Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/537 E. 2022/123 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/537 Esas
KARAR NO: 2022/123Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/05/2017
KARAR TARİHİ: 15/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, karşı edim borçlanmak şartıyla tüketicilerle sözleşme yaparak kamuya elektrik enerjisi hizmeti sunduğu, davacı ve davalı arasında —– imzalandığı, bu sözleşmeler kapsamında davacı şirketin elektrik sunmayı taahhüt ettiği, davalının da elektrik kullanımından doğan borcunu ödemeyi taahhüt ettiği, davacı şirketin, elektrik hizmeti sunmasına ve kullandırmasına rağmen davalı tarafın bu hizmetten kaynaklı borcunu ödemediği, taraflar arası imzalanan — —- göre, müşterinin tahakkuk ettirilen fatura bedelini, fatura veya ödeme bildiriminde belirtilen ödeme merkezlerine, son ödeme tarihine kadar ödemekle yükümlü olduğu, davalı tarafın elektrik hizmetinden kaynaklı borcunu ödeme edimini yerine getirmemesi ve bu durumun sözleşmeye aykırılık teşkil etmesi sebebiyle, borçlu (davalı) aleyhine icra takibi başlatıldığı, borçlunun (davalının) takibe itiraz ettiği, fakat itiraz dilekçesinde borcu ödediğini gösterir belge sunmadığı, buna göre işbu itirazın iptali davasının açılması gereğinin doğduğu, bu nedenlerle, davalı/borçlunun borca ilişkin itirazının iptali ile takibin, kaldığı yerden devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça ikame edilen işbu davanın tamamen haksız ve dayanaksız olduğu, bu sebeple davanın reddi gerektiği, davacı yanın davaya konu ettiği ve dosyaya ibraz ettiği abonelik sözleşmelerinde davalı tarafından atıldığı iddia olunan imzaların davalı şahsa ait olmadığı, davalının sözleşmelerdeki imzalara ilişkin bir bilgisinin bulunmadığı, söz konusu imzaları tanımadığı davalının davaya konu sözleşmeler için başka bir şahısa vermiş olduğu bir yetkinin de söz konusu olmadığı, işbu sözleşmelerin davalının rızası dışında doldurulduğu ve sahte imza atılmak suretiyle huzurdaki davaya konu edildiğinin anlaşıldığı, huzurdaki davada davalının sorumlu tutulması yasaya aykırılık teşkil edeceğinden, davalıya karşı —— edilmiş davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddinin gerektiği, davalının davacı yana hiçbir borcunun bulunmadığı, ayrıca abonelik sözleşmelerinde yer alan imzaların kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, görev, zamanaşımı ve inkar tazminatına da itiraz edildiği, bu sebeplerle, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesinin talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, davacının, abonelik sözleşmesi ile elektrik verdiği davalı tarafından ——fatura bedellerini ödememesinden dolayı davalı hakkında—– sayılı dosyayla başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiği, bundan dolayı itirazın iptali ile %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesi ilişkindir.
İcra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine — asıl alacak,— geçmiş dönem gecikme faizi ve — tarihine kadar olan gecikme faizi olmak üzere toplam — aslı alacağa — işleyecek gecikme faizi ve—masrafları ile tahsili talebiyle genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği, davalı /takip borçlusunun vekili aracılığıyla verdiği —- tarihli Dilekçe ile; Alacaklı tarafa hiçbir borcunun olmadığını beyan ederek asıl alacağa, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz ettiği, davalının itirazı neticesi duran takibin devamının sağlanması için iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu elektirk tüketiminin gerçekleştirildiği ——-şeklinde tesis edildiği görülmekle davalı vekilinin davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu yolundaki savunması yerinde görülmemiştir.
Davalı tarafça —– imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürülmüş, Mahkemece —- tarihli abonelikle ilgili —- üzerindeki imzaların davalıya ait olup olmadığı hakkında rapor tanzimi için dosyanın —- gönderilmesine karar verilmiş, —– Raporda; İnceleme konusu bağlantı anlaşmasındaki müşteriye atfen atılı imzaların teşhise götürecek önemli —- içermeyen, tersimi basit, taklidi kolay imzalar olması nedeniyle söz konusu imzaların aidiyetinin, bu meyan da sorulduğu üzere —- eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği. ——— bakımından yapılan incelemede; inceleme konusu diğer belgelerde müşteriye atfen atılı imzalar ile — mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği, yönünde görüş bildirlmiştir.
Mahkemece dosyanın elektrik mühendisi ve mali müşavir bilirkişiden oluşturulacak heyete tevdii ile rapor alınmasına karar verilmiştir. —-tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Davacı tarafından iddia edildiği üzere elektrik hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen dava tarihi itibariyle — asıl alacak, — gecikme faizi ve — olmak üzere toplam —- alacağın maddi olgularla desteklenmediği, bu şekliyle alacaktan söz edilemeyeceği, ilave bilgi ve belgelerin temini ile konunun tekrar değerlendirilerek, davacı şirketin, mevçut dosya durumu ile işbu dava konusu icra dosyasına yapmış olduğu, itirazın iptali talebinin yerinde olmadığı, şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde ; Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları abonelik sözleşmesi kapsamında tüketilen elektrik enerjisi kullanıma yönelik fatura bedellerinden davalının sorumlu bulunup bulunmadığı, abonelik sözleşmesi ve sair evraklardaki imzanın davalıya ait olup olmadığı, bu kapsamda takibe yönelik itirazın iptalinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
—-alınan raporda —- imza ile davalıya ait imza örneklerinin benzerliği görülmediği tespit edilmiştir.
İcra takibine konu —adet faturada, tüketici adı soyadı bölümünde davalı —- bölümünde — ticarethane olarak kaydının bulunduğu, sözleşme numarası bölümünde — yazdığı görülmüştür. Bilirkişi raporunda,davacı şirket defterlerinde, elektrik fatura kayıtlarının müşteri bazlı değil toplu kayıt mantığında oluşturulduğu, bu sebeple icra konusu faturaların davalı carisine işlendiğine yönelik yevmiye fiş kontrolü gerçekleştirilemediği belirtilmiştir.
Dolayısıyla mahkeme dosyasına sunulan abonelik evraklarında sözleşme ve aboneliğin teknik detayları dışında davalı adına sunulmuş herhangi bir mülkiyet, ruhsat, yapı kullanma izin belgesi vs sunulmadığı gibi tahsis veya kullanım hakkına dair kira sözleşmesi veya tahsis belgesi de sunulmamıştır. Davacı tarafça abonelik işlemlerinin gerçekleştirilmesinde abonelik tesis edilecek yerle kişinin bağlantısını ortaya koyan bilgi ve belgelerin istenmesi gerekli bulunmaktadır.
—- yazılan müzekkere cevabında —- herhangi başvuruya rastlanılmamıştır.” şeklinde cevap verilmiş, sözkonusu cevabi yazı ekinde sunulan belgelerin, arsa sahipleri ile yüklenici şirket —– ait olduğu görülmüştür.
— tarihli faturada —- otomatik ödeme talimatı yer almasına rağmen sonraki dava konusu faturalarda otomatik ödeme talimatı bulunmadığı tespiti üzerine —yazılan yaz cevabında, otomatik ödeme talimatının ——- hesabına tanımlı olduğu belirtilmiştir.
Netice itibariyle; dosyaya sunulu belgelerden davalı tarafla abonelik sözleşmesi akdedildiği ve söz konusu adreste elektrik kullanımının davalı tarafça gerçekleştirildiğine ilişkin somut bir delil ortaya konulamadığından davalının takibe yönelik itirazı yerinde bulunmakla ispatlamayan davanın reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.274,69-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.193,99-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafından sarf edilen 84,00-TL ‘nin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 16.603,81-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne ve Davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
15/02/2022