Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/652 E. 2019/1257 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/652 Esas
KARAR NO : 2019/1257

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2016
KARAR TARİHİ : 26/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının personel hizmet sözleşmesi kapsamında işe başladığı tarihin —- olduğunu, davalının müvekkili şirkette operasyon uzman yardımcısı olarak çalışmakta iken aynı şartlarla — tarihinde hazine uzman yardımcısı olarak devam ettiğini, ancak —- tarihinde yasal herhangi haklı bir nedene dayanmadan istifa ettiğini, ihbar süresini çalışarak geçiren davalının —- tarihinde işi bıraktığını, ancak taraflar arasında işe başlangıç tarihinde ek sözleşmeyle zorunlu çaşıma ve istihdam süresi hakkında karşılıklı şartları içeren cezai şart taahhütlerinin bulunduğunu, davalının yasal herhangi haklı bir nedne sunmadan sözleşmeye aykırı şekilde istifasını sunduğundan sonra müvekkil şirketin, davalıyı istihdam ettiği kadro için yeniden personel alımı ve yetiştirme külfeti içerisine girerek müşterileri nezdinde ciddi sıkıntılar yaşandığını, bahse konu zorunlu çalışma süresinde, davalının ek sözleşmesinin 2. Maddesine aykırı şekilde başka bir aracı kurumda çalıştığı —-tespit edildiğini, bu durumun —- kayıtlarından tespit edileceğini, aracı kurumlar tarafından çalıştırılan personelin —- bildirilmesinin zorunlu olduğundan, ek sözleşmenin 2.maddesinde belirtilen çalışma şartı ve yasağının belirlendiği dönemde aracı kurum veya benzer şirketlerde çalışıp çalışmadığının tespitini talep ettiğini, sözleşmeye aykırılığı nedeni ile davalıya cezai şart alacakları için Beşiktaş —————- Noterliğince ihtarnamenin keşide edildiğini, ancak davalının bu güne kadar herhangi bir ödemede bulunmadığını belirterek, davalının cezai şart alacağı yönünden sözleşmeye aykırı davrandığının tespitine, ek sözleşmeden doğan— cezai şart alacağının tahakkuku tarihinden itibaren işleyecek yasal ferileri ile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle,dava konusu sözleşmenin müvekkiline işe başlamasından ve deneme süresi sona ermek üzere iken baskı altında imzalatıldığını, davacı şirketin personel ek hizmet sözleşmesini imzalamayan personellerin iş sözleşmelerinin deneme süresi sonrasında feshedileceğinin tehdidinde bulunulduğunu, müvekkilinin işini kaybetme korkusu ile bu sözleşmeyi imzalamak zorunda kaldığını, ayrıca—– tutarında ödeme günü boş bırakılmış senet imzalatıldığını, müvekkilinin bu senedi temin ettiğini, davacının mezkur sözleşmeye göre cezai şart talep hakkının olmadığını, müvekkilinin davacı şirket nezdinde çalıştığı pozisyonun da nazara alındığında müvekkilinin asgari süreli çalışma sözleşmesi yapmasında da herhangi bir menfaati olmadığı anlaşılacağını, uygulamada üst düzey veya anahtar nitelikteki personeller veya ücreti işverence karşılanan nitelikteki personeller veya ücreti işverence karşılanan nitelikli eğitimler aldırılan işçiler için asgari çalışma süreli iş sözleşmeleri yapıldığını, oysa ki müvekkilinin davacı nezdinde öncelikle uzman yardımcısı pozisyonunda çalıştığını, bu pozisyonun da standart bir personel pozisyonu olduğunu, sözleşmenin ve asgari çalışma süresini düzenleyen 1.maddesinin müvekkilinin bildirimli fesih hakkını ortadan kaldırması sebebi ile ahlak ve iyi niyete aykırı olduğunu ve bu nedenle geçersiz olduğunu, davacının cezai şart talebini dayandırdığı sözleşmenin 2.maddesinin de geçerli olmadığını, söz konusu madde de asgari çalışma süresini değil işçinin rekabet etmeme yükümlülüğünü düzenlediğini, rekabet etmemem yükümlülüğünün geçerli olabilmesi için bu yükümlülüğünü düzenleyen maddenin zaman yer ve konu bakımından işçilerin iktisadi geleceğini tehlikeye düşerecek şekilde uygun olmayan sınırlamalar içermemesi gerektiğini, somut olayda sözleşmenin 2.maddesinde düzenlenen rekabet etmeme yükümlülüğünün yer, zaman ve işin türü bakımından sınırının belirlenmediğini, her ne kadar müvekilinin çalışamayacağı şirketlerin belirtildiğini ancak şirketlerde müvekkilinin çalışması yasaklanan/istenmeyen işin türünün özellikle ve somut olarak belirtilmediğini, yine müvekkilinin rekabet etmeme yükümlülüğünün yer -coğrafi sınırının da bulunmadığını, hangi coğrafi sınır dahilinde müvekkilinin rekabet etmeyeceğinin belirsiz olduğunu, süre yönünden sınırın ise her ne kadar asgari çalışma süresinin fesih tarihinden sonraki bakiye çalışma süresi olarak görünmekte ise de sözleşmenin imzalandığı tarih itibarı ile rakabet etmeme yükümlülüğünün süresinın aslında 3 yıldan başlatıldığını, bu nedenle de TBK 445 maddeye aykırılığın söz konusu olduğunu, davacı tarafın cezai şart tutarını Türk Lirasına çevirirken 07/12/2016 tarihindeki döviz kurunu esas almasının da yerinde olmadığını, müvekkilinin iş sözleşmesinin feshettiğini bildirdiği —- tarihinde istenebileceğini belirterek, davacının cezai şart talebinin dayanağı olan Personel Ek Hizmet Sözleşmesinin geçersiz olması sebebi ile davanın esastan reddine karar verilmesi talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava, hukuki niteliği itibariyle, tazminat davasıdır.
Taraf vekilleri —– tarihinde vermiş oldukları müşterek dilekçeyle ve —- tarihli duruşmadaki beyanlarında sulh olduklarını beyan ederek, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmişlerdir. Taraf vekillerinin beyanları ile tarafların sulh oldukları ve davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Tarafların sulh olması nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli —– harcın peşin alınan —– harçtan mahsubu ile bakiye — harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraf vekillerinin beyanları dikkate alınarak yargılama gideri tayinine yer olmadığına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ——-uyarınca——- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.