Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/493 E. 2021/224 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/493 Esas
KARAR NO : 2021/224
DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 28/04/2017
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ——numaralı —– keşide tarihli hamiline yazılı çeki kaybettiğini, bunun üzerine ———- dosyası ile bahse konu çek hakkında zayi sebebi ile iptal ve ödeme yasağı konulması talepli dava açıldığını, ilgili dosyada dava konusu çek hakkında istirdat davası açılması hususunda taraflarına 2 haftalık kesin süre verildiğini bu yasal süre içerisinde çek istirdatı davası açtıklarını, müvekkilinin davalı ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, hamili müvekkilinde bulunmakta iken kaybolan ve davalının eline geçen davaya konu çekin davalıya nasıl ulaştığı konusunda da hiçbir bilgisi ve görgüsünün bulunmadığını, müvekkili ile davalı ——da hiçbir ticari ilişki söz konusu olmadığını, aralarında ticari ilişki olduğunu gösterir somut herhangi bir delil mevcut olmadığını, davaya konu çekin davalıya kötüniyetli 3. Kişiler tarafından verildiği kanaatinde olduklarını, bu sebeple çekin istirdadı kararı verilmemesi halinde müvekkilinin haksız yere mağdur olacağını, bu nedenle çekin istirdadına ve müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği ancak cevap vermediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle ——- seri numaralı ——- keşide tarihli çekin davalıdan istirdatı ile davacıya verilmesi istemli istirdat davasıdır.
Mahkememizce dava konusu çekin takibe konulduğu ———Sayılı dosyası celp edilmiştir. —– çek ibraz görüntüleri sorulmuş, gelen yazı cevabından çekin keşidecisinin—- olduğu, çekte sırasıyla ————–cirolarının bulunduğu anlaşılmıştır. Davacının çekte herhangi bir cirosunun bulunmaması sebebiyle davacı vekiline kesin süre verilerek bu hususun açıklanması istenilmiş, davacı vekili —- tarihli dilekçesi ile davacının kardeşinin dava konusu çeki sattığı aracına karşılık olarak aldığını, müvekkilinin ise kardeşinin aracının satışının karşılığı olarak edindiği çeki yediemin olarak taşırken kaybettiğini beyan etmiştir. Yine ——— dosyasının ilk celsesinde sanık olarak yargılanan davacı asil beyanında; ——-kardeşi olduğunu, kendisinin —- isimli şahısla ticaret yaptığını, ———- kardeşine araba sattığını, bu alışveriş için ——davacının kardeşi ——- gönderilmek üzere dava konusu çeki verdiğini beyan etmiştir.
Bilindiği gibi TTK’nın 792. Maddesi gereğince; çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. Eldeki davada TTK’nın 790 ve 792. Maddesi göz önüne alındığında davacının ve davalının husumetleri bulunmamaktadır. Zira davacı dava konusu çeki, hem mahkememize vermiş olduğu dilekçe hem ceza mahkemesindeki beyanlardan iddiasına göre; kardeşinin araç satmasına istinaden dava dışı ——– yaptığı alışveriş neticesinde almıştır. Bu çeki kendi yararına almamış, kardeşine teslim etmek üzere almıştır. —— çekten yararlanabilecek TTK’nın 790. Maddesi uyarınca dava açabilecek hamil olan kişi ispat edildiği takdirde davacının kardeşi olup, davacının aktif husumeti bulunmamaktadır. Yine mahkememizce celp edilen icra dosyası incelendiğinde takibin davalının bir üstünde bulunan — tarafından başlatıldığı, dolayısıyla çekin dava dışı —- bulunduğu üstelik takibin — tarihinde dava tarihinden önce başlatıldığı anlaşılmaktadır.———ceza mahkemesinde çek bedelini——— ödediğini ardından icra takibine koyduğunu beyan etmiştir. Bu durumda dava tarihi itibariyle hamil konumunda bulunmayan davalının çeki davacıya vermesi mümkün olmayıp, pasif husumeti bulunmamaktadır. Nitekim benzer nitelikte ——— Sayılı ilamında:”Dava konusu çekin dosyadaki örneğinden, son hamilin davalı cirosu ile ——- olduğu, yine yargılama sürecinde celb edilen——— icra takip dosyasından dava konusu çekin —— tarafından takibe konu edildiği anlaşılmaktadır. Davanın, TTK’nın 792. maddesi kapsamında çek istirdadı istemine ilişkin olduğu da gözetildiğinde, iş bu davanın davalısı çeki elinde bulunduran hamil olacaktır. Buna göre davalının, bu davada pasif husumet ehliyeti ——bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacının esasa dair ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde olmamakla birlikte, davanın pasif ehliyeti husumet yokluğundan reddi ve buna bağlı olarak da davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi doğru olmamıştır. ” gerekçesini haizdir.
Açıklanan nedenlerle davanın aktif ve pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 357,10-TL harcın mahsubu ile bakiye 297,80-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 09/02/2021