Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/58 E. 2020/740 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/58 Esas
KARAR NO : 2020/740 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2017
KARAR TARİHİ : 15/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—- tarihinde, davalıların sahibi ve trafik sigortacısı oldukları —– davacının sürücüsü ve sahibi olduğu —- plakalı —-arkadan çarparak kaza mahallini terk ettiği için sürücüsünün tespit edilemediği; — plakalı — sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu, — plakalı — onarım bedelinin kendisi tarafından ödendiği ve ilave olarak değer kaybı meydana geldiği açıklanarak; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, — onarım bedeli ile —değer kaybı olmak üzere toplam — alacağın kaza tarihi —- itibariyle yasal faizi ile davalılardan müsteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı —cevap dilekçesinde özetle;—- plakalı aracın —– teminatları altında olduğu; sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğu, kusur ve zararı bilirkişinin belirlemesi gerektiğini, temerrüde düşürülmedikleri açıklanarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı —- yapılmış ancak davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, davacının maliki olduğu— numaralı araç ile davalı — maliki, davalı —–plaka numaralı araç arasında — tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile davalılardan talep edebileceği hasar bedeli ve değer kaybı bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Davalı tanıkları çağrılarak dinlenmiştir. Tanık —- beyanı; “Söz konusu kazanın olduğu tarihte ben davacıya ait araç içerisindeydim. Kaza gece saatlerinde 12:00 sonra oldu, bize çarpan araç kamyondu, plakasını o zaman aldık ama şu anda hatırlamıyorum, köprü altında çalışma olması sebebiyle yol tek şeride düşüyordu,bu esnada kamyonla bizim araç yan yana idi, kamyon dönerken bizim aracın tamponuna sürttü, kamyon şoförü görmemiştir diye şoforü durdurmak istedik, durmadı, onu bir süre takip ettik, önüne geçtik ancak durmadı, maksadımız kazaya ilişkin tutunak tutmaktı, biz kamyonun sol tarafında idik, bize ilk çarpmanın akabinde tekrar çarptı. Bunu farketmemesi mümkün değildir. Kasıtlı olarak vurduğunu düşünüyorum” şeklindedir. Davacı tanığı … beyanı; Kazanın olduğu sırada bende davacıya ait araç içerisindeydim. Kaza saat 24.00 ile 01.00 arasında oldu. Biz çevreyolundan anayola çıkıyorduk. Tam anayol bağlantısında kamyon bize arkadan vurdu. Bizde görmemiştir diye arkasından gittik. Amacımız tutanak tutmaktı. Kornaya bastık. Kamyon durmayınca ön tarafına geçtik. Biz kamyonu yavaşlatmak için aracımızı yavaşlattık. Bu kez kamyon bu kez tekrar arkadan çarptı. Biz ilk çarpmada kamyon bizim sol taraımızda kalmaktaydı. İlk çarpmanın olduğu sırada köprü altında yol çalışması sebebi ile şerit daralması vardı. Bizim tarafımızda olan şerit kapalı idi. Kamyon kavşağa bize göre daha yakındı” şeklinde olmuştur.
Dosya konusunda uzman bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda, davacı sürücü —- yönetimindeki—– plakalı —- şerit değiştirmeden önce gireceği şeritte sürülen araçların emniyetle geçişini beklemediği ve trafiği aksatacak veya tehlikeye soktuğu ve—- tekrar kazaya karıştığı için Karayolları Trafik kanunun 46/b-c,73,84/f ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 94/A/b-c,145/e ,157/a/6 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; birinci ve ikinci kazanın meydana gelmesinde yarı ayrı asli ve % 100 kusurlu olduğu, kaza mahallini terk eden dava dışı sürücünün yönetimindeki —- plakalı kamyonu ile kendi şeridinde seyrederken —- plakalı otomobilin doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapması nedeniyle birinci kazaya karıştığı ve sonrasında —- otomobil sürücüsünün saygısızca tehlikeli araç kullanması sonucunda ikinci kazaya karıştığı için birinci ve ikinci kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı; davalı —- sahibi olduğu —- plakalı otomobil sürücüsünün kusuru olmadığı için Karayolları Trafik Kanunun 85/1-5 maddesi gereğince hukuki sorumluluğunun olmadığı; tazminat konu — tarihinde trafiğe çıkmış—— tarihinde, yaklaşık — yıl kullanıldıktan sonra kazaya karışmış hususi otomobilin, hasar tutarının —- eklenen yöntem ile hesaplanan değer kaybının — olduğu, davalı—– poliçesi ile —- plakalı —-tarihleri arasında, kazanın meydana geldiği —- tarihini de kapsayacak şekilde sigorta teminatı altında ve kaza tarihinde araç başına maddi teminat limitinin — olduğu;—- şartların A.3 maddesi gereğince mağdur aracın hasar tutarı ile değer kaybının gerçek zarar ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigorta teminatı altında olduğu; Davacının tazminat talep etme hakkı olması halinde,—- itibariyle yasal faiz talebinin uygun olduğu, ancak davalı——- —- KTK 99 ve zorunlu Mali Sorumluluk(Trafik )sigortası Genel Şartlarının madde B.2. A maddeleri gereğince temerrüde düşüldüğünü ispatlayan herhangi bir belge dosyada olmadığı için sigorta şirketinden dava tarihi —- itibariyle yasal faiz talep edilebileceği; davacı sürücü —-meydana gelmesinde % 100 kusurlu olduğu için tazminat talep edemeyeceği, şeklinde raporunu sunmuştur.
Davacı vekili itirazları doğrultusunda dosya —— tevdii edilmiş ve kusur raporu alınmıştır. —-Raporunda; davacı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğunu, davalıya ait kamyon sürücüsünün olayda kusuru bulunmadığı şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, tanık beyanları ve dosya kapsamında alınan her iki bilirkişi raporu birbiri ile uyumlu bulunmakla mahkememiz ce de hükme esas alınmıştır. —- tarihinde gerçekleşen trafik kazasında, davalı tarafın ruhsat sahibi ve sigortacısı olduğu —- plakalı araç sürücünün bir kusurunun bulunmaması, aksine davacı tarafın kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu bulunduğu teknik inceleme ile ortaya konulduğuna göre kaza sonucu davacı aracında meydana gelen hasardan ve değer kaybından davalıların sorumluluğunun bulunamayacağı kanaatine varılarak davacının açmış olduğu davasının reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 99,05-TL haçtan mahsubu ile 767,86-TL’nin mahsubu ile artan 44,65-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne, davalı tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 15/10/2020