Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/595 E. 2019/444 K. 25.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/595 Esas
KARAR NO : 2019/444
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/05/2017
KARAR TARİHİ: 25/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı 3. kişi (davalının sigortalısı)———— plakalı araç tarafından 17/01/2016 tarihinde —— plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu – plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağı, araç sahibi 3. Kişi ——– tarafından müvekkil …’a temlik edildiğini, temlik eden aracında oluşan değer kaybı alacağını TBK hükümleri uyarınca temlik belgesi ile müvekkiline temlik ettiğini, kaza sonucu araçta oluşan değer kaybının bağımsız eksper tarafından 2.000,00 TL olduğunu, eksper hizmeti olarak 354,00 TL verildiğini, değer kaybı nedeniyle oluşan alacak müvekkile temlik edildiğinden bu alacağı talep ve dava hakları müvekkiline geçtiğini, temlik alan sıfatıyla değer kaybının sigorta şirketinden tahsilini talep edildiğini, davalının sigortalısının, müvekkili kusuruyla ve hukuka aykın bir fiille zarara uğrattığı ve bunu tazminle yükümlü olduğunu, sigorta şirketinin kaza sebebiyle oluşan her türlü zararı karşılamakla mükellef olduğundan, oluşan değer kaybının da tazmin edilmesi gerektiğinden davalıya 04/05/2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini, davalı tarafından ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediği gibi müvekkile bir ödeme de yapılmadığını, kaza nedeniyle oluşan değer kaybı için 2.000,00 TL + ekspertiz ücreti 354,00 TL olmak üzere toplamda 2.354,00 TL tutmasını bekledikleri alacağın şimdilik 654,00-TL’sinin (354,00 TL tutarındaki kısmı ekspertiz ücreti ve 300,00 TL tutarındaki kısmı şimdilik değer kaybı alacağı olmak üzere) ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu———-plakalı araç müvekkil şirket tarafından sigortalandığını, müvekkil Trafik Poliçe limitleri ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, dava konusu olayla ilgili olarak varsa ceza soruşturma dosyasının celbini, hasar dosyasının davacıya ait araç plakası ve kaza tarihi belirtilerek celbini, meydana gelen kazada kusur durumunun tespiti için dosyanın ——- Kurulu’na sevk edilmesini talep ettiklerini, kusur ve değer kaybının tespiti için dosyanın konusunda uzman makine mühendisine tevdiini talep ettiklerini, bu nedenlerle; kazanın meydana gelmesindeki kusur ile araçtaki değer kaybının, Genel Şartlarda açıkça yer alan formüllere göre hesaplanmasına, davacıya ait aracın kullanılmışlık katsayısı, hasar boyutu katsayısı ve araç baz değeri göz önüne alındığında iddia edilen fahiş değer kaybı taleplerinin reddine, aracın dava konusu kazadan öncekin hasarlarının tespitine, dava konusu kazadan önce hasarsızlığın yitirilmiş olması halinde değer kaybı taleplerinin reddine, araç kasko şirketine müzekkere yazılarak kasko hasar dosyasının celbine; müvekkil şirketten değer kaybına ilişkin hasar dosyasının celbine, kazanç kaybı vs. dolaylı zararlar teminat dışı olduğundan bu yöndeki taleplerin reddine, temlikname geçerlilik şartları mevcut olmadığı gözetilerek davanın reddine; aksi halde davanın araç maliki ———–ihbarı ile değer kaybının davacıya ödenmesine muvafakatının bulunup bulunmadığının sorulmasına, her halde haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle: —- plakalı araç ile ——- plakalı aracın karıştığı kaza nedeniyle ———– plakalı araçta meydana gelen değer kaybına ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Davacı vekilince dava açılmadan önce davalıya ihtarname yolu ile başvurulduğu, poliçe incelendiğinde davalının ———– plakalı aracın sigortacısı olduğu, davacının değer kaybı alacağını dava dışı ——— plakalı araç sahibi———– temlik aldığı anlaşılmıştır.
Dosya mahkememizce re’sen seçilen alanında uzman Mak.Müh. Bilirkişi ———- tevdii edilerek davacının talep ettiği araç değer kaybı ile kusur oranlarının belirlenebilmesi için rapor hazırlaması istenilmiş olup, bilirkişi raporunda özetle; maddi hasarlı trafik kazasında, davacının ———-plakalı aracında meydana gelen hasar nedeniyle, değer kaybı hesaplamasında aracın değer kaybının 4.050-TL olduğu, ekspertiz kanalı yargı kanalı ile değil , davacı tarafından özel olarak yaptırıldığı için davacının 354 TL’sini davalıdan talep etmemesi,——— plakalı araç sürücüsü —-kendi beyan ve imzası ile de tespit edildiğine göre % 100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, —— plaka nolu araç sürücüsü– ————- % 0 oranında tam ve kusursuz olduğu, davacı tarafından tazminat hesaplanması talep edilmediği için hesaplama yapılmaması kanaatini bildirir rapor sunduğu görülmüştür.
Davalı vekili bilirkişi raporuna itiraz ederek kusurun tamamının atfedilmesinin dayanıksız olduğunu, aracın yaşı ve kilometresi dikkate alındığında değer kaybı iddiasının yerine olmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Ancak bilirkişi raporu ———– tarihinde kabul edilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre hazırlanmış olup, poliçe tarihinin 27/06/2015 olması ve kaza tarihinin 17/01/2016 tarihli olması nedeniyle raporun genel şartlara uygun olduğu, kaza tespit tutanağı da incelendiğinde kusura ilişkin değerlendirmenin de hukuka uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili 27/03/2018 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde talep ettiği miktarı kısmen ıslah etmek suretiyle 654,00-TL alacak talebini, değer kaybına ilişkin 4.050,00-TL ve ekspertiz ücreti masrafı olan 354,00-TL’nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden kabul görmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine şeklinde ıslah ettiklerini beyan etmiştir. Davalı vekiline ıslah dilekçesi 13/06/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup, 14/06/2018 tarihinde ıslah edilen kısım bakımından süresinde zamanaşımı itirazında bulunulmuştur.
Dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi incelendiğinde davanın kısmi dava olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Kısmi davalarda dava edilen alacak yönünden zamanaşımı kesilirken dava edilmeyen kısım yönünden zamanaşımı işlemeye devam eder. Hal böyle olunca davalının zamanaşımı itirazını bu çerçevede değerlendirmek gerekmiştir.
KTK’nın 109. Maddesi:”Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmünü haizdir.
Dava konusu trafik kazası tespit tutanağı incelendiğinde kazanın yalnızca maddi hasarlı trafik kazası olduğu anlaşılmaktadır. Yalnızca maddi hasarın meydana geldiği trafik kazalarında Türk Ceza Kanunu’nda cezayı gerektiren bir suç düzenlemesi mevcut değildir. Bu nedenle uzamış ceza zamanaşımlarının olaya uygulanması gerektirir bir durum mevcut olmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Borçlar Kanunu 72. Maddesi ve KTK’nın 109. Maddesi gereği dava 2 yıllık zamanaşımına tabidir. Kaza 17/01/2016 tarihinde meydana gelmiş, ıslah harcı ise 27/03/2018 tarihinde yatırılmıştır. Davaya konu edilmeyen bakiye 3.750,00-TL alacak yönünden ıslah tarihinde 2 yıllık sürenin geçtiği anlaşıldığından, 3.750,00-TL’lik kısmın zamanaşımına uğradığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince avans faizi talep edilmiş olup, her ne kadar kazaya karışan sigortalı araç ticari şirkete ait olsa da, Yargıtay yerleşik içtihatları doğrultusunda avans faizine hükmedilebilmesi için aracın kullanım türünün ticari olması gerektiğinden, davalıya sigortalı aracın ticari kaydının olduğuna ilişkin davacı tarafça herhangi bir delil sunulmadığı ve dosya kapsamında da bu yönde bir belge ibraz edilmediği anlaşılmıştır. Sigortaya yapılan başvuru ekinde temlikname olmadığı davacının başvururken hak sahibi olduğuna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı göz önünde bulundurulmuş bu nedenle dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir. 2017 yılı ekspertiz ücret tarifesine göre, hesaplanan hasar bedelinin %1,5’i olan 156,90-TL’ye KDV eklenerek toplam 185,14-TL’lik ekspertiz ücreti yargılama gideri olarak kabul edilmiştir. Ekspertiz ücretinin yargılama giderleri arasında değerlendirilmesi gerektiğinden reddedilen ekspertiz ücreti yönünden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, delil olarak ibraz edilen belgeler, bilirkişi raporu, yazı cevapları ile toplanan delillerin incelenmesi sonucunda: Davacının davayı kısmi dava olarak açtığı, Bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, bilirkişi raporuna göre 4.050,00-TL değer kaybı meydana geldiği, davalının süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğu, kazanın yalnızca maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle 2 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği anlaşılmış, zamanaşımı itirazı yerinde görülmekle davanın kısmen kabulü ile 300,00-TL değer kaybı bedelinin dava tarihinden itibaren itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline davacıya verilmesine, 3.750,00-TL değer kaybı bedelinin zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından bu kısım yönünden reddine dair karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile ,
1-300,00-TL değer kaybı bedelinin dava tarihinden itibaren itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline davacıya verilmesine,
2-3.750,00-TL değer kaybı bedelinin zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından bu kısım yönünden REDDİNE,
3-Alınması gerekli 44,40-TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL peşin harç, 64,05 TL ıslah harcı ,4,60 vekalet harcı, 31,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplamda 131,45 TL harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan; 1074,14 TL yargılama giderinin (ekspertiz ücreti içinde) davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan (% 7,4 kabul, % 92,6 red oranında) 79,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 300,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.16/05/2019