Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/69 E. 2020/493 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/69 Esas
KARAR NO: 2020/493
DAVA: Ticari Şirket (Fesih Tasfiye İstemli)
DAVA TARİHİ: 01/06/2011
KARAR TARİHİ: 17/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı ——-davalı şirketlerin takriben — senedir %50 hisseli ortağı bulunduğunu, ——- yılının 6. ayından itibaren diğer ————— davalı şirketler ile ilgilenmeyi taamamen terk ettiğini, davalı limited şirketlerdeki idari yetkilerini şirketler hukukuna aykırı bir şekilde —– Noterliğinin ——- numaralı vekaletname ile oğlu———hukuksuz ve hakkaniyete aykırı davranışlarının diğer ortak olan —-tarafından da yakinen bildiğini,———- numaralı davalı şirket adına habersiz ve izinsiz bir şekilde ———— kredi kullandığını, güven sarsıcı hadiseler dışında diğer ortak —— bulunduğu —————–aynı adreste bulunan ortaklarının başka 3. şahıslar olan ve davalı şirketle aynı iş kolunda faaliyet gösteren—————–ilginç ve gizli ilişkilerinin müvekkilinin güveninin daha da sarstığını, ————- ortaklarından———— sicil kayıtlarındaki bilgilere göre bu şirket ile hiçbir alakası olmayan———hisselerinin devri ile ilgili çok geniş yetkiler verdiğini, ———- nezdindeki borçlarından dolayı yine aynı bankanın diğer ortağa ait işyerini —— tarihinde —————ortağı ———- ilginç bir şekilde ————– hali hazırdaki ortağı olduğunu, diğer ortağın —- senedir davalı şirketlere ne için gelmediğinin bu belgelerle daha iyi anlaşıldığını, ortak—— oğlunun haksız ve hukuksuz bir şekilde — numaralı davalı şirketi temsilen müvekkili aleyhine —— İcra Md. nün ——- sayılı toplam ——-tutarlı icra takiplerine giriştiğini, diğer ortak ——– Asl. Huk. Mah. de ——– sayılı dosyası ile haksız ve hukuksul olduğunu, —— Asl. Huk. Mah. ——-sayılı dosyası ile açılan davanın müvekkili aleyhine açılmış manevi tazminat davası olduğunu belirterek davalılar ———————feshine ve tasfiyesine karar verilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı ———davayla birden fazla davalı şirketin feshini ve tasfiyesini isteyemeyeceğini, şirket ortaklarını da dava etmesi gerektiğini, davalı şirketlerin ortaklarından ——— hisselerini 3. bir şahsa satıp devrettiğinden dolayı davanın konusuz kaldığını, feshi ihbar ihtarnamesinin usule uygun olmadığını, davacının, sermaye payının karşılığını alarak şirketten ayrılması mümkünken şirketin feshedilmesinin mümkün olmadığını, feshi isteyen davacının esasen kusurluysa fesih talebinin reddi gerektiğini, diğer ortak ———- itham edildiği subjektif nedenlerin fesih ve davasının kabulü için gerekçe olamayacağını, davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü gerekçelerin külliyen kabul etmediklerini belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, ortak tarafından şirkete karşı açılmış limited şirketin feshi istemlidir.
Dava0—— tarihli olup, davacı, davalı ile ortak oldukları—- ———- şirketlerinin feshini talep etmiştir.
Mahkememizin ————- sayılı dosyasında bilirkişi incelemesi yapılmış, tanıklar dinlenmiş, iki ortak arasında tamiri imkansız ihtilaflar oluştuğu, fesihten başka çare kalmadığı kanaati ile iki şirketin de feshine ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmiştir.
————–sayılı kararıyla, “Mahkemece, şirket ortakları arasında çekişme bulunduğu, şirketin zarar halinde ve iş yapamaz durumda bulunduğu, 6762 sayılı TTK’nın 549/4. maddesindeki haklı sebeplerin oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiştir. Ancak, şirketin feshi için haklı sebeplerin oluştuğu ve bu durumun meydana gelmesinde davacı ortağın diğer ortağa oranla daha az kusurlu olduğunun anlaşılması karşısında, 6103 sayılı Kanun’un 3. maddesi gereği 6102 sayılı TTK’nın 636/3. maddesinin de somut olayda uygulanma kabiliyeti bulunduğu da gözönüne alınarak, mahkemece fesih yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir başka bir çözüme hükmedilmesi gerekirken, bilirkişi raporuna itibar edilerek ve TTK’nın 636/3. maddesinde öngörülen diğer seçenekler değerlendirilmeksizin yazılı şekilde şirketin feshine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir” gerekçesiyle hükmü ————–yönünden bozmuştur.
— ilamına uyularak yargılamya bu esas üzerinden devam edilmiştir—— ilamı ile eldeki tek uyuşmazlık ———- feshi istemidir. ——— feshine ilişkin karar kesinleşmiştir.
Dava konusu ——— ortaklı olduğu, advacı ———- %50 şer hisseli oldukları, şirket yetkilisinin ——bozmadan sonra——— vefat ettiği anlaşılmıştır.
——şirket yetkilisi olması sebebiyle, ölümü ile şirketin davada temsiliinn sağlanması için temsil kayyımı atanmış, yargılamaya bu şekilde devam edilmiştir.
Bozma ilamında da, davacının diğer ortaktan daha az kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Daha az kusurlu ortak olarak davacının fesih isteminde bulunması haklıdır. Burada TTK.nun 636/3 maddesine göre fesih yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir başka bir çözüme hükmetmenin mümkün olup olmadığı incelenmelidir.
Davacının, ayrıca ——–aleyhine açtığı, sorumluluk davası, ortaklıktan çıkarılması, müdürün azli talepli dava, ——–Asliye Ticaret Mahkemesi.nin ———- sayılı dosyası üzerinde görülmeye devam etmektedir. Mahkemece sorumluluk davası ile istenen tazminata ilişkin taşınmaz satışına dair bilirkişi raporu alınması için ara karar oluşturulmuştur. Bu davanın bekletici mesele yapıldığı görülmüşse de, dosya tekrar celp edilerek incelendiğinde, —–mirasçılarının, şirkete hisselerini tescil ettirmedikleri,—– müdür olması sebebiyle ölümüyle şirketin organsız kaldığı, faaliyetinin olmadığı, hatta —— bu sebeple ——————— yönetim kayyımı atanması talebinde bulunduğu görülmüştür. Gerçekten de şirketin sicil kayıtlarına bakıldığında son tescilin ——- yılında yapıldığı, son on yıldır şirkette hiç bir karar alınmadığı, tescil yapılmadığı, şirketin gayri faal olduğu anlaşılmaktadır.
Fesih yerine alternatif başka bir çözüme hükmetmenin amacı, ticari hayatın sekteye uğramamasıdır. Şirketin amacını gerçekleştirme imkanı kalmadığı, ortakların ————— araya gelme imkan ve ihtimallerinin kalmadığı,——— mirasçılarının şirket hissedarı olarak şirketi ayağa kaldırma, ticari faaliyete devam etme gibi bir niyet ve girişimlerinin olmadığı, bu durumda fesih kararından başka bir çözüm olmadığı görülmüştür.
——–Asliye Ticaret Mahkemesinin ——- sayılı dosyasında——– müdürlükten azli ve ortaklıktan çıkarılması talebi, ————- ölümü ile konusuz kalmıştır. Sorumluluk davası sonucu muhtemel bir zararın varlığı tespit edilir ve hüküm altına alınırsa bu da tasfiyede nazara alınacaktır. Bu nedenle beklenmesini gerektirir bir durum görülmemiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE
2———-no ile sicile kayıtlı ———– TTK.nun 636/3 md. uyarınca FESİH VE TASFİYESİNE;
3-Temsil kayyımı olarak atanan mali müşavir ———– kararın kesinleşmesi ile tasfiye memuru olarak atanmasına; Tasfiye giderleri olarak davacının —– masrafı ve tasfiyenin —- yıl içerisinde tamamlanması sureti ile tasfiye memuru için bir kereye mahsus – ücretin davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılmasına, tasfiye memuruna hükmün kesinleşmesi ile birlikte görevin tebliğ ve giderin yatırılması ile birlikte görevinin başlamasına, tasfiye memurunun yaptığı giderlerle ilgili belgeleri dosyaya sunmasına,
3-Davalı şirketlerden ———– yönünden karar kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- Alınması gerekli 54,40TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 18,40TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 36,00TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 18,40TL. başvurma harcı, 18,40TL peşin harcın toplamı olan 36,80TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 10.375,00TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılmasına,
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.400,00TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekili ve Temsil Kayyımının yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 16/07/2020