Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/53 E. 2020/444 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/53 Esas
KARAR NO: 2020/444
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2017
KARAR TARİHİ : 07/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait ———— ağaçlarının farklı sigorta poliçeleri ile davalı —– şirketine acente sıfatı ile ———— vasıtasıyla sigortalandığını, poliçelere ilişkin primlerin tamamının ödendiği, davacının bahçesinde bulunan——- tamamının —– tarihinde oluşan fırtına ile hasar gördüğünü, durum davalıya iletildiğini, yapılan ekspertiz sonucunda hasarın sıfır bulunduğunu ve ödeme yapılmadığını, hasarın 0 olduğuna dair hiçbir gerekçe gösterilmediğini, davalı tarafın hatalı ve gerekçe gösterilmeyen eksper raporlarını kabul etmediklerini, bahçede bulunan——— erken hasat edilen şeftalilerden olduğunu, dolayısıyla fırtınanın olduğu ve daha sonraki tarihlerde ——- türü şeftalilerin hasat zamanının geçmiş olduğunu, buna rağmen eksperlerin hasat zamanı yazarak büyük bir teknik hata yaptıklarını, hasar tarihinde tarsim eksperlerinin ağaçların diplerine dökülen şeftalilere dokunulmamasını istedikleri, müvekkil şirketin her şeyi olduğu gibi bıraktığını, dalında dahi 2 gün beklemesi halinde satışa engel hale gelen şeftalilerin fırtına ile koparak günlerce yerde bekleyen ürünün müvekkilce hasat edildiği iddiasının imkansızlığının takdirini Mahkemeye bıraktıklarını, davalı şirketin haksız yere ödeme yapmadığını, sonuç olarak —- poliçede söz konusu hasara uğrayan —– sayısının ——– olduğunu, zararın kilogramı —– olduğunu, davanın konusu fazlaya ilişkin talebin saklı olması şartı ile ———- hasar tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Aktif husumet itirazlarının olduğunu, yapılan ekspertiz çalışmasında normal hasat evresi döneminde olan ağaçlarda hasara dair emare belirlenmemiş ve yere dökülen meyvelerin hasat olgunluğuna gelip ağaçta tutumu zayıflayan, meyve sapından koparak düştüklerinin tespit edildiği, tespit esnasında fırtına hasarına dair emareler arandığını ancak iz bulunamadığını, ağaçlarda dal-dalcık kırılmaları, meyvelerde tek yöne doğru dökülmeler, mısır ve ayçiçeğinde kırılmalar, kopmalar görülmemiş durum hasar tespit esnasında çekilen fotoğraflarla kayıt altına alındığını, bu nedenle riske bağlı hasarın %0 olarak belirlendiğini, meyvelerin bir kısmının çürümeye yüz tutulduğu, bir kısmının henüz taze ve sağlıklı meyveler olduğunun fotoğraflardan görüleceği, kabul manasına gelmemekle birlikte faizin hasat tarihinden itibaren talep edilebileceği, yasal faize hükmedilmesi gerektiği, kabul manasına gelmemekle birlikte prim poliçe muafiyet hesabının yapılması gerektiğini, davalının hasar iddiası ile açtığı davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacının bahçesinde bulunan şeftalilerin —- tarihinde fırtına nedeniyle hasar görmesi bu kapsamda, bahçelerin davalı tarafça sigortalanması sebebiyle oluşan hasar tutarının davalıdan tahsili istemli açılan maddi tazminat davasıdır.
Davacı tarafça yargılama sürecinde dain-i mürtehin sıfatıyla bulunan ——- eldeki davada davacı tarafın davayı açmasına icazet verdiğine yönelik—– tarihli yazıyı sunduğu, davacının dava açmakta aktif husumetinin bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümüne ilişkin Mahkememizce ziraat mühendisi ve sigorta konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin—— tarihli raporunda yalnızca ————- yazıldığı, herhangi bir teknik değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Tarafların rapora itirazları ve bu haliyle raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmadığı anlaşıldığından, Mahkememizce yeni bir heyet oluşturulması yönünde ara karar oluşturulmuştur. Mahkememizce re’sen seçilen ————– konusunda uzman bilirkişi heyetinin ——- tarihli raporunda özetle:————— tarihinde en yakın gözlem-ölçüm yapan istasyonda ölçülen rüzgar hızının “fırtına” olarak değerlendirildiğini, davacıya ait —–çeşidinin erken hasat edilen cinsten olduğu, yukarıda matematiksel olarak büyüklüğü belirtilen bu fırtınanın meyveleri dökebileceği, hasat olgunluğuna ulaşan şeftalilerin şayet hasat gecikirse elbette yavaş yavaş dallarından kopacağı, yere düşeceği, bu davada söz konusu şeftalilerin erkenci oldukları ve tez olgunlaştıkları, hasat zamanında yapılmadığı ve geciktiği için meyvelerin kendiliğinden dökülmüş olabileceklerinin söylenmesinin pek kolay olmadığı, bu vakada gerçek olanın fırtınanın vukua gelmiş olması olduğunu, dosyada mübrez resimlerin incelendiği, şeftalilerin oldukça nazik meyveler olduğu, bayağı olgunlaşmış şeftalilerin yumuşak olacağı, sovtajın söz konusu olamayacağı, üreticilerin meyvelerin kendiliğinden olgunlaşınca yerlere düşmeleri ve bu duruma seyirci kalmalarının hayatın normal akışına aykırı olduğunu, bütün bu durumların hasarın var olduğunu ve fırtınanın hasara sebebiyet verdiğini gösterdiğini, fırtınanın dalları kırmaması ve resimlerde kırık dal görülmemesinin zararın fırtına tarafından oluşturulmadığı anlamına gelmeyeeğini, zira fırtına rasafının yapıldığı yerin bahçelere uzak olduğunu, fırtınanın her yerde aynı şiddeti göstermeyeceği, dökülen ağaçların ——-oranlarının her yerde aynı olmadığının görüldüğü, ortalama bir ——–ağacının ——- meyve verdiğini, dava konusu hasarda takriben %25 oranında yere düşmüş şeftalinin mevcut olduğu, davacının uğradığı hasar değerinin ———plandığını, poliçe şartları gereği muafiyet ve müşterek sigorta tenzilinden sonra davacının talep edebileceği hasar miktarının ———- olduğunu, devlet destekli bitkisel ürün sigortası genel şartları B.7 maddesine göre temerrüt tarihinin —- günlük süre sonunda hasat tarihinden önce olmamak kaydıyla yasal faiz uygulanabileceğini, davacı tarafın diğer taleplerinin Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporu Mahkememize sunmuşlardır. Davalının rapora itirazları için yalnızca —————bilirkişilerden ek rapor alınmıştır. Bilirkişiler — tarihli ek raporunda özetle; —— tarihli raporda belirttikleri bulgulara ilave edilecek ve de bunlardan çıkartılacak hiçbir bulgu veya bilgi olmadığını belirterek söz konusu raporda belirtilen neticelere aynen tekrar ederek davacının tazminat olarak davalıdan ————- alacağının kadri maruf olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporu mahkememize sunmuşlardır. Davalı taraf bilirkişi ek raporuna karşı itirazda bulunmuştur.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş, bilirkişi heyetince dosya kapsamında bulunan tüm deliller değerlendirilmek suretiyle rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır. Bilirkişilerce hasarın fırtına nedeniyle vuku bulduğu ve sigorta kapsamında davalının sorumlu bulunduğu tespit edilmiş, bu nedenle rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, oluşan hasar bedeli olan ——- davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir. Davalı vekilince, her ne kadar hasarın hasat zamanının meydana gelmesi sebebiyle meydana geldiği, bu nedenle sorumluluklarının olmadığı yönünde itirazda bulunulmuş ise de, buna delil olarak gösterilen başkaca ağaçlarda dal kırılmalarının bulunamaması gibi bir takım emarelere, bilirkişilerce fırtınanın her yerde aynı şiddette olmayacağı görüşüyle itibar edilmediği anlaşılmıştır. Bilindiği gibi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1409. Maddesi: “Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir.” hükmünü haizdir. Davalı taraf dosya kapsamında sunmuş olduğu delillerle rizikonun teminat dışında kaldığını ispatlayamamıştır. Hal böyle olunca rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Öte yandan —————–ilamında: ——————–başlığı altında yer alan B.7. maddesinde kesinleşmiş hasar miktarının en geç 30 gün içinde sigortalıya ödeneceği ve tazminatın her halükarda hasat tarihinden önce ödenmeyeceği düzenlenmiş olup bu itibarla ıslahla arttırılan kısım yönünden de hasat tarihi olan ————– tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verildiğinden, kabul edilen tutar yönünden hesaplanacak faizin her halükarda hasat tarihinden itibaren başlayacağı kanaatine varılmış, taraflar arasında akdedilen poliçelerde yazılı en geç hasat tarihi olan ————– tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafın bahçesinde meydana gelen fırtına nedeniyle oluşan hasarın sigorta poliçesi kapsamında olup olmadığına ilişkin olduğu anlaşılmış, Mahkememizce alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş, rapor uyarınca hasarın fırtınanın vukua gelmiş olmasından kaynaklı olduğu ve davalının sorumlu olduğu anlaşılmış, haliyle davalının rizikonun teminat dışı kaldığını ispat edemediği görülmekle rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, taraflar tacir olduğundan talep gibi avans faizine hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, —— hasar bedelinin poliçelerde belirlenen en son hasat tarihi olan ——— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 4.644,81-TL harçtan peşin alınan 1.338,45-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.306,36-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan harç toplamı olan 1.369,85-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından harç dışında harcanan 3.786,60-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre (%86,76 Kabul %13,24 Ret) hesaplanan 3.285,25-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından harcanan toplam 49,00-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre (%86,76 Kabul %13,24 Ret) hesaplanan 6,49-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden AAÜT 13 uyarınca hesaplanan 9.639,48-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım yönünden AAÜT 13 uyarınca hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.07/07/2020