Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/458 E. 2022/200 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/458 Esas
KARAR NO: 2022/200 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/04/2017
KARAR TARİHİ: 08/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sürücü — sevk ve idaresindeki — istikametinden —istikametine doğru —- üzerinde seyir halinde iken mahalli olan kavşağa kontrolsüz ve hızlı şekilde girerek bisikletli olan müvekkili —- çarptığı, çarpma sonucu müvekkilinin —- düşüp ağır şekilde yaralandığı ve ambulansla hastaneye kaldırıldığını, tedavi gördüğünü, bu olay sonucunda davalı hakkında —– sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamada davalının taksirle yaralama suçunu işlediği sabit görüldüğü ve hakkında mahkumiyet kararı verildiği, kazanın vuku bulmasında tüm kusurun davalı araç sürücüsünde olduğunu, müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığını, müvekkilinin kaza öncesinde kendisine ayrılan yolda seyrettiğini, davalı araç sürücüsünün kontrolsüz ve hızlı şekilde seyrettiği, ayrıca alkollü olduğu, sürücü belgenin bulunmadığı, kaza sonrası davacının çarpmanın etkisiyle yolun öteki tarafına savrulduğu, kendisine ait —- marka bisikletin parçalandığı, müvekkilinin kaza sonrası okula dahi gidemediği ve eski sağlığına da kavuşamayacak biçimde yaralandığını, yaşanan bu olay nedeniyle maddi zararlara uğradığı, tedavi masraflarını ödemek zorunda kaldığını, trafik kazası tespit tutanağında da belirtildiği üzere müvekkiline ait —- kaza sonrasında çok küçük parçalara ayrılmakla kullanılmaz hale geldiğini, davalı araç sürücüsü kaza tarihinden bu zamana kadar hiçbir şekilde müvekkilinin maddi zararını karşılama çabasında dahi bulunmadığını bu elim kaza dolayısıyla müvekkilimin uğramış olduğu sağlık sorunları ve geçirdiği tedaviler kazazede müvekkilimi mağdur ettiğini, bu nedenle de müvekkilinin maluliyetinin ve iş gücü kaybının hesaplanmasını talep ettiğini, bu maddi zararların yanında müvekkilim kaza nedeni ile acı, elem ve ıstırap duyduğu, hayat düzeninin sarsıldığını, psikolojik olarak çöküntü içerisine girdiğini, müvekkilim kaza sonrası ayağını eskisi gibi kullanamadığı, uzun süre malul kaldığını, bu nedenle de okul hayatı sarkıntıya uğradığı, sosyal ortamda da ciddi anlamda zorluklar yaşandığını, davacıın kaza dolayısıyla — gördüğünden —– hasar bedeli olarak fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla — maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile, davalı —- poliçe de yazılı limitle sınırlı kalmak kaydıyla, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline. müvekkilim davacı — — olsa manevi yıpranmasının giderilmesi amacıyla şimdilik — manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalı —-tahsiline, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; Trafik kazası sonucu zarar gören kişilerin, zararlarının tağmini için öncelikle sigorta şirketine başvurmaları mecburiyeti getirildiğini, davacının başvurusunun bulunmadığını bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, kazaya karıştığı belirtilen —-plakalı aracın müvekkili —- —- sigortalı olduğunu, kusur tespiti için dosyanın —–gönderilmesini, maluliyet oranının tespiti için rapor alınmasını, aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu olduğunu, davanın usulden reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar vekili cevap dilekçelerinde özetle ; —– sayılı gerekçeli kararında, asli kusurlu tarafın davacı olduğunun kesinlemiş iken asli kusurlu olan tarafın araç sürücüsü olan müvekkili —- gösterme çabasının karşı tarafın art niyetli olduğunu gösterdiğini, davacı tarafın, kendi kusuru ile meydana gelen kazadan maddi menfaat elde etme çabası içinde olduğunu, ceza yargılamasında tali kusurlu olduğu kabul edilen müvekkilinin verdiği tüm ifadelerde kusursuz olduğunu savunduğunu, taksir derecesinde dahi bir kusurunun olmadığının görüldüğünü, çünkü müvekkilinin seyir halinde iken sitenin içerisinden kontrolsüz bir şekilde çıkan davacının müvekkilinin arabasına çarptığını, davalının araçtan inerek hemen ambulansı aradığını, yaşanan kazada müvekkili açısından kaçınılmaz bir durum olştuğunu, müvekkilimin tali kusurunun dahi bulunmadığını, kusur incelemesi yapılmasını, tazminat isteminin fahiş olduğunu, davacının maddi zararının ne kadar olduğunuda belgelerle ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, — tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkemece dosya — tarihli—- alınmıştır. Raporda özetle; Kişinin dava konusu olay tarihinde müracaat ettiği hastahanede —– tanımlandığı, davacının —- tarihinde yapılan muayenesinde aktif — tespit edilemediği, cihetiyle trafik kazasından— olarak etkilendiğini gösteren tıbbi belge ve bulgu tespit edilemediği, mütalaa edilmiştir.
Dosya trafik kazalarında uzman makine mühendisi bilirkişiye verilerek —- tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Alınan bilirkişi raporunda özetle; davacının kazanın oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsü —%25 oranında kusurlu olduğu, yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkemece tarafların itirazları da değerlendirilmek suretiyle dosyanın trafik kazalarında uzman bir başka bilirkişiye verilerek rapor alınmasına karar verilmiştir.—- tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; davacı sürücü — seyrederken yeterince dikkatli tedbirli olmadığı, kavşaklara yaklaşırken yavaşlamadığı; kavşaklarda geçiş önceliği kuralına uymadığı ve — plakalı — kazaya karışarak yaralandığı için —– açıklanan kusurları işlediği; yaralanmalı, maddi hasarlı kazanın meydana gelmesinde asli ve %85 kusurlu olduğu, davalı sürücü — idaresindeki —- plakalı—- ile seyrederken yeterince dikkatli ve tedbirli olmadığı ve kontrolsüz seyreden — kazaya karışarak sürücüsü —- yaralanmasına neden olduğu için —- maddelerinde açıklanan kusurları işlediği, yaralanmalı, maddi hasarlı kazanın meydana gelmesinde tali ve %15 kusurlu olduğu, davalı ——- gereğince sahibi olduğu —sürücüsü — kusurundan kendi kusuru gibi ve kusuru nedeniyle oluşan zarardan müştereken ve müteselsilsen sorumlu olduğu, dosyada bulunan —Raporunda —- asli kusurlu olduğu, —- düzeyde tali kusurlu olduğunun belirtildiği, genel uygulama olarak tali kusur denilince %25 kusur oranının alt düzeyde tali kusur denilince de %15 kusur oranının anlaşıldığı, ceza dosyasından alınan —-raporun uyumlu olduğu, bisikletin hurda değeri düşüldükten sonra pert hasar tutarının — olacağı, davalının kusuruna göre bu tutarın —–sorumlu olacağı, şeklinde tespitte bulunulmuştur.
Davacı tarafın en son alınan bilirkişi raporuna itirazı üzerine dosya kapsamında alınan raporlar arasında çelişki oluştuğu değerlendirilerek — rapor alınmasına karar verilmiştir. — Raporunda; davacı —– %85 oranında asli kusurlu, davalı ——– %15 oranında, alt düzeyde tali kusurlu olduğu, mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Davacı —-tarihinde meydana gelen trafik kazasında bisikletinin zarar gördüğünü, zararın davalı araç sürücünün kusurundan kaynaklandığını, davalıların haksız fiil faili, araç işleteni ve— sigortacısı olarak oluşan zararından sorumlu olduğunu belirterek— üzerinden harçlandırdığı talebinin kabulünü istemektedir. Davacı iş gücü kaybının da hesaplanmasını istemiş ise de buna ilişkin harçlandırılmış bir talebi bulunmamaktadır.
Dava konusu kazanın oluşumunda davacının %85 oranında asli kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsü — %15 oranında alt düzeyde tali kusurlu olduğu, —tarihli Bilirkişi Raporu ve ardından alınan —- raporu ile belirlenmiştir. Mahkemece de birbirini teyit eden bu raporlara itibar edilmiştir. Davacı taraf davalılardan kusur oranına göre zararının tazminini isteyebilir ise de dava konusu trafik kazasında davacıya ait bisikletin zarar gördüğüne ilişkin somut bir delil ortaya konulmamıştır. Bu sebeple davacının ispatlanamayan maddi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
Davacı söz konusu kaza dolayısıyla davalı araç sürücüsü ve işleteninden — manevi tazminat isteminde bulunmuştur. TBK 56.maddesinde; bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özellikleri göz önünde tutularak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verilebileceği, ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınların da manevi tazminat talep edebileceği düzenlenmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. —— gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektmektedir. —– Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, dava konusu trafik kazasının oluşumunda davalı araç sürücüsünün %15 oranında kusuru bulunmaktadır. Davacı trafik kazası sonrasında hastahaneye kaldırılarak tedavi görmüştür. Davacının kaza sonrasında manen zarara uğradığı belirli bulunmaktadır. Davalılar haksız fiil faili ve araç işleteni olarak davacı zararından sorumludurlar. Belirtilen sebepler, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihi, kazanın oluş şekli, tarafların kusur durumu, davacının kazadaki yaralanması, kaza tarihindeki yaşı ve sair hususlar göz önüne alınarak davacı için takdiren belirlenen — manevi tazminatın davalılardan kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsili ile bu davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, — manevi tazminatın davalılar—- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3- Alınması gerekli 409,86-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 70,02- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 339,84‬-TL’nin davalılar —— müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.546,00-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 463,80-TL’sinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Maddi tazminat davası yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar vekilleri için takdir olunan 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden ;Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00- TL vekalet ücretinin davalılar —- alınarak davacıya verilmesine,
9- Red edilen Manevi tazminat davası yönünden ;Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı ——- vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne, davalıların yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
08/03/2022