Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/60 E. 2021/461 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/60 Esas
KARAR NO : 2021/461
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/01/2017
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi tarafından——- bulunan fabrikasına —tarihinde davalı ————– boşaltıp dönüş yaparken üzerindeki konteynerin kapaklarını kilitlemeyip açık şekilde hareket etmesi sebebiyle üretime —- bacasına —- eğilmesine, filtre sisteminin kırılmasına sebebiyet verdiğini, hasara ilişkin ekspertiz raporu düzenlendiğini, hasar onarım bedeli olarak ——-müvekkili şirketçe sigortalıya ödendiğini ve müvekkilinin TTK.1472/1.madde gereğince sigortalının haklarına halef olduğunu, müvekkili şirketin ——– gönderdiğini ancak ödeme yapılmadığını, davalı —- dava konusu hasara neden —– plakalı —-olduğundan dolayı meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu, davalı —-çekicinin —–teminatının bulunduğu kasko sigortacısı olduğunu ve meydana gelen hasarın anılan çekicinin trafik sigortası limitini aşması halinde aşan kısımdan sorumlu olduğunu beyanla davalı ——- meydana gelen hasardan, hasara neden olan araçların işleteni olması sebebiyle kusursuz sorumlu olduğunun tespitini, davalı —–aracın trafik sigortacısı sıfatıyla sorumlu olduğunun tespitini, davalı —- hasara neden olan aracın —– sigortacısı sıfatıyla trafik sigortasının teminat limitini aşan kısmı için sorumlu olduğunun tespitini, —-davalılardan müştereken ve müteselsilen ———– ödeme tarihi olan —– tarihinden itibaren dövize uygulanan en yüksek faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili davalı şirketin çalışanının, kazayı yaptığı iddia edilen ——- olayı kabul etmediğini, dava dilekçesi ekinde bulunan tutanak belgelerinde de imzası bulunmadığını, davacının sigortalısı şirketin çalışanlarının tek taraflı tanzim ettiği tutanağın mevcut olduğunu, ayrıca olayın gerçekleştiği fabrikanın yük boşaltmaya uygun fiziki yeterliliği sağlamadığını beyanla davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı —– cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin kazaya karıştığı iddia edilen aracın ———- olduğunu, davacı yana ait olduğu iddia edilen aracın ruhsatının celbi ile davacıya ait olup olmadığının tespitini talep ettiklerini, ayrıca araç üzerinde üçüncü bir kişinin dain-i mürtehin olup olmadığının da sorulmasını talep etiklerini, ———tarihinde meydana gelen kazaya karıştığının ispat edilmesinin gerektiğini, ———– gereği, anılan poliçe ancak zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatları tükendikten sonra devreye girdiğini kaza tarihi — teminatlarının —- olduğunu, sözü geçen limit tüketilmeden —– teminatının devreye giremeyeceğinden; haklarında açılmış davanın reddi gerektiğini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; davacı——–kapsamında sigortalısına ödemiş olduğu tutarın davalılardan rucüen tazminine ilişkin davadır.
Taraflara arasındaki uyuşmazlık ise; davalı—— plakalı — bağlı olan ———- davacı sigortalısına ait fabrikada ——– çarpıp çarpmadığı, çarpmış ise zararın oluşup oluşmadığı, zararın miktarı ve davalıların zarardan sorumlu olup olmayacağı hususunda uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Kazayı yaptığı iddia olunan araçlara ait trafik kayıtları, hasar dosyası, ekspertiz raporu, sigorta poliçeleri vs. tüm deliller dosya içerisine alınmıştır.
Davalının bildirmiş olduğu tanıklar—– beyanları alınmıştır.
Tanık —- beyanında; “ben davalı —- taşımacılkta çalışıyorum, ben kazayı görmedim, ben orda çalıştığım sürece, fabrikanın çıkışındaki yerde araçların girerken yüklü olması sebebiyle sıkıntı olmamakla birlikte çıkarken araç boşaldığı için araçta biraz yükselme oluyordu, bizde araçların üst kısma çarpmaması için dikkat ediyorduk, işyerinin arka kısmında manevra alanı çok düşüktür, sürekli burada sıkıntı oluyor, ufak tefek vurmalar ve kazalar oluyordu, bu hususu çalışanlar biliyordu, ancak aracın nasıl çarptığını görmedim, işyerine girip çıkarken ve boşaltım sırasında bu tür hususlara dikkat ediyorduk, belirtilen bu aksaklıklar hususunda yetkililere söyledik, onlarda bu konularda yardımcı olmaya çalışıyorlardı, diğer fabrikalarda bu sıkıntıları yaşamıyorduk, ben dava konusu kazayı görmedim, bilgim ve görgüm işyerinin durumuna ilişkindir. ” şeklinde
Tanık —– taşımacılıkta çalışıyorum, söz konusu kazayı görmedim, ancak işyeri hakkında bilgi sahibiyim, işyeri çeşitli sıkıntılar vardır, araçların manevrası esnasında ufak tefek kazalar olmaktadır, yer sıkıntılıdır, kazanın olduğu yer fabrikanın arka tarafındadır, —- bir genişlik olan bir yerdir, bizim araçlarımızında boyuda o kadardır, burada araçlarla manevra yapmakta sıkıntı yaşıyoruz, bu sıkıntılar hususunda yetkililere bilgi verdik, değişen bir şey olmadı, diğer fabrikalarda burada olduğu gibi sıkıntılar yoktur,” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Dosya taşımacılık ve sigorta alanında uzman bilirkişiye tevdi edilerek —– bilirkişi raporu alınmıştır. Raporda özetle; dava konusu kazanın davalı ——- meydana geldiğinin tam olarak ispat edilemediği, ancak mahkemenin bu yönde kanaatinin olması halinde bu davalının %25 kusurlu olacağı, bu oran üzerinden davalılardan rücu edilebileceği rapor edilmiştir.
Bilirkişi, raporuna itirazlar nedeniyle daha önce rapor sunan bilirkişi ile birlikte makine mühendisi bilirkişiye dosya tevdi edilerek —- tarihinde 2. rapor alınmıştır. Raporda özetle; davalılardan ——-sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, davacı sigortalısı —— toplam hasarının ——- olduğu, davalıların bu bedelden sorumlu olacakları meydana gelen hasar bedelinin —- kapsamında olduğu, davacının —– mevduata uygulanan faiz oranında faiz talep edebileceği rapor edilmiştir.
1.ve 2. bilirkişi raporları arasında çelişki olması nedeniyle dosya yeni bilirkişi heyetine tevdi edilerek —— tarihli 3. bilirkişi raporu alınmıştır. Bu bilirkişi raporu alınırken bilirkişilere olay yerinde inceleme yetkisi verilmiş ve bilirkişilerce kazanın oluştuğu yerde inceleme yapılarak rapor düzenlenmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; ——- plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, ——— yüksekliğinin kazanın oluşumunda bir etkisi olmadığı, davalıların poliçe limitleri dahilinde sorumlu oldukları davacının —– mevduata uygulanan faiz oranında faiz talep edebileceği rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliler birlikte değerlendirildiğinde; dava, davacı ——– kapsamında sigortalısına ödemiş olduğu tutarın davalılardan rucüen tazminine ilişkin davadır. Dava konusu hasarın meydana geldiği kazanın davalı —— plakalı ——— tarihinde —– şeklinde gerçekleştiği, davalı araç sürücüsünün kaza sonrası olay yerinde beklemeyerek uzaklaştığı, bu nedenle kazanın oluşuna ilişkin tutanakta imzasının alınamadığı, kazanın oluşumu ile ilgili tutanak tutulduğu ve fotoğraf çekildiği, tutanak ve fotoğrafların olayın oluş şekline uygun olduğu ve kazanın davalı sürücüsü tarafından yapıldığı anlaşılmıştır. Kazanın oluşumda kusur durumunun belirlenmesi, hasar miktarı ve sorumluluk açısından bilirkişi raporu aldırılmıştır. 1. Bilirkişi raporunda davalı sürücünün %25 kusurlu olacağı, 2. raporda ise davalı sürücünün %100 kusurlu olacağı rapor edilmiştir. Her iki rapor arasında çelişki olması nedeniyle yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak kazanın meydana geldiği yerde inceleme yapılarak 3. bilirkişi raporu alınmıştır. Davalı her ne kadar kazanın oluşumunda davacının sigortalısı olan fabrika bacasının düşük seviyede olmasının etkili olduğu iddia edilmiş ise de; hükme esas alınan 3. bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere baca yüksekliğinin yeterli olduğu, kazanın oluşumunda davalı sürücüsünün konteyner kapağını açık unutmasından kaynaklandığı, kazanın oluşunda davacı sigortalısının kusurunun olmadığı, davalının sürücüsünün KTK 65., 67. ve 84. maddesi kapsamında %100 kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Kazanın gerçekleştiği alanın KTK 2. maddesi gereğince karayolu kapsamında olduğu anlaşılmıştır. Davalı ——- oluşumunda sürücüsünün %100 kusurlu olması ve kendi çalışanı olan sürücünün kusurundan sorumlu olacağı, diğer davalılardan Doğa ——kapsamında sigorta limitiyle sınırlı olmak üzere, davalı —- poliçesi kapsamında sorumlu olduğu ve diğer davalı —- dışında kalan kısım açısından sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda davacının ödemiş olduğu hasar miktarının olayın oluş şekline göre uygun olduğu belirlenmiş, davacının sigortalısına ödeme yaptığı kısım açısından alacağa halef olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; —- tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının yabancı para ile — açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faizi oranında işleyecek faizi ile birlikte ———- davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 8.998,24 TL harçtan davacının peşin olarak yatırdığı 2.249,56 TL harcın mahsubu ile kalan 6.748,68 TL harcın ——— davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiliyle hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 2.249,56 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı toplamı — davalılar ———- müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen bilirkişi masrafı ve tebligat masrafı olmak üzere toplam —— yönünden poliçe limiti kapsamında hesaplanan ————- davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT gereğince 16.464,02 TL vekalet ücretinin ————- davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 25/03/2021