Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/541 E. 2021/1351 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/541 Esas
KARAR NO: 2021/1351
DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/05/2017
KARAR TARİHİ: 14/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacı tarafın vermiş olduğu yemek hizmeti karşılığında —- ayında fatura düzenlenip davalı —- ile tebliğ edildiğini, davalı tarafça tebliğden itibaren — gün içerisinde faturaların ödenmediğini, borcun ödenmemesi nedeniyle —– dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafın kötü niyetli olarak icra takibine itirazı nedeniyle takibin durduğunu, takibe konu faturaların ödenmediği ve borçlunun ödendiğini ispatlamasının imkansız olduğunu, alacağın açık faturaya dayandığını, borçlu davalı şirket çalışanlarına yemek hizmeti verildiğini ve bu yemeğin bedeline karşılık fatura tanzim edildiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile —— fatura alacağının takip tarihinden işleyecek avans faiziyle tahsiline, kötüniyetli olarak takibe itiraz eden davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine
karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin dava konusu hizmeti almadığını, nitekim davacının hizmeti verdiğine ilişkin yazılı belge ile dava konusunu ispatlamadığını, davacıdan sadece şubat ayında yemek hizmeti aldığını ve hizmetin bedelinin ödendiğini, dava konusu tarihte hizmet almadığını, ticari defterler incelendiğinde görüleceği üzere müvekkilin başkaca aldığı hizmet olmadığını, davacının tanık deliline dayanmasına muvafakatlerinin olmadığını, müvekkili şirkete hiçbir fatura tebliğ edilmediğini, müvekkiline — tarihinde bir kargo geldiğini, akabinde —- tarihinde, müvekkil şirkete bahsi geçen adresten gelen —– belge çıkmaması nedeniyle herhangi bir zan altında kalmamak adına —– iade edildiğini, fatura tek taraflı olarak düzenlenebildiği için tek başına alacak doğuran veya borçlandıran bir belge olmadığını, davacının faturaları müvekkili şirkete elden teslim ettiği iddia etmiş ise de, müvekkili şirketin imzasını mukabil teslim edilen hiçbir belge olmadığını, fatura teslim alınmış olsa dahi aradaki ticari ilişki yazılı belgelerle ispatlanmadan müvekkili şirketin borçlu sayılmayacağını açıklanan nedenlerle haksız davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı tarafça fatura alacağına istinaden başlatılan —– icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında davalı yana ödeme emrinin — tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde — tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Mahkememizin—- tarihli duruşmasında hazır bulunan davacı tanıkları dinlenmiştir. Tanık —- ayına kadar davacının —–olarak çalıştığını,—- olduğunu, iş yerinin yakınında bulunan inşaat şantiyesinde çalışan işçilerin yemek yediğini, bu şantiyenin inşaatını ihale yolu ile devralan şirketin şuanda adını hatırlamadığını, şantiyede çalışan bütün taşeron şirketlerin çalışanlarının yemek parasını iş yerine ödediğini, taşeronların hakedişlerinden kesildiğini ancak davalı şirketin bu şekilde çalışmak istemediğini faturanın kendilerine kesilmesini, kendilerinin ödeme yapacağını söyleğini, kendilerinin bu şirketin işçilerine haftanın ——verdiklerini, fatura kesildiğini ancak davalı şirketin borcunu ödemediğini, ortalama günde —- arasında değişen sayılarda davacı şirketin çalışanının yemek yediğini, —- davalı şirketin yetkilisi olarak hareket ettiğini, davacının ödemelerini alamadığını — söylediğini, —– de yemeklerini ordan yediklerini ve bu duruma şahit olduklarını, daha sonra davalı şirketin işini bitirerek şantiyeden ayrıldığını ancak davacı tarafın parasını alamadığı” beyan etmiştir. Davacı tanığı — beyanında özetle: “Davalı şirkette elektrik ustası olarak — ay çalıştığını, çalıştığı sürede anayüklenici olan – inşaatını yaptığı — çalıştığını, davalının da — taşeranu olduğunu, haftada —- yemeği davacının işlettiği — yediklerini ve herhangi bir ücret ödemediklerini, ücretini —– boyunca yemeklerini — yediklerini, davacıya yapılmayan ödeme kalıp kalmadığı konusunda herhangi bir bilgisinin olmadığını, şantiyede iş bitince davalı şirketten ayrıldığını” beyan etmiştir.— tarihli duruşmada hazır bulunan davalı tanığı — dinlenmiş olup beyanında özetle:”Davalı şirkette — yılları arasında elektrik mühendisi olarak çalıştığını, davalı şirketin çalışanlarının davalı şirketin yemekhanesinde yemek yediğini, şantiyedeki puantajları, hakedişleri düzenlediğini, kendisine davacı tarafın kestiği faturaların hiç gelmediğini, davalı şirketin işçilerinin davacının iş yerinde yemek yemesi, yediği yemeklerin bedellerinin davalı şirket tarafından karşılanacağının taahhüt edildiği gibi bir durumun söz konusu olmadığını, bu konuda herhangi bir bilgisinin olmadığı” içeriğinde beyanda bulunmuştur.
Tarafların ticari defterlerinin incelenerek rapor düzenlenmesi amacıyla dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu —- tarihli raporunda özetle: “Tarafların ticari defterinin usulüne uygun olarak tutulduğu, lehlerine delil vasfı taşıdığı, davacı tarafından takibe dayanak gösterilen —— tutarlı iki adet faturaların kendi ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olduğu, bu faturaların davalı kayıtlarında yer almadığı, davacının kendi ticari defter ve kayıtlarında davalıdan takibe dayanak iki adet faturadan ötürü —alacaklı göründüğü, davalının davacıya takip tarihinde borçlu görülmediği, davacı tarafından —– tutarında davalıya borç kaydedilen faturanın da her iki taraflarırıda ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu fatura tutarının davalı şirketin —– olarak davacıya havale edildiği, ancak davacı kayıtlarında davalının bu ödemesinin yer almadığı, ancak taraflar arasında bu faturaya ilişkin ihtilaf bulunmadığı gibi davacı yanca da alacağa dayanak yapılmadığı, mahkemenin hukuki değerlendirmesine bağlı olarak, hizmetin verildiğinin kanıtlandığının kabulü halinde davacının takip tarihinde davalıdan takibe dayanak iki fatura toplamı olan —– alacak talep edebileceği, tarafların tacir olduğu dikkate alındığında, bu alacağına takip tarihinden tahsil tarihine kadar avans faizi talebinin de yerinde olacağı, davacının temel ilişkide hizmeti verdiğinin kanıtlanmadığı sonucuna ulaşılması halinde davacının takip tarihinde davalıdan alacak isteminin yerinde olmayacağı” yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi raporu ve tanık beyanlarına karşı her iki taraf beyan ve itirazlarını sunmuş olup, görüldüğü üzere uyuşmazlık takip konusu fatura hizmetlerinin davalıya verilip verilmediği, hizmet verildiğinin tanıkla ispatlanıp ispatlanmadığı hususlarında toplanmaktadır.
—– Sayılı ilamında: “Açık hesap şeklinde çalışılan alım-satımlarda alacağın varlığının davacı tarafından ispat edilmesi gerekir. İspat olarak; mal tesliminin yazılı belge ile yapılması gerekir. Bu hususta tanık deliline başvurulamaz. Bu husus 6100 sayılı HMK’nın 201. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; “Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler —–az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.” Madde hükmü gereğince —– geçen alacaklarda teslimin tanık ile ispatı mümkün değildir.” gerekçesi ile yemek hizmetinde tanık dinlenmeyeceğine değinilmiştir.——- Karar sayılı ilamında ise:”Davalı ticari defterlerini sunmamış ise de, davacı kendi ticari defterine kaydettiği takibe konu faturanın davalıya tebliğ edildiği yada fatura kapsamının teslim edildiğini yazılı delille ispatlayamamıştır. Davacının fatura kapsamı yemek hizmetinin davalıya verildiğine yönelik iddiasının HMK nın 200 vd maddelerince yazılı belge ile ispatı gerekmekte olup , tanık deliline başvurulamaz.” gerekçesi ile tanık deliline başvurulamayacağı belirtilmiştir. Aksi halde dahi; davacı tanıklarından … tam olarak hangi aylarda hizmet alındığını beyan etmemiş olup, diğer —— ise tanıklık yaptığı duruşmada davalı şirketten ayrılmış olduğu, başka bir firmada çalıştığı, ayrıca ortalama —–yendiğini beyan ettiği, davalının bir kısım dava dışı olan ve ödenmiş hizmeti kabul ettiği, tanığın net olarak kaç günlük hizmet alındığını açıklamadığı, ortalama bir gün verdiği anlaşılmış, alacağın varlığının kesin olarak tespiti yönünden davacının davasını ispatlayamadığı kanaatine varılmıştır. Hal böyle olunca Mahkememizce davacıya yemin teklifinde bulunup bulunmadığı sorulmuş, davacı vekili yemin deliline dayanmadıklarını beyan etmiştir.
Bilindiği gibi fatura tek başına alacağı ispata elverişli değildir. Fatura konusu hizmetin/malın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir. Davacı bu hususta yazılı bir belge sunamamış olup, faturalar davalı defterlerinde de kayıtlı değildir. Davacı yemin deliline de dayanmadığından davasını ispatlayamadığı kanaatine varılmıştır. Davalı tarafa dava konusu faturaların fiziki olarak gönderilmesi, tek başına hizmet verildiğini de ispatlamaz. Zira faturanın tebliğ edilmiş olması ve süresinde faturaya itiraz edilmemiş olması ancak hizmet/mal teslimi ispatlandığı takdirde hüküm doğurmakta ve tebliğ alanın fatura içeriğini kabul etmiş sayılması karinesini doğurmaktadır. Kaldı ki eldeki davada davalı iade faturası da düzenlemiştir. Hal böyle olunca tüm dosya kapsamına göre ispatlanamayan davanın esastan reddine karar verilmiş, davacının kötü niyetli olarak takip başlattığı ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin de reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminat isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan peşin alınan 72,76-TL harcın mahsubu ile artan 13,46-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından harcanan 22.20-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 14/12/2021