Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/519 E. 2021/823 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/519 Esas
KARAR NO: 2021/823
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 08/05/2017
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—- tarihinde davalı —– numaralı —- teminat altında olan—–maliki olduğu ve davalı—- sevk ve idaresindeki —– plakalı araçla, müvekkillerinin desteği — yönetimindeki — plakalı araçla meydana gelen çift taraflı trafik kazasında sürücü —- kusurlu olduğunu, müteveffa —- ağır yaralandığını ve kaldırıldığı hastanede yapılan tüm tedavilere karşın —- tarihinde hayatını kaybettiğini, davalı ———- maddi tazminat ödemesi yapıldığını, ancak tedavi giderleri ve destek zararı ile cenaze giderleri ile tarafların kusur durumunun da tekrar değerlendirilmesi ile verilecek oranlar dahilinde, işbu yapılan ödeme ile zararın karşılanmadığının görüleceğini belirterek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile —- tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebi ile — tarihinde vefat eden —-desteğinden yoksun kalan davacılar için şimdilik —desteklen yoksun kalma tazminatı ile her bir davacı için ayrı ayrı — olmak üzere toplam —- manevi tazminatın ——– davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ——— vekili cevap dilekçesinde özetle; Poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını sigortalı araç sürücüsüne raci kusuru ve zararının kanıtlanmasını kusurun kanıtlanmaması halinde müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını trafik sigortası genel şartları uyarınca hesaplanan ———- tarihinde müvekkili şirket tarafından ödendiğini belirterek davanın reddine yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle talep edilen maddi ve manevi tazminat davasıdır. Davacıların maddi tazminat talebi, tedavi ve cenaze gideri ile destekten yoksun kalma tazminat talebine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma tazminatı, 6098 sayılı BK’nın 53/III. maddesinde düzenlenmiş olup; ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin edilmesi hükme bağlanmıştır. Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse 6098 sayılı BK’nın 53/3.(818 sayılı BK madde 45/II) maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. Borçlar Kanunu’nun 53.(818 sayılı BK madde 45) maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. O halde, destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir ————– 2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85.maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir. Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Araç trafik kayıtları, poliçe, hasar dosyası, sigorta tarafından yapılan ödemeye ilişkin belge, kaza tespit tutanağı, soruşturma dosyası,—- örneği, nüfus kayıt örnekleri, taraflara ait —- dökümleri vs. tüm deliller toplanmıştır.
Davacıların desteği —-trafik kazası ile ölümü arasında illiyet bağının olup olmadığı hususunda —- dosyasında — rapor alınmış, raporda özetle; kişinin— tarihinde meydana gelen kaza ile —- tarihindeki ölümü arasında illiyet bağının olduğu belirlenmiştir.
Tarafların kusur durumunun belirlenmesi için dosya —– gönderilerek rapor alınmıştır. Raporda özetle; dava konusu trafik kazasında sürücü —- %30 kusurlu olduğu, sürücü —– %70 kusurlu olduğu belirlenmiştir. Ceza dosyasında alınan kusur bilirkişi raporunda da, davacıların desteği olan sürücü —- asli kusurlu, davalı sürücü ——- ise tali kusurlu olduğu belirlenmiştir. Kusur raporunun olayın oluş şekline uygun olduğu, ceza dosyasında belirlenen kusur durumu ile de aynı doğrultuda olduğu anlaşılmış, mahkememizce de belirlenen bu kusur durumu hüküm kurulurken dikkate alınmıştır.
Dosya hesaplama yapması için aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş, alınan bilirkişi raporunda özetle; müteveffanın sigortalı çalışmasının ve emekli aylığının olmadığı, hesaplama yapılırken net asgari ücretin dikkate alındığı, davacılar —– desteğin ölüm tarihinde sırasıyla —- yaşında oldukları, yerleşik —– göre destek talep etme yaşının üzerinde oldukları, müteveffanın eşi davacı — yönünden ise; hem —– tablosu kullanılarak ve — iskonto uygulanarak hesap yapıldığı, hemde —— kullanılarak hesaplama yapıldığı, müteveffanın kaza tarihi ile ölüm tarihi arasında sürekli maluliyet hesaplaması, cenaze gideri ve destekten yoksun kalma tazminatı toplamının davalı ——-tarafından yapılan ödemenin altında kaldığı, davacıların maddi tazminat talep edemeyecekleri rapor edilmiştir.
Yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen açıklamalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıların maddi tazminat taleplerin yönünden, davacılar — desteğin ölüm tarihinde sırasıyla —- yaşında oldukları, ———göre destek talep etme yaşının üzerinde oldukları anlaşıldığından bu davacılar yönünden destekten yoksun kalma maddi tazminat talepleri bu gerekçe ile reddedilmiştir. Diğer davacı——— yönünden ise, davalı sigortanın yapmış olduğu ödemenin, kaza ile ölüm arasında geçen süre için hesaplanan maluliyet tazminatı ve cenaze gideri dahil olmak üzere bu davacının zararını karşıladığı anlaşıldığından bu davacı yönünden de destekten yoksun kalma maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Ayrıca davacılar tarafından tedavi giderlerine ilişkin maddi tazminat talepleri olmasına rağmen, buna ilişkin herhangi bir bilgi ve belge dosyaya sunulmadığından bu taleplerininde ispatlanamadığından reddine karar verilmitiştir.
Davacıların manevi tazminat taleplerinin yönünden yapılan değerlendirmede ise; manevi tazminat, zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünda tutularak, 6098 sayılı B.K’nun 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedileceği öngörülmüştür. Tarafların sosyal ve mali durumlarının araştırılması için müzekkereler yazılmış, davacıların sosyal ve mali durumları belirlenmiş, davalılar için yazılan müzekkereler ikmal edilememiş ise de; davalıların ———- dökümleri dosya içerisine alınmış ve manevi tazminata hükmedilirken davalıların —- yapılan mal varlığı ve maaş sorgulamaları dikkate alınmıştır. Belirtilen hususlar dikkate alındığında davacı —– eşi ve diğer davalıların babalarının kaza nedeniyle vefat ettiği, dava konusu kazada davalı araç sürücüsünün %30 kusurlu olduğunun belirlendiği, somut olayın özelliği, kusur durumu, davacıların yaşı, tarafların sosyal ve mali durumu dikkate alınarak davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacılar vekili tarafından — tarihli beyan dilekçesi ile; — maddi tazminat talebinin — davacı — davacı — için talep edildiğini, — manevi tazminat taleplerinin ise her bir davacı için—— olarak talep edildiğini beyan etmiştir. Yargılama giderleri ve vekalet ücretleri belirlenirken her bir davacı için ayrı tazminat davası olduğu ve eldeki davada ihtiyari dava arkadaşlığının bulunduğu dikkate alınarak her bir davacı için ayrı ayrı vekalet ücreti değerlendirilmesi yapılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların maddi tazminat taleplerinin REDDİNE,
2-Davacıların manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ ile; davacı —- davacı — davacı — olmak üzere toplam — manevi tazminatın davalılar ——— müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Maddi tazminat talebi yönünden; 59,30 TL maktu karar harcının davacılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
4-Maddi tazminat talebi yönünden; davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Maddi tazminat talebi yönünden; davalı —- tarafından harcanan 50,00 TL yargılama giderinin davacılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davalı —— verilmesine,
6-Maddi tazminat talebi yönünden —-; davalılar ———-kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 6.000,00 TL vekalet ücretinin davacı —- alınarak davalılar———verilmesine,
7-Maddi tazminat talebi yönünden —– davalılar—- kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.000,00 TL vekalet ücretinin davacı — alınarak davalılar ———— verilmesine,
8-Maddi tazminat talebi yönünden — davalılar ———– kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı —- alınarak davalılar ——— verilmesine,
9-Manevi tazminat talebi yönünden; alınması gerekli 2.049,30-TL harçtan davacı tarafından yatırılan 683,10-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.366,20-TL’nin davalılar—— müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
10-Manevi tazminat talebi yönünden; davacı tarafından dava açılırken yatırılan 683,10 TL peşin harcın davalılar ——- müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
11-Manevi tazminat talebi yönünden; davacılar tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
12-Manevi tazminat talebi yönünden; davacı —- kendisini vekil ile temsil ettiğinden, AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar —– müşterek ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
13-Manevi tazminat talebi yönünden; davacı —– kendisini vekil ile temsil ettiğinden, AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar —— müşterek ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
14-Manevi tazminat talebi yönünden; davacı —- kendisini vekil ile temsil ettiğinden, AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar ——— müşterek ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
15-Manevi tazminat talebi yönünden —-; davalı —– kendisini vekil ile temsil ettiğinden, AAÜT gereğince reddedilen kısım için 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı—- alınarak davalı —– verilmesine,
16-Manevi tazminat talebi yönünden——– davalı — kendisini vekil ile temsil ettiğinden, AAÜT gereğince reddedilen kısım için 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı ——– alınarak davalı —- verilmesine,
17-Manevi tazminat talebi yönünden —–; davalı—- kendisini vekil ile temsil ettiğinden, AAÜT gereğince reddedilen kısım için 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı —alınarak davalı ——– verilmesine,
18-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ————— Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/06/2021