Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/420 E. 2022/157 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/420 Esas
KARAR NO : 2022/157

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2013
KARAR TARİHİ : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili—- müşterisinden —– kapsamlı ——iki farklı —– içinden —- neticesinde, —– geçilip ———talep ettiği —- kendilerine yolladığını, davalı şirketle yapılan sözleşmede firmanın tecrübesine —- hazırlamış oldukları teknik özellikteki tekliflerine göre —- malzeme ile üretileceği, malların üretilmesine müteakip üretilen malların yine üretici firma tarafından anlaşma yapılan—– aktarmaya uygun olarak yükleme yapılacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin —— geçirerek —– kadar yolda hasar görmeyecek şekilde ve profesyonellikle yüklemeleri gerektiği gerek sözleşme uyarınca, gerekse haricen yazı ile bildirildiğini, hem üretici firma hem de —-firmanın bir çok kez — yüklediklerini ve taşıdıklarını, bir çok firmanın bir çok kez ihtiyaçlarını giderdiklerini bildirerek çok profesyonel olduklarını söyleyerek müvekkillerinin kendilerine güvenmelerinin sağladığını, müvekkilinin sözleşme uyarınca —– yaparak üzerine düşeni yerine getirdiğini, davalı firmanın üretimi bitirdiğini bildirmesi üzerine müvekkilinin,—- keserek davalıya —- numaralı fatura tutarı karşılığında gelen —-kullanımına bıraktığını, malların —– tarihinde yükleme işlemi—-yapılmak üzere —- sevk edildiğini, ancak ——- anlaşılacağı üzere, —- gereken toplam malzemenin —- —olarak ölçüldüğünü ve gönderilen malın —- çıktığını, şu an için malın ne kadarlık kısmında ne kadar ayıp bulunduğunun —— olunamadığını, bu durumun sonucunda müşteri firma ile yüz adet —- görüşmelerinin de olumsuz etkilendiğini ve bu siparişin davaya konu malların akibetinin belirlenmesine kadar askıya alındığını belirterek şuan için belirsiz olan ancak inceleme ve tahkikat aşamalarında tespit edilecek olan zarar, ziyan ve mahrum kalınan karın fazlaya ilişkin hakları bilirkişi ve inceleme neticesi belirleneceğinden mahfuz tutulan kısım hariç şimdilik 35.440 USD’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili firmadan istenen ürünün sözleşmeye istinaden teknik şartnameye uygun şekilde üretilip davacı firmanın gönderdiği araçlara yüklenip herhangi bir kusuru olmadan teslim edildiğini, ürünün nakliyesinin sözleşmede belirtildiği gibi davacıya ait olduğunu, teslimden sonraki oluşacak hasarlardan da davacının sorumlu olduğunu, aktarma fotoğraflarından ürünlerin düzensiz şekilde aktarıldığı ve hasar gördüklerinin aşikar olduğunu, bu nedenle müvekkiline sorumluluk yüklenemeyeceğini, teknik şartnamede neler yazıyorsa buna göre üretim olduğunu, iddia edilen sorunların aktarma ve boşaltma sırasında oluşan hasarlar olduğunu, müvekkiline atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, davanın hukuki mesnetten yoksun olduğunu belirterek reddine karar verilmesini talep ve savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle, sözleşmeye aykırılık iddiasıyla açılan tazminat davasıdır.
Mahkememizin —– Karar sayılı kararında “.—- sözleşmede—— davacının sorumluluğunda olduğu hükmü bulunmaktadır. Bu durumda,—– hasarlardan dolayı davalının —– kanaatına varılmıştır. Bilirkişi raporunda—- kısmındaki değerlendirmeler dikkate alındığında, uyuşmazlık konusu emtiada herhangi bir —- bulunmadığı,—– —– davalı firma tarafından sipariş üzerine—– davacı —– tarafından teslim alınması sonrasında — başlatılmış olduğu, davalı şirket yetkilis——alınması sırasında —– davacı firma tarafınca öne sürülen hasarların açık ayıp niteliğinde olduğu tespitleri mevcut olup bu doğrultuda mahkememizce kabul gören bilirkişi raporu da dikkate alınarak, davacının davalıdan ayıp nedeniyle tazminat talebinin yerinde olmadığı kanaatına varılarak davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir. açılan davanın reddine karar verilmiştir. ” şeklinde gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın —— temyiz etmesi üzerine,——–.Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup işin eksik ve kusurlu yapılmış olması nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı —– davacı —– konusu —- olduğunu bildirmiştir. Teslim sonrasında yapılan—- olduğu ve e-mail de yazılı miktardan daha——– konusudur. Bu durumda mahkemece davacı ——talebi ile ilgili her bir alacak kalemi için ne miktarda istemde bulunduğu açıklattırıldıktan —– kabul edilenden düşük olup işin eksik yapılması nedeniyle, konusunda uzman teknik bilirkişilerden alınacak raporla dosyada— tutularak işin eksik yapılmış olması sebebiyle ve eksikler düşülerek 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50/2. maddesi gereğince davalı yüklenicinin —– hakkaniyete uygun olarak tesbit ve hesaplattırılıp bulunacak — ile karşılaştırılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken ağırlık farklılığı sabit olduğu halde bu husus gözden kaçırılarak eksik inceleme ile davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.” şeklinde gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararı — sırasına kaydedilmiş, —- bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya mahkememizce resen seçilen iki makine mühendisi bir sözleşme uzmanından oluşacak heyete tevdi edilmiş, 11/06/2018 bilirkişi raporunda özetle; “…—- ağırlığının —- olduğu beyan edildiği halde — alındığında eksik kullanılan —-bozma ilamında işaret ettiği TBK 50/2 maddesi kapsamında eksik kullanılan —- maddesinde yer bulan ayıp oranında bedelden indirim isteme hükmü gereğince yerinde olacağı, davacı ———- yazışmaları dikkate alındığında, Davacı—– kaybettiğinin Mahkemece kabul edilmesi halinde Davacı ——- Davacı bu halde TBK.475 ve 112 maddelerine göre kar kaybı talep edebileceği,—– satıp satmadığı yönünde Davacı ———-defterlerinde inceleme yapılıp yapılmayacağı hususunun mahkemenin takdirine bırakıldığı, davacı—- dava dilekçesinde faiz talebinin olmadığı, 18.07.2017 günlü açıklama dilekçesinde ileri sürdüğü faiz talebinin kabul görüp görmeyeceğinin Mahkemenin takdirinde olduğu, bu halde ise avans faizi değil 3095 Sayılı kanunun 4.a maddesine göre faiz talep edebileceği,” şeklinde rapor sunulmuştur.
Taraflarca bilirkişi raporuna itirazda bulunulmuş, dosya daha önce rapor sunan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, —-özetle; Kök raporda değişiklik yapmaya gerek olmadığını ve aynı olduğu şeklinde rapor sunulmuştur.
Dosyanın bir—– mühendisi, bir makine mühendisi bir de nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiden oluşturulacak heyete tevdi edilmiş, bilirkişi 26/05/2021 tarihli raporunda özetle; “… —- kararına göre; davalı/yüklenici, taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesinden kaynaklanan borcunu eksik ifa etmiş olduğundan, davacı/işverenin eksik ifa yüzünden uğramış olduğu zararı tazmin etme yükümlülüğü altına girdiğini, nedenle, davacı/işverenin davalı/yükleniciye ödemiş olduğu iş bedeli tutarından, davacı/işverenin uğramış olduğu zarar miktarı kadar kesinti yapılmalı ve kesilen tutar davacı/işverene iade edilmesi gerektiğini, raporumuzun Mali ve Teknik kısmındaki tespit ve hesaplamalara göre; davacı/işverenin davalı/yükleniciye ödemiş olduğu toplam —– tutarında kesinde yapılmayı ve bu kesinti tutarı davacı/işverene iade edilmesi gerektiği, “Davalının —- olduğu —— bulunan davacı —- davacıya sipariş edecek ve ondan satın alacak olduğu fakat—– bulunduğu için sipariş etmediği ve davacıdan satın almadığı” hususu dava dosyasından açıkça anlaşılmadığından, dolayısıyla da davacının bu iddiası ispata muhtaç olduğundan; kanaatimizce davacı davalıdan, — edilip satın alınmaması nedeniyle uğradığı kar mahrumiyeti zararını talebe hak kazanamaması gerektiği, eğer mahkemece bu kanaatimize katılınmaz ve “davacının söz konusu hususu ispat ettiği kanaatine varılacak olursa, davacının davalıdan ayrıca, raporumuzun —-kısmında hesaplanmış —– zararının da tazminini talebe hak kazandığı yönünde sonuca varılabileceği, nihai sonuç olarak davacının davalıdan 23.227,68 USD alacağı bulunduğu” şeklinde rapor sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında —- konusunda eser sözleşmesi akdedildiği, tarafların anlaşmalarına göre——- üretildiği ve davalı tarafından taahhüt edilenden daha düşük ağılıkta olduğu, bu nedenle davalı tarafından ifanın eksik olarak yapıldığı, eksik ifa nedeniyle davacı tarafından tazminat talep edebileceği, tazminat hesaplamasının ise davacının davalıya ödemiş olduğu toplam miktardan davalının yapmış—- gereken miktarın düşülmesi sonucunda bulunacak miktar kadar olacağı, bu şekilde yapılan hesaplamaya göre davacının tazminat alacağının 23.277,68 USD olduğu, bu kısım yönünden talebin kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, davacının kar mahrumiyetine ilişkin talebi yönünden ise, davacıdan alamadığını iddia ettiği kısım yönünden bu iddiasını ispat edemediğinden bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile; —- tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 2.814,47-TL harcın davacı tarafından yatırılan 1.069,35-TL peşin harç ve 3.761,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.830,35 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 2.015,88 TL harcın davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 2.814,47 TL ( peşin ve ıslah harcı) ve 24,30 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 2.838,77 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından harç dışında harcanan 6.943,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre (%40,81 kabul %59,19 ret) 2.833,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından harç dışında harcanan 50,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre (%40,81 kabul %59,19 ret) 29,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden —– göre hesaplanan 6.156,19 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.