Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/439 E. 2020/225 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/439 Esas
KARAR NO : 2020/225
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 14/04/2017
KARAR TARİHİ: 27/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan —————maliki olduğu ve diğer davalı ——— nezdinde ——— nolu poliçe ile sigortalı olduğu —- plakalı aracın, —– tarihinde davacı ————— plakalı araca çarparak olay yerinden firar ettiğini, kaza nedeniyle uğranılan zararın tespiti amacıyla ——— Sulh Hukuk Mahkemesi’nin —— D. İş sayılı dosyasından tespit talebinde bulunduklarını, ———– parça ve işçilik giderinin olduğu, aracın onarımının tamamlanabileceği onarım süresi içerisinde araç malikinin araçsızlık nedeniyle uğrayacağı zararın ise ——-TL olacağının tespit edildiğini, davacının uğradığı zararın tazmini için davalılar aleyhine ——— İcra Müdürlüğü’nün ——– E. Sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatılmışsa da, takibin davalıların itirazı üzerine durduğunu, durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ——— vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yana ——- tarihinde——– ödeme yapıldığını, iş bu ödeme ile müvekkili olan sigorta şirketinin sorumluluğunun sona erdiğini ve davacının zararının karşılandığını, müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin, ödeme tarihindeki verilere göre yeterli olup olmadığının tespitini, ödenen ile ödenmesi gereken arasında bir misline yakın bir fark olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, ————-Gereği müvekkili şirket tarafından talep edilen ve ilgili genel şart hükmünde sayılan belgelerin sunulması, temerrüdün gerçekleşmesi için zorunlu olduğunu, ilgili madde gereği, müvekkili olan şirketin temerrüde düşürülmediğini, hesaplanması mümkün olmayan biz tazminat nedeniyle tümerrüt söz konusu olamayacağını, bu nedenlerle açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı —————usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap verilmediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; davalı sigorta şirketine sigortalı ve diğer davalının maliki olduğu —- plakalı araç ile davacıya ait ———plakalı aracın ———- tarihinde karıştığı kaza nedeniyle davacıya ait araçta meydana gelen hasar, faiz , araçsızlık nedeniyle uğranılan zarar ve delil tespiti yargılama giderlerine ilişkin başlatılan icra takibine davalılarca yapılan itirazın iptali ve icra inkar isteminden ibarettir.
Davalı sigorta şirketi takibe itiraz dilekçesinde takip alacağının zamanaşımına uğradığını belirtmiş, ancak hasar tarihinin —- olması ve takip tarihinin ———olması sebebiyle takip tarihi itibariyle — yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından zamanaşımı itirazı yerinde bulunmamıştır. Mahkememizce icra dosyası ve delil tespiti yapılan mahkeme dosyası celp edilmiştir. ———müzekkere yazılarak kazaya ilişkin açılan ———- sor. Nolu dosya istenilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümüne ilişkin dosya makine mühendisi ve sigortacılık uzmanı bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir. Bilirkişi heyetinin ——— tarihli heyet raporunda özetle: “Sigorta şirketi tarafından karayolları zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında ödemiş olduğu ——– yerine, davalının ödediği —-olarak ödediğini —–TL hasar bedelinin kabul edilebilir bir değer olduğunu, sigorta teminatı dışında kalan haller başlıklı maddenin (k) bendinde gelir kaybı, kâr kaybı, iş durmacı ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri, araçsızlık nedeniyle ugrayacağı zararın sigorta şirketi nezdinde teminat kapsamı dışında bırakıldığı, bununla birlikte —— araçsızlık bedelini ———- plakalı aracın işleteninden talep edilebiileceğini, davacıların icra inkar tazminatı taleplerinin mahkemeye ait olduğu içerisinde kaldığı görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporu sunmuşlardır. Tarafların rapora itirazları doğrultusunda ek rapor alınmıştır. Bilirkişiler ek raporunda özetle; “Kazanın ———– tarihinde meydana geldiğini ve araç, bilirkişi raporu tarihinden önce ————– tarihinde onarıldığını, bilirkişinin — gün önce onarılmış bir araç üzerinde inceleme yaptığını, bunun yasal olarak geçerliliğinin olmadığını, bilirkişinin belirlediği —- dahil hasar bedeli olan —- dahil——— hasar bedeli olarak kabul edilemeyeceğini, hasar bedelinin Fiili onarım bedeli toplamı olan ——–TL’si olduğunu, sigorta ödediği —— ilaveten kaza tarihi itibariyle —– dahil ——– daha ilave tazminat ödemesi gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde ek raporu sunmuşlardır. Alınan bu raporda kusura ilişkin bir tespit yapılmaması sebebiyle bilirkişi heyetinden 2. ek rapor alınmıştır. Bilirkişiler ———-tarihli 2. ek raporda özetle; “Dosyada trafik kazası ve davacının davalının aracına çarpıp kaçtığı ifadesi dışında belge olmadığını, davalının davacının aracına çarpıp kaçtığı varsayımı ile davalıya ait ———-plakalı aracın sürücüsünün ——- tarihinde davacı ———-plakalı aracına çarparak olay yerinden firar ettiğini ve, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 7. Kısım Md. 81/a-b-c-d-e ve 7. Kısım 84/d md. Belirtilen kusurları işlediğini ve %100 oranında ve asli kusurlu olduğu kanaatinin oluştuğunu, kök rapordaki hasar bedelinin fiili onarım bedeli toplamı olan ———–olduğunu, sigorta şirketinin ödediği ———- ilaveten kaza tarihi itibariyle —————daha ilave tazminat ödemesi gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde rapor sunmuşlardır. Davacı taraf alınan bütün raporlara itiraz etmiş, öte yandan kusur raporu ihtimal dahilinde hesaplanmış ve kazanç kaybı bedeline ilişkin aracın kaç gün için tamirde bırakılabileceği ve ne kadar kazanç kaybına uğradığına ilişkin bilirkişi heyetince gelinen aşamada teknik tespit yapılmadığı yalnızca delil tespiti raporuna itibar edilerek rapor tanzim edildiği anlaşılmış ve dosya makine mühendisi bilirkişiye tevdii edilmiştir. Bilirkişinin ———- tarihli raporunda özetle: “Kazanın meydana gelme şekli ve kazaya karışan araçlar konusunda uyuşmazlık olmadığını, davalıya ait araç sürücüsünün kaza meydana geldikten sonra kaza mahallini terk etmesinin kusur olmadığı ancak yol kenarında normal park halindeki davacıya ait araca çarptığı için KTK 84/1 ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 157/a/12 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, davacıya ait aracın kusurunun olmadığı, tespit raporunda onarım süresinin — gün ve toplam mahrumiyet zararının——–olduğunun belirtildiği onarım sürecinin uygun bulunduğu, tespit raporunda eşdeğer aracın günlük kira bedelinin —– kabul edildiği fakat davacının kendi aracının yıpranmayacağı için sağlanan avantaj karşılığı ——- toplam ——- düşmesi gerektiğini, işlemiş faiz hesabının ———– olarak hesaplandığını, tespit raporunun yanlış olduğu ve onarım bedelinin ——–olduğu, davacının davalının ödemesi sebebiyle talep edebileceği tazminat olmadığını, Davacının davalı ———– mahrumiyet zararı ile—- işlenmiş avans faizinin toplamı ——– TL tazminatın takip tarihi — itibariyle talep edilebileceği, davalı —————talep edilebilecek tazminat olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde raporunu sunmuştur.
Mahkememizce alınan son bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş, bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve tarafların rapora karşı beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır. Savcılık dosyası dikkate alındığında davacının aracına park halindeyken davalıya ait aracın çarptığı anlaşılmış, Mahkememizce davalı————— dava dilekçesi ve bilirkişi raporları tebliğ edildiği halde kazanın oluş şekline ve kusura ilişkin bilirkişi raporlarına herhangi bir itirazda bulunulmamış, alınan rapor doğrultusunda davalının %100 kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Öte yandan davacı yanın delil tespitinde belirlenen hasar bedeli ile Mahkememizce alınan raporlarda tespit edilen hasar bedelleri arasındaki çelişki nedeniyle itiraz ettiği anlaşılmış ancak son bilirkişi raporu tek tek ve denetime elverişli şekilde delil tespiti raporuna itibar edilmemesi gerektiği ve davalı sigorta şirketinin dava tarihinden önce yaptığı ödemenin yeterli olduğu yönündeki tespiti usul ve yasaya uygun bulunmakla rapora itibar edilmiş bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Bilirkişi raporunda hesaplanan ——– araçsızlık nedeniyle uğranılan zarar sigorta şirketinden talep edilmediği anlaşılmıştır. Davalı —————- tacir olduğundan ve yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca faiz türünde davalı tarafın ve aracının niteliğine göre karar verilmesi gerektiğinden takip talebindeki avans faizi uygun bulunmuş, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebi reddedilmiştir. HMK 323. Madde uyarınca geçici hukuki koruma tedbirleri ve protesto, ihbar, ihtarname ve vekâletname düzenlenmesine ilişkin giderler yargılama giderlerinden olup, davacı tarafça da delil tespiti olan ———–TL tutarındaki yargılama gideri icra takibine ve davaya konu edilmiş ancak talep edilen bu meblağ yargılama giderlerinden olup kabul ret oranına göre tahsili gerektiğinden Mahkememizce yalnızca asıl alacak üzerinden takibin devamına karar verilmiş, ihtarname masrafı ise icra takip talebinden çıkartılarak yargılama giderlerine eklenmiş ve kabul ret oranına göre davalıdan tahsiline karar verilmiştir.——————— Ne var ki bu miktar tamamen reddedilmeyip yalnızca yargılama giderine eklendiğinden davalı lehine ayrıca vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Sigorta şirketi yönünden dava tamamen reddedilmiş ise de; delil tespiti ve araçsızlık nedeniyle uğranılan zarar, icra takip talebinde sigorta şirketinden talep edilmediğinden vekalet ücreti yönünden yalnızca hasar bedeli ve faiz talebi yönünden değerlendirme yapmak gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile davalıya sigortalı ve diğer davalının işleteni olan aracın karışmış olduğu kaza nedeniyle başlatılan takip ve açılan davada, davalının %100 kusurlu olduğu, davacıya ait aracın hasarının tamamının sigorta şirketi tarafından ödendiği bu nedenle hasar bedeline ilişkin başlatılan takibin reddinin gerektiği anlaşılmış, araçsızlık nedeniyle uğranılan zararın ve işlemiş faizin rapor doğrultusunda kısmen kabulüne ve itirazın kısmen iptaline karar vermek gerekmiş, takip talebinde sigorta şirketinden yalnızca parça ve işçilik gideri(hasar bedeli) ve faiz talep edildiğinden vekalet ücreti yönünden bu taleplerle bağlı kalınarak hesaplama yapılmış ve sigorta şirketine açılan davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, davalı————- açılan itirazın iptali davasının reddine, davacı tarafça başlatılan ——–İcra Müdürlüğü’nün —– E. Sayılı icra dosyasına diğer davalı ————tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin —-TL mahrumiyet zararı ve — işlemiş faiz olmak üzere toplam —– üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi yürütülmek sureti ile devamına,
2-Alacak miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 54,40-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00-TL harcın davalı ————– tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL peşin harç ile 31,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 62,80-TL harcın davalı ———— alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan delil tespiti yargılama gideri dahil toplam 3.473,00-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre (%20,69 Kabul %79,31 Ret) hesaplanan 718,56-TL’sinin davalı ————— alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 461,63-TL vekalet ücretinin davalı ————–alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı ————kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT 13/3 uyarınca hesaplanan 461,63-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalı ———— kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT 13/4 uyarınca hesaplanan 1.731,67-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekillinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı.27/02/2020