Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/466 E. 2022/146 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/466 Esas
KARAR NO: 2022/146
DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/04/2017
BİRLEŞEN—- sayılı dosyası
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/07/2018
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin davalı şirketin müteahhitliğini üstlendiği inşaatların —yaptığını, müvekkilinin — tarihli —- üzerine düşen edimini yerine getirdiğini, davalının sözleşme bedeli olarak kararlaştırılan tapuyu devretmediği, —– gereken sözleşme bedelini nakden ödemediğini, —- yapılan inşaatlar nedeniyle sözleşme kapsamında yapılan işlerden bakiye kalan alacakları ile geç ödemeler nedeniyle uğradığı maddi zarara uğradığını, müvekkilinin akdine sadık kalarak iyi niyetle taahhüdünü yerine getirdiğini, ancak davalı ile bir türlü mutabakat sağlanamadığını belirterek müvekkilinin uğradığı zararın sözleşme tarihi itibariyle avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde beyan ettiği, müvekkili firma ile imzalanan sözleşme ise inşaatın ince işlerine ilişkin olduğunu, davacı müvekkilime ait bazı inşaatların ince işlerini yaptığını, anlaşma gereği alacaklarının tamamını aldığını, herhangi bir alacağı bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği ——- uygun olarak yapmadığını, müvekkil ——- tarihli sözleşme içeriğini yerine getirmemesinden dolayı —– tarihli ihtarnameyi göndererek davacıyı sözleşme yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda kendi sözleşme yükümlülüğü olan —— yapmayacağını ihtar ettiğini, davacının sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirmemesinden dolayı müvekkilinin sorumluluk altına girdiğini, davacı—- tarihli sözleşmede de yükümlülüğünü yerine getirmemiş, yaptığı işlerde binanın bazı yerlerinden su aldığı, bazı kısımların hiç yapılmadığı —davacıya —– inşa edilen binada sözleşmede belirtilen hususların eksik olduğuna ilişkin ihtarname gönderdiğini, bu binaya davacının yaptığı işler sonucu oluşan bozukluklardan dolayı —– alınmadığını, bu nedenle doğacak menfi ve müspet zararların tazmini için dava açılacağı davacı yana ihtar edildiğini, davacının edimlerini bu şekilde eksik ifa etmesine rağmen tüm ödemeleri yapıldığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği geç ödemeden dolayı talep ettiği beyanların hukuki dayanağı yoktur, gerçek dışı beyanlar olduğunu, davacıya eksik ifa ettiği edimlerine ilişkin bir kaç defa ihtarname gönderildiğini, ancak sonuç alınamadığını, sözleşmeden doğan edimlerini ifa etmeyen davacının hak edişlerinin geç ödenmesini bahane ederek, mesnetsiz iddialarla müvekkil aleyhine açtığı davanın reddine, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Birleşen —- dosyasında Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı aralarında — yaptığını, ——-girdiğini, —– yapılacak işlerde kullanılacak malzeme ve malzemenin nasıl, ne şekilde kullanılacağına ilişkin maddelerin de yer aldığını, davalının yaptığı işlerin niteliğinin sözleşmeye uygun olmadığını, binaların bazı yerlerinden su aldığını, bozulmaların olduğu ve bazı kısımların hiç yapılmadığının tespit edildiğini ve davalıya da bu durum—- numaralı ihtarnamesi ile bildirildiğini, binada bazı eksikliklerin bulunduğunu, Davalının eksik ve kusurlu yaptığı işlerin tamamlattırılması için, —– yapılan işçilik sözleşmeleri yaptıklarını, Yapılan ihtara rağmen davalı sözleşmeden kaynaklanan edimlerini gereği gibi yerine getirmediğini, Sözleşmede belirtilen kriterlere uygun olarak işini yapmadığını, davacı şirketin başka bir firma ile anlaşarak eksik yapılan işleri tamamlattığını, —– davalının eksik iş ve ayıplı hizmet yapmasından dolayı zarara uğratıldığını, —- zararının giderilmesi için mahkemenizde şimdilik fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydıyla —-bedelli maddi tazminat davası açma zarureti doğduğunu, dava tarihinden itibaren uygulanacak—– birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, Yargılama giderleri ve avukatlık ücreti vekaletinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı davacı şirketin müteahhitliğini üstlendiği —-yaptığını, Davacı, davalı müteahhit firmanın farklı yerlerde bulunan —-işlerin karşılığını alamadığından dolayı —– dosyasıyla alacak davası açtığını ve halen devam ettiğini, Davacı tarafın açtığı dava da ihtarname de olduğu gibi sırf davalının alacaklarına ulaşmasını geçiktirmek ve haksız delil elde etmek, yargıla sürecini uzatmaya yönelik açılmış bir dava olduğunu, —– yapıldığına dair taraflarca işyerinde keşif yapılarak kapsamlı bir çalışma yapıldığını, yapılan tüm iş ve imalatlar yerinde görülerek —— arasında mutabakat sağlandığını ve sözleşme başlıklı protokol akdedildiğini, Davalının yazılı beyanı ve ikrarı karşısında sözleşmedeki edimlerin yerine getirilmediğini, davacının iddiasının gerçekten ve ispattan yoksun olduğunu, Davalı, senede karşı senet kuralı gereği aksini yazılı delille ispatlamak zorunda olduğunu, Davacının dava dilekçesinde belirttiği belirttiği hususlar ayıp ihbarı niteliğinde olduğunu süresinde olmadığını, zamanaşımına uğradığını, davanın reddi gerektiğini, Davacı, taraf —– davada cevap dilekçesinde taahhütlerini ifa etmediğini, davacıya taahhüt edilen daireyi devretmediğini beyan etmekle daire tapusunun devrinin borcu olduğunu ikrar ettiğini, davalı, davacı şirketin —- —– sözleşmeye uygun olarak işlerini yaptığını ve teslim ettiğini, Davacının bu binaları teslim aldığını bazılarının iskanı alındığını tüm dairelerin çoğunluğunu — satıldığını, davalı ——- olup davacının iddialarının asıl olduğunu, ispat edilebileceğini, Davacı tarafın iddia ettiği —– kaynaklı bir olay olmadığını, Davacı —– olarak inşaat yapmasından kaynaklı —– hasar olduğunu, bu hususda şahitleri ve fotoğraflarla ispatlayacaklarını, Davacının iddia ettiği eksik işlerin mahiyeti ve delil olarak sunduğu işçilik sözleşmelerinin dava dilekçesi ekinde tarafımıza tebliğ edilmediğini bu nedenle içeriğini bilemediklerini, davacıdan alacaklı olan davalı olup akdine bağlı ve sadık kaldığı ve iyi niyetle taahhüdünü yerine getirdiği, Davalının yaptığı işlerin bedeli olan bakiye kısmını bu güne kadar ödemediğini —— alacak davasının devam ettiğini, Davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı açtığı davanın reddini, dava masraflarıyla ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, taşeron ile yüklenici arasında eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, asıl davada taşeron bakiye iş bedelini, birleşen davada yüklenici eksik ve ayıplı işler sebebiyle maddi tazminat talebinde bulunmuştur.
Asıl davada davacı —– parselde yapılan inşaatlar nedeniyle sözleşme kapsamında yapılan işlerden bakiye kalan alacakları ile geç ödemeler nedeniyle uğradığı maddi zararı talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacının talepleri açık olmamakla davacıya talepleri her bir ada parsel için ayrı ayrı açıklatılmış; Davacının, —parsel için öncelikle, –parselde bulunan— taşınmazın tapusunun iptali ile adına tescilini, Bu mümkün olmazsa şimdilik —-yapılan işin bakiye bedeli ile—geç ödeme nedeniyle zarar; — yapılan işin bedelinin kaldığını ileri sürdüğü, bu tutarların toplamının — ettiği anlaşılmış, davacının bunun üzerinden harç yatırmıştır. —–
Birleşen davada ise davacı şirketin eksik ve ayıplı işler nedeniyle şimdilik —– tutarında maddi tazminat istediği anlaşılmaktadır. Ne var ki birleşen dosya davacının da her bir parselde yapılan işlerde buna ilişkin yükleniciye tek tek ayıplı işleri belirten bir ayıp ihtarı olup olmadığı, ayıplı veya eksik olan işlerin üçüncü kişiye yaptırılıp yaptırılmadığı, ayıplı işler üçüncü kişilere yaptırılmış ise buna dair fatura ve ödemelerin mevcut olup olmadığının açıklanması gerekmektedir. Birleşen dava davacısına da süre verilmiş, ancak ayrıntılı beyan sunulmamıştır.
Taraflar arasında — tarihli — dava dışı —- arasında tarihsiz —- başlıklı bir sözleşme imzalandığı, ayrıca ———– tarafından imzalı, diğeri her iki tarafça imzalanmış bir sayfalık belge olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmeler incelendiğinde işin yapımına dair ayrıntıların olmadığı, şartname olmadığı görülmüştür.
Taraflar arasında noter kanalıyla çekilen ihtarnameler olmuştur. Davacı, —-yevmiye nolu ihtarnamesi ile üstlendiği işleri tamamladığını bildirerek—- ——– devredilmesini ayrıca bakiye iş bedellerinin ödenmesini talep etmiştir.
Davalı/birleşen dosya davacısı da—-yevmiye nolu ihtarnameleri ile eksik ve ayıplı işler olduğunu, bunların tamamlanmasını ihtar etmiştir.—- — tarihli sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediğini belirtmişse de bu tarihli bir sözleşmeye dosyada rastlanmamıştır. ——– tarihli sözleşme konusu edimin yerine getirilmediği belirtilmiş, ayrıntı belirtilmemiş, —- parsel sayılı taşınmazın da seramik döşemeleri sırasında ——–bırakılmadığı, teraslarda meyillerin ayarlanmadığı, —–
Yargılama sırasında, —– karar verilmiş, ayrıca — raporu alınmıştır. ——– tutacağı, davalının bu tutarın—-ödediği, iş bedeli olarak devredileceği vaad edilen taşınmazın devredilmemiş olduğu, anılan taşınmazın dava tarihindeki değerinin—– olduğu belirtilmiştir.
Bu raporun ibrazından sonra birleşen dosya davacının açtığı alacak davası mahkememiz dosyası ile birleştirilmiş, tarafların itirazları ile birlikte inceleme yapılmak üzere bilirkişi heyeti oluşturulmasına karar verilmiştir. Bir ———bilirkişiden oluşturulan heyet —- tarihli raporda özetle, taraflar arasında gerçek anlamda bir sözleşme olmadığı, şartname olmadığı, tüm benzer işlerin de aynı taşerona verilmemiş olduğu bu sebeple —–sonuç vermeyeceği, tarafların hali hazırda birbirlerini tanıyıp iş yapmaya devam ettikleri, işlerinden memnun olduklarının gözlendiği, ancak davacının ölçümlerinin davalı tarafından kabul edilmediğini, ödemelerin gelişi güzel yapıldığı, hangi ödemenin ne için yapıldığının belli olmadığı, inşaat zamanında veya tesliminde tutulan bir tutanağın mevcut olmadığını, davalı şirket defterlerine göre — için davacının kestiği —faturanın kaydedildiği ve— ödeme yapıldığı—yılında davacının kestiği –tutarlı faturanın kaydedildiği ve— ödeme yapıldığı, — yılında yine bir iş yapılmadığı, devreden bakiyeye göre davalının— borçlu göründüğü, asıl ve birleşen davaların ispata muhtaç olduğu belirtilmiştir.
— tarihli ek raporda da toplam iş tutarının — olduğu, davalının yaptığı toplam ödemenin — olduğu, davacının — taşınmazda yaptığı işler için toplamda — bakiye hakedişinin kaldığını, eksik ve hatalı işlerin giderilmesi için gerekecek —- düşülmesi gerektiği, sözleşmede bahsi geçen taşınmazın da sözleşme tarihindeki değerinin — ettiğini, devir kararı verilir ise — üzerinden hesaplama yapılması gerektiği ve bu durumda davacının — alacağının kaldığı, birleşen davada ise iş sırasında, iş bitiminde veya iş tesliminde düzenlenmiş bir belge, ihtarname ibraz edilmediği belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme ve eklerine, ihtarnamelere göre net bir iş tanımının olmadığı açıktır. Yapılan keşif ve tarafların kabulüne göre taşınmazlar %100 tamamlanma oranı ile maliklere devredilmiş ve uzun zamandır da kullanılıyor durumda olduğu anlaşılmıştır.
Ayıba ilişkin talep yönünden, —- açık ayıplar yönünden iş sahibinin eserin tesliminden sonra eseri muayene edip ayıpları uygun bir süre içerisinde yükleniciye bildirmek yükümlülüğü getirilmiştir. Aksi halde, yani iş sahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse eseri kabul etmiş sayılır —– Gizli ayıplar yönünden ise, iş sahibi ortaya çıkması üzerine ayıbı gecikmeksizin yükleniciye bildirmek zorundadır. Bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır —–
Somut olayda inşaatların %100 oranında tamamlandığı ve kat maliklerince kullanıldığı belli olduğuna göre taşeron tarafından yapılan işin eksik bırakıldığını ispat, yükleniciye aittir. Davalı yüklenici, işin yapımı sırasında, bitimi ve teslimi sırasında açık bir ayıp ve eksik iş ihtaratında bulunmamıştır. Davacının eksik iş bedelinin ödenmesini istediği ihtarı çekene kadar davalı hiçbir ihtar çekmemiştir. Davalı/birleşen dosya davacısı da —– nolu ihtarnamelerini çekmişse de yukarıda belirtildiği gibi asıl dava davacısı alacak siteminde bulunana, asıl dava açılana kadar davalının ihtarı olmamıştır. Bu durumda usulünce ayıp ihtarında bulunmayan davalı işi kabul etmiş sayılır.
Son bilirkişinin çıkardığı ——- üstlenilen toplam iş bedelinin toplam iş bedelinin —– bedeli kaldığı anlaşılmaktadır.
Davalı eksik ve ayıplı işler olduğu itirazında bulunmuş ise de, bu iddiasına ilişkin bağımsız bir dava açmış olduğundan, bilirkişilerin tespit ettiği ve mahkememizin de kabulünde olan— eksik /ayıplı iş giderim tutarının asıl davada değil, birleşen davada ele alınması gerektiği anlaşılmıştır.—– ilamda da takas mahsup yoluyla sonuca gidilebilmesi için, takas mahsuba konu alacağın başka bir davada dava konusu yapılmamış olması gerektiği belirtilmiştir).
Sözleşmede belirtilen —- tapusunun davalı adına kayıtlı olmadığı, dava tarihinde ve dava sırasında da devri yapılmadığına göre bulunan bedelden taşınmaz bedelini düşmeye gerek yoktur.
Davacı — taşınmaz için bakiye iş bedeli olarak toplamda—- talep etmiş, geç ödeme sebebiyle de —–talep etmiştir.—
Bakiye iş bedeli talebi bulunan tutarın altında kalmakla kabul edilmiştir. Öte yandan geç ödemeden kaynaklanan zarar olarak talep ettiği — yönünden, iddia ispatlanamadığından reddedilmiştir. Taraflar arasında yapılmış ödemeler gelişi güzel yapılmış, hangi ödemenin hangi iş için yapıldığı belirtilmemiş, geç ödemelerde davacı —– —- şerh düşmemiş, yapılmış geç ödemeleri de benimsemiş olup, artık davacının geç ödeme sebebiyle tazminat talep etme imkanı kalmamıştır.
Birleşen davada da davalı/ birleşen dosya davacısı — üzerinden kısmi dava açtığı görülmüş olup, bilirkişiler ayıplı işlerin giderilmesi için — gerekeceğini mütalaa etmişlerse de; yüklenicinin, taşeron tarafından eksik iş bedeli isteninceye hatta dava açılıncaya kadar ayıp ihtarında bulunmadığı, eksik işleri açıkça bildirmemiş olduğu, bu durumda birleşen davada maddi tazminat isteme imkanını yitirdiği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
I-Asıl dava yönünden davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE
1-Davacının —– bedeli olarak talep ettiği terditli taleplerden —- itibaren işleyecek —- uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
2——- geç ödemeden kaynaklanan zarar isteminin, ispatlanamadığından esastan reddine;
3- Alınması gerekli 58.923,25-TL harçtan davacı tarafından peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan 15.499,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 43.423,95-TL’nin asıl dava davalısından tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40TL. başvurma harcı, 15.499,30-TL peşin harcın toplamı olan 15.530,70-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 7.734,30-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren —— davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarfedilen toplam 4.037,90-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren ———– davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 60.179,30-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden davalı vekili için takdir olunan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
II-Birleşen—–Karar sayılı davanın REDDİNE;
1- Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 44,80-TL’nin birleşen dava davacısından tahsili ile hazine adına irad kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
5- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre birleşen davada davalı vekili için takdir olunan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 16/02/2022