Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/420 Esas
KARAR NO : 2018/746
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/04/2016
KARAR TARİHİ : 03/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketçe müvekkili Üniversite de tahsil edilen kayıp kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmet, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin tespitine, davalı şirketçe kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmet iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedelleri için tahsil edilen 1.219.826,55 TL nin ödeme tarihinden itibaren değişken yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkili olan üniversiteye ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap ve beyan dilekçesinde özetle; Davacı tarafından 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanun hükmüne aykırılık ve Yargıtay Hukuk Daireleri’nin kararları gerekçe gösterildiği, müvekkil şirket tarafından Kayıp Kaçak bedeli, TRT Katkı payı, İletim Bedeli, Dağıtım Bedeli, Sayaç Okuma Bedeli, PSH, Enerji Fonu, BTV ve KDV’nin haksız ve kanuna aykırı olarak alındığı iddiasıyla, söz konusu bedellerin faizleri ile birlikte iadesi için dava açtığını, davaların müvekkili şirkete yöneltilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda değişiklik yapan 04/06/2016 tarih ve 6719 sayılı kanunun 21 maddesi ve Geçici 20. maddesi uyarınca davaların düşürülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davacı İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından, davalı şirkete karşı açılmış istirdat davasıdır. Davacı 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanun hükmüne aykırılık ve Yargıtay Hukuk Daireleri’nin kararları gerekçe göstererek, davalı şirket tarafından Kayıp Kaçak bedeli, TRT Katkı payı, İletim Bedeli, Dağıtım Bedeli, Sayaç Okuma Bedeli, PSH, Enerji Fonu, BTV ve KDV’nin haksız ve kanuna aykırı olarak alındığı iddiasıyla, söz konusu bedellerin faizleri ile birlikte iadesi için iş bu davayı açılmıştır.
Davalı şirket ise cevaplarında özetle, 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunda değişiklik yapan, 04/06/2016 tarih ve 6719 sayılı kanunun 21. ve Geçici 20. maddesi gereğince huzurdaki davada yasa gereğince hüküm kurulmasına yer olmaması nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Dava konusu somut olay değerlendirildiğinde, davaya konu uyuşmazlık için yasada özel bir düzenleme bulunmadığından davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için tarafların tacir ve dava konusunun tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olması gerekir.
Dosyadaki faturalar mahkememizce incelenmiş, davacı üniversitenin uyuşmazlık konusu elektrik hizmetini ticari işletmeleriyle ilgili olarak aldığını gösteren bir belge, bir kayıt da bulunamamıştır. Üniversitenin kamu hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla almış olduğu elektrik hizmetinde davacı üniversitenin(vakıf veya devlet üniversitesi olduğu fark etmeksizin) tacir sıfatı bulunmamaktadır.
Davacının üniversite olup, tacir olmadığı; uyuşmazlığın ticari iş ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir. (Y, 20HD, 2016/5380E,2016/7404 K, 20 HD, 2015/9631 E,10002 K; İstanbul BAM, 19. HD 2018/1929 E, 1294 K; Ankara BAM 27. HD, 2018/181 E,2018/279K)
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile karar kesinleştiğinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç, vekalet ücreti ve yargılama giderinin HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece değerlendirilmesine ,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına,
Davacı vekilinin yüzüne karışı davalının yokluğunda hükmün tebliğden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi.03/10/2018