Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/469 E. 2020/465 K. 13.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/469 Esas
KARAR NO : 2020/465
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/04/2016
KARAR TARİHİ : 13/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde müvekkillerinin miras bırakanı müteveffanın sevk ve idaresindeki—- plakalı araçla seyir halindeyken birden fazla aracın karıştığı ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası sonucunda vefat ettiğini, iş bu kazanın oluşumununda müteveffanın kullandığı araç ile davalılardan ——-şirketi nezdinde sigortalı bulunan —- plakalı aracın kusurlu bulunduğunu, müvekkillerinin müteveffanın ölümü ile desteğinden yoksun kaldıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik —- destekten yoksun kalma tazminatının davalıların kusurları oranında tahsiline, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —– plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava konusu talep karşısında müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun işletenin sorumluluğundan ne bir kuruş fazla ne bir kuruş eksik olduğunu, salt zararın doğmasının sigorta şirketinin sorumluluğuna sebep olmayacağını, tazminatın miras hukukundan ayrı olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle maddi tazminat davasıdır.
Davalı vekili ——— tarihli dilekçesi ile davacı taraf ile sulh olduklarını, feragat nedeniyle karşı vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, taraflarca sunulan beyanlar uyarınca karşı vekalet ve yargılama giderine hükmedilmemesini talep etmiştir. Davacı vekili 10/07/2020 tarihli dilekçesi ile davalı taraf ile sulh olduklarını, yapılan sulh anlaşması uyarınca davadan feragat ettiklerini, tarafların herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmadıklarını beyan etmiştir.
6100 sayılı HMK madde 307 ve devamında düzenlenen feragat, davacının netice-i talebinden kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi (HMK.24), davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz.
Feragat, davayı sona erdiren, yapıldığı anda sonuç doğuran, kesin bir usul işlemi olup, HMK 311. maddesi uyarınca, karşı tarafın muvafakatine gerek olmaksızın kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğundan, somut olayda davacı yazılı beyanı ile usulüne uygun şekilde davadan feragat ettiğini beyan ettiğinden, açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20-TL harcın mahsubu ile kalan 25,20-TL’nin davacılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansı bulunması ve talep etmesi halinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu kabil olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi