Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/48 E. 2022/337 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/48 Esas
KARAR NO : 2022/337
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/01/2017
KARAR TARİHİ: 07/04/2022
ahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– olduğunu ve müşteri firmalara verdiği dağıtım ve nakliye hizmetinde alt tedarikçi nakliye firmalarından hizmet almakta olduğunu, davalı firmanın müvekkili firmaya nakliye hizmeti verdiğini, —– sonu kapamasında davalı firma tarafından müvekkil firmaya e-fatura olarak düzenlenen ve aralık ayının başında sisteme otomatik olarak düştüğü anlaşılan bir takım faturaların, taraflar arasında her hangi bir anlaşma, sözleşme veya mutabakata dayalı olarak düzenlenmediği, bu faturaların müvekkil firma adına düzenlenmesini haklı kılacak dayanak belgelerin mevcut olmadığının tespit edildiğini, —-döneminde ise haksız ve mesnetsiz yere müvekkil firma adına düzenlenen bu faturalar e-fatura şeklinde iade faturası ile davalı firmaya iade edildiğini, davalı firma tarafından müvekkili firma adına haksız ve mesnetsiz şekilde düzenlenen e-faturaların bilgilerinin şu şekilde olduğunu; —– açıklamalı, ——–açıklamalı faturalar olduğunu, herhangi bir anlaşmaya veya mutabakata istinaden düzenlenmemiş yukarıda yazılı faturalara karşılık müvekkili şirket tarafından davalı firma adına düzenlenen iade konulu faturaların davalı firmaya elektronik sistem üzerinden gönderildiğini, davalı firmanın —— yevmiye numaralı ihtarname ile söz konusu faturaları müvekkili firmaya geri iade ederek bu faturaların kayıtlara alınmayacağını bildirdiği, bunun üzerine müvekkili firma tarafından davalı firma adına, —- keşide ettiği —– numaralı ihtarnamesi içeriği ile, —-adet iade konulu e-faturanın davalı firma kayıtlarına alınarak müvekkili firmanın cari hesabında oluşan toplam —- bedelin müvekkili firma hesaplarına—– içerisinde ödenmesinin ihtar edildiği, açıklanan bu sebeplerden dolayı takibin devamına, %20 den az olmamak şartı ile icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bu davaya bakmakta yetkili mahkemenin —– Asliye Ticaret Mahkemesi ve yetkili icra dairesinin ise —–İcra Daireleri olduğundan yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin —- genelinde —- —-olduğunu, davacıya nakliye hizmeti verdiğini, davacı tarafça detayları belirtilen —– tutarlı faturaların müvekkili tarafından yasal süresi içinde temel —–olarak davacıya —– üzerinden gönderildiğini, bu faturalara davacının itiraz etmediğini, fatura ve içerikleri hukuken kabul edilmiş olduğunu, davacının dava dilekçesinin —— süresinde itirazda bulunmadıklarının ikrar edildiğini, davacının bu beyanı dahi davanın haksız olduğunu ispata yeterli olduğunu, davacı şirket tarafından müvekkil şirkete gönderilen haksız ve hukuka aykırı —- fatura nolu, — toplam tutarlı e-fatura —-toplam tutarlı e-fatura—- toplam tutarlı efatura —— faturalarının müvekkili sistemine düşmesinin akabinde — günlük yasal itiraz süresi içerisinde —- aracılığıyla kesilen iade faturalarına hukuken itiraz edildiğini, davacı tarafından —– yevmiye nolu cevabı ihtarnamesinde —- davacı şirkete gönderilen faturaların —-fatura taramalarında bu faturaların kayda alınmadığının fark edilmiştir..” denildiği ve faturaya itiraz edilmediğinin davacı tarafından ikrar edildiğini, müvekkilinin davacı şirkete borcu bulunmadığını, davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı iş bu dava konusu icra takibine hukuka uygun olarak süresinde itiraz edildiğini belirterek açıklanan bu sebeplerden dolayı yetki itirazının kabulü ile ——– yetkili olduğunun kabulüne, davanın reddine karar verilmesi talep edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine —— dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, cari hesap alacağına dayalı ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, icra takibine davalı tarafından yetki itirazında da bulunulduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, tarafların defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması için inceleme günü tayin edilmiş, davalı tarafça defterleri üzerinde inceleme yapılması için —- yazılarak bilirkişi raporu alınmıştır. Talimatla alınan bilirkişi raporunda özetle; —- kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, ve defter kayıtlarına göre davacı şirket adına düzenlemiş olduğu fatura toplamı — alacağa karşılık yapmış olduğu toplamı — tahsilat kaydı düşüldüğünde davalı şirketin dava tarihi itibariyle borcunun olmadığı şeklinde rapor edilmiştir.
Mahkememizce oluşturulan ara karar doğrultusunda görevlendirilen mali müşavir bilirkişi tarafından davacı taraf defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu tanzim edilen —— tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi raporunda özetle; incelenen davacı şirket ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihli itibariyle —— alacaklı olduğu, incelenen davalı şirket ticari defter kayıtlarına göre davalının davacıya takip tarihli itibariyle borçlu olmadığı, takip tarihi itibariyle taraf kayıtları arasındaki farkın —– olduğu, şeklinde rapor edilmiştir.
Taraflarca bilirkişi raporuna itirazda bulunulmuş, mahkememizce daha önce rapor sunan bilirkişiye dosya tevdi edilerek ek rapor alınmış, bilirkişi ek raporunda kök rapordaki görüşlün korunduğu belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde, davacının adresinin —- davalının adresinin ise —- olduğu tespit edilmiştir. İcra takibinin —– açıldığı, davalı borçlu tarafından süresinde yetki itirazı ileri sürülerek icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiği, yetkili icra müdürlüğünün —– İcra Müdürlüğü olduğunun belirtildiği, davacı tarafından mahkememizden itirazın iptalinin talep edildiği görülmüştür.
İcra dairelerinin yetkisi İİK 50. maddesi uyarınca, mahkemelerin yetkisini düzenleyen HMK.’daki yetki kurallarına göre belirlenir. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği durumlarda İİK 50. maddesi kıyasen uygulanarak öncelikle icra dairesinin yetkisine vaki itirazın dava şartları kapsamında karar bağlanması gerekir. Davanın taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap alacağına dayalı olarak yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğu görülmüş olup, davalı tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiştir.
Genel yetki kuralı HMK 6. maddesinde düzenlenmiş olup, maddeye göre davalının yerleşim yeri mahkemesi ve icra dairesi genel yetkili mahkeme ve icra dairesidir. Bu durumda takip davalının yerleşim yeri olan —– İcra Dairelerinde başlatılması gerekmektedir.
Her ne kadar —– celsede davalının yetki itirazı TBK 89. maddesi kapsamında reddedilmiş ise de; TBK 89. maddesinin uygulanabilmesi için para borcunun varlığı ispat edilmiş olmalıdır. Eldeki davada ise davacı tarafın para alacağının varlığı ispat edilememiştir. Bu nedenle TBK 89. maddesinin eldeki davada uygulama alanı yoktur.
Tüm dosya kapsamına göre, davalının —— yetkisine yöneltiği itiraz yerinde olup icra takip dosyasının yetkili İcra Müdürlüğüne gönderilerek oradan ödeme emri tebliğ işlemi yapılmamış olması nedeniyle dava şartı gerçekleşmediği görülmüştür. İtirazın İptali davasının görülmesi için borçlu hakkında usul ve yasaya uygun olarak geçerli bir takip yapılması, bu takibe borçlunun itirazı üzerine itirazın iptali davasının açılmış olması gerekmekte olup, bu husus eldeki dava yönünden dava şartı niteliğinde olduğundan ve eldeki dava kapsamında yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip bulunmadığından, dava şartı yokluğundan davanın HMK. m. 114/2 ve 115 gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Usulüne uygun takip yapılmadığı anlaşılmakla, davanın HMK. m. 114/2 ve 115/2 maddeleri gereği dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 225,02 TL harçtan mahsubu ile artan 144,32 TL harcın davacının talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 643,30 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 07/04/2022