Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/481 E. 2020/181 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/481 Esas
KARAR NO : 2020/181 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/04/2017
KARAR TARİHİ: 18/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının alacağından dolayı davalı aleyinde —–İcra Müdürlüğünün— E. sayılı dosyası ile —-TL tutarlı ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu davalının takibe, borca, faize ve fer’ilerine itiraz ettiği ve icra müdürlüğünce takibin durdurulduğu, davalı şirket tarafından yapılan tüm bu itirazların haksız ve hukuka aykırı olup itirazın iptali talebiyle işbu davanın açıldığı, davacı ile davalı arasında bir ticari ilişkinin bulunduğu, davalı şirketin, davacı şirkete ———- borcu bulunduğu, taraflar arasında düzenlenen faturalar ile söz konusu borcun sabit olduğu, buna rağmen davalı şirketin söz konusu borcu ödemediği, davacı şirketin alacağını tahsil edemediği, bu nedenle zarara uğradığı, davalının ayrıca yapılan icra takibine itiraz ettiği, ancak borcu ödediğine dair bir belge ibraz etmediği, borçlu şirketin başlatılan icra takibine haksız şekilde itiraz etmesi sebebiyle itirazın iptaline takibin devamına, davalı aleyhine dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı yana, dava dilekçesinin bilinen adresine ——— tarihinde bizzat kendisine tebliğ edildiği fakat davalı taraf iki haftalık süre içerisinde cevap dilekçesini sunmadiği, davalı borrçlunun icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesi ile müvekkil şirketin böyle bir borcu olmadığını, temerrütte oluşmadığı, borca itiraz etme zorunluluğunun hasıl olduğu,takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, ———– İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İcra dosyasının incelenmesinde; Davacının, davalı aleyhine — asıl alacak ve— işlemiş faiz olmak üzere toplam —— üzerinden genel haciz yoluyla takip başlatıltığı, ödeme emrinin davalıya —-tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından verilen ———– tarihli Dilekçe ile; davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığından bahisle takibe ve fer’ilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Her iki tarafın da tacir olması ve TTK 64. madde uyarınca defter tutma yükümlülüğünün bulunması sebebiyle TTK 83. madde ve HMK 222. madde uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve dosya mali müşavir bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. —- tarihli Bilirkişi Raporunda; Davacı yana ait ——- yıllarına ait ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmediği, davalı yanın davacı alacağını ödediğini belgelendirememesi halinde, davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle —- alacaklı olduğu, şeklinde raporunu sunmuştur.
Mahkeme ara kararı ile davalıya ait — yılına ilişkin Ba-Bs formları ilgili vergi dairesinden getirtilerek bilirkişiden ek rapor alınmıştır.———- tarihli Bilirkişi Ek Raporunda; ——– tarihinde gönderilen davalı yana ait— yılına ilişkin BA-BS formlarının incelenmesi neticesinde; Davalı tarafından beyan edilen –dönemine ait BA formunda – adet fatura karşılığı———bedelle bildirimde bulunulduğu, davalı tarafından beyan edilen —dönemine ait BA formunda – belge toplamı ——— bedelle bildirimde bulunulduğu, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin bir kişi veya kurumdan——— üzerindeki mal ve/veya hizmet alımlarına ilişkin bildirim formu form BA ile —hariç tutarlar dikkate alınarak bildirme yükümlülüğünün olduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen——– tutarlı – adet fatura ile ———-tutarlı toplam -adet fatura karşılığı —-TL faturaların düzenlenmiş olduğu, davalı yanın — dönemi ile —-formlarında bu faturaların limitinin —-TL’nin altında olması nedeniyle BA formlarında beyan edilmemiş olabileceği; her ne kadar davalı defter ve belge ibraz etmemiş olsa da —– hariç ——-TL limiti geçen davacı faturalarının davalı yanın——– dönemleri BA formlarında beyan edildiği, davacı tarafından düzenlenen—— tarihlerine ilişkin faturaların —-TL limitini aşmaması sebebiyle davalı yanca davalı yanca BA formlarına beyan edilmemiş olabileceği, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın faturalardan kaynaklanan alacak nedeni ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali hususunda olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi kök ve ek raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır. Yapılan incelenmede, ——–fatura ——— toplam – adet fatura karşılığı —————TL.nin altında olduğu ve vergi dairesine beyan yükümlülüğünün bulunmadığı görülmüştür. Diğer faturalar ise davalı tarafça bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan edilmiştir. Davacı tarafça düzenlenen faturaları, davalı tarafından kayıtlarına işlemekle ve bağlı olduğu vergi dairesine bildirilmekle fatura içeriği kabul etmiş bulunmaktadır. Belirtilen husus yerleşik hale gelmiş Yargıtay İçtihatlarında da belirtildiği üzere ———————- fatura konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslimine karine teşkil etmekte olup, bu karinenin aksinin davalı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Takip konusu tutarın ödendiğine ilişkin davalı tarafça bir delil getirilmemiştir.
Davacı tarafın ticari defterleri kendi lehine delil vasfına haiz bulunmaktadır. Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Anılan yasa hükmü gereği davacı tarafça usulüne uygun olarak tutulan ve davacı taraf lehine delil vasfına haiz bulunan davacı ticari defterleri ve dosya kapsamında toplanan delil durumuna göre davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle ———TL alacaklı bulunduğu değerlendirilmiştir.
Davacı alacağı takip öncesi belirli bulunduğundan kabul edilen tutarın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, tarafların tacir olması ve aradaki ilişkinin ticari nitelikte bulunması sebebiyle davacı alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmesi gerekmiştir
Ayrıca davacının davalıyı takip öncesinde temerrüte düşürdüğüne ilişkin bir delil sunulmadığından davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinin reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile ;Davalının——.icra Müdürlüğünün —– esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline,takibin ———-asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen tutarın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 2.614,65- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 273,40- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.341,25- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40- TL. başvurma harcı, 273,40- TL peşin harcın toplamı olan 304,80- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 954,00-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 832,54-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı için takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı , davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 18/02/2020