura düzenlenip sonra hizmet verilmiş) olsa dahi fatura içeriğinden aracın aylık kiralama bedellerinin kesildiği anlaşılmakla, aracın dava dışı şirkette kiralık olarak kullanımı ———– tarihleri kapsar. Bu tarih dahi kaza tarihinden bir gün evvel olup kaza tarihinde kira sözleşmesinin son bulduğu sonucuna gidilmektedir. Kaldı ki dava konusu uyuşmazlıkta VUK gereği önce hizmet sonra fatura tanzim edileceğinden aksinin düşünülmesine dahi gerek olmadığı kanaatine varılmıştır. Hal böyle olunca davalının husumet itirazları Mahkememizce yerinde bulunmamış ve her iki davalının dava konusu tazminattan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce makine mühendisi ve sigorta uzmanı bilirkişi heyetinden alınan rapor usul ve yasaya uygun olup denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmış, bilirkişi raporu uyarınca davacının sigortalısı ile davalının karışmış olduğu kazada davalının %100 kusurlu olduğu ve ödenen bedelin tamamının davalılardan tahsilinin uygun olduğu kanaatine varılmış ve davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları gelen yazı cevapları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu uyuşmazlığın trafik kazasından kaynaklı kusur oranında rücuen tahsil istemli maddi tazminat davası olduğu, davalıların kaza nedeniyle dava dışı sigortalının aracında meydana gelen hasardan %100 kusurlu olarak sorumlu oldukları, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre toplam ———-hasar bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin gerektiği anlaşılmış, davanın kabulüne, talep gibi ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiş, davalı şirketin husumet itirazı Mahkememizce yerinde bulunmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile, ——- hasar bedelinin ödeme tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 625,35-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 156,34-TL harcın mahsubu ile bakiye 469,01-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL başvurma harcı ve 156,34-TL peşin harç toplamı olan 187,74-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.015,20-TL yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı ———– tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde ilgili tarafa iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.30/06/2020