Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/410 E. 2022/518 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/410 Esas
KARAR NO: 2022/518
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2017
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin——adresinde —- girdiğini, davalı şirketin elektrik aboneliğini üzerine alma konusunda müvekkili şirkete hukuka ve de usule aykırı bir şekilde problem çıkardığını, aynı adresteki önceki kullanıcı olan——olan borcundan dolayı yeni abonelik gerçekleştirilemeyeceklerini müvekkili şirkete bildirdiklerini, davalı kurum tarafından yeni abonelik verilmediğinden ötürü ve faaliyetlerine de devam etme zorunluluğu bulunduğundan ötürü önceki aboneye ait sayaç numarası üzerinden elektrik kullanımını gerçekleştirdiklerini, kullanmaya başladıkları andan itibaren de faturalarını düzenli bir şekilde ödediklerini, hatta önceki kullanıcının borcundan dolayı ceza ve faiz ödemelerini de farkında olmadan davalı kuruma ödediklerini, davalı kurum tarafından önceki kullanıcı —adına söz konusu borçları için ——— Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, işbu takip neticesinde de müvekkili şirketin söz konusu adreste kullandığı elektriğin halen —– adına olduğundan elektrik sayacının söküleceğini, yeni abonelik verilmeyeceğini ve önceki kullanıcıya ait borçtan dolayı da haciz işlemi gerçekleştirileceğinin bildirildiğini, müvekkili şirketin faaliyetlerinin de aksamaması için müvekkili şirkete ait olmadığı halde söz konusu borcun davalı şirkete ödendiğini açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespiti ile müvekkil şirketin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı —– ödeme tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile istirdadına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —- yılından bu yana davaya konu adreste faaliyet gösteren davacı olduğundan davacının dava konusu borçtan sorumlu olduğu, davaya konu elektrik borcuna ilişkin olarak ——-Sayılı dosyası ile müvekkili tarafından ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu tarafından borca itiraz edilmediği, ardından davacının borcu kabul ettiği ve ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin ödemeyi yaptığı, dava dışı — dava konusu yerdeki ticari faaliyetini —– yılında sonra erdirdiği, —– yılından itibaren davaya konu yerde faaliyet gösterenin davacı olduğu, ödemenin ihtirazı kayıt konulmaksızın —- adına yapılmış ise davacının —-rücu davası açması gerektiği, iş bu nedenle huzurdaki davada müvekkilinin husumetinin bulunmadığını beyanla davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasıdır.
Davacının davasını ilk başta —– şirketine karşı yönelttiği, yargılamanın da bu davalı üzerinden yürütüldüğü anlaşılmış, ne var ki davacının ödeme yaptığı dava konusu icra takibi alacaklısı —– olduğundan davacının husumet konusunda hataya düştüğü tespit edilmiş, davacı tarafça —- tarihli dilekçe ile taraf değişikliği talep edilmiş, Mahkememizce bu talep —- tarihli celsede uygun bulunarak —-şirketine dava dilekçesi ve bilirkişi raporları tebliğ edilmiştir. Bu nedenlerle dava konusu olmayan kaçak elektrik tutanakları ve dava dışı hale gelen —— rapora itirazları gelinen aşamada dikkate alınamamıştur. Yine HMK 124/4 maddesi: “Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” hükmünü haiz olduğundan ve HMK’nın 323.maddesinde “vekalet ücreti” yargılama giderlerinden sayıldığından taraf değişikliği yapılan —– lehine vekalet ücreti takdir edilmiştir.
Mahkememizce dava konusu uyuşmazlığın çözümü için elektrik mühendisi bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişinin —– tarihli raporunda özetle:”Dosya kapsamında yer alan sözleşme örneğinden davacı adına faturalara konu tesisat için —- tarihinde abonelik sözleşmesinin imza edildiği, bu tarih öncesine ait davacı tarafça imzalanmış bir abonelik sözleşmesinin bulunmadığı, dosya kapsamında bulunan kira kontrat belgesinden davacı — mal sahibi arasında —–tarihli kira sözleşmesinin akdedildiği, davacı şirket yetkililerince —– imza edilmiş olduğu, — hazırlanmış dava konusu faturalara konu adreste —– tarihinde işi terk ettiğinin anlaşıldığı, davacı şirket adına düzenlenmiş ——- bulunmadığından, davacı şirket —— tarafı olmadığından normal tüketim faturalarından sorumlu olmayacağı kanaatine varıldığı, — söz konusu adreste —- tarihinde işi terk ettiği anlaşılmışsa da ilgili kişinin aboneliğini iptal etmediği müddetçe tahakkuk ettirilen faturalar adına gelecek ve bu nedenle faturalardan dava dışı —-sorumlu tutulması gerekeceği, zaten takibin de —— adına başlatıldığı” yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı tarafça rapora itiraz edilmiş, Mahkememizce ek rapor alınmasına karar verilerek ücretin davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalı tarafça kesin süreye rağmen ek ücretin yatırılmadığı anlaşılmış, esasen davalının itirazlarının Mahkememizce de giderilebileceği kanaatine varılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık iş yerinde davacının abonelik sözleşmesi almak adına —-borcunu ödemek zorunda kalıp kalmadığı, bu kapsamda ödenen bedelin iadesi şartlarının mevcut olup olmadığıdır. Davalının iddiası ise —yılında dava konusu iş yerindeki faaliyetini sonlandırdığı ve yerine davacının geçtiği, bu nedenle her ne kadar takip—adına başlatılmışsa da davacının kendi faaliyeti nedeniyle —- takip konusu borcunu üstlendiği yönündedir.
Dosya kapsamında mübrez davacının dava konusu iş yerinde doğalgaz abonelik sözleşmesinin — tarihinde tanzim edildiği, —- yazılan müzekkere cevabından davacı ile akdedilen elektrik sözleşmesinin ——- tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce internet üzerinden incelenen —-göre davacının dava konusu iş yerinde herhangi bir ——- adresinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce —- yazılan müzekkere cevabından dava konusu iş yerinde —- vergi açılışı yaptığı ve —- tarihinde ruhsat başvurusu yaptığı, ruhsat için eksikliklerin tamamlanmaması sebebiyle ruhsat dosyasının iptal edildiği, aynı adreste —- adına işyeri açma ve çalışma ruhsatı başvurusunda bulunulduğu ve —- tarihinde ruhsatın düzenlendiği, bu kişinin terki ticaret ettiği, yerine de davacı şirketin geldiğinin —- tarihinde zabıta vasıtası ile bildirildiği anlaşılmıştır. Davalı taraf davacının—– yılından beri dava konusu iş yerinde faaliyet gösterdiğini bu nedenle de borçlu olduğunu iddia etmiş ise de; — gelen yazı cevabından davacıdan önce — isimli kişinin bulunduğu, davacının kendi beyan —- tarihinden önce dava konusu iş yerinde bulunduğuna ilişkin hiçbir delil bulunmadığı anlaşılmış, dolayısıyla davacının takip konusu borçtan sorumlu olmayacağı gibi bu tarihten önce davacı tarafça bir kullanım yapıldığı takdirde abonesiz elektrik kullanımı kapsamına gireceğinden dava dışı—- tarafından kaçak elektrik tutanağı düzenlenmesi gerekeceği de açık olup bu haliyle de davalının alacaklı hale gelmeyeceği açıktır.
Nitekim ——–Uyuşmazlık; elektrik aboneliği tesisinde oluşan muarazanın giderilmesine ilişkindir. Kural olarak; abone sözleşmesi kimin adına düzenlenmiş ise tüketim bedelinden o kişi, eş söyleyişle sözleşmenin tarafı olan abone sorumludur. Doyalısı ile elektrik dağıtım şirketleri, önceki abonenin borcunu yeni aboneden talep edemeyeceği gibi yeni aboneliğin tesisi için de bu borcun ödenmesini isteyemez.” gerekçesi ile bu hususa değinilmiştir. Yine emsal nitelikte ———ilamı bu yöndedir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda da faaliyet adresini terke rağmen aboneliğini iptal ettirmeyen dava dışı —- borçtan sorumlu olmaya devam edeceği tespit edilmiş, davacı da —- icra takip borcunu sırf faaliyete geçeceği iş yerinde abonelik sözleşmesi yapmak zorunda olduğundan ödeme yaptığı kanaati ile emsal içtihatlar doğrultusunda davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davacının davalıyı dava öncesi temerrüde düşürdüğü ispatlanamadığından ve kanuni faiz talep edildiğinden dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,—– dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-HMK’nın 124.maddesi uyarınca iradi taraf değişikliği yapılması nedeniyle davalı——– davalı sıfatı kalmadığından hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 806,06-TL harçtan davacı tarafından yatırılan 201,52-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 604,54-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 201,52-TL peşin harç, 31,40-TL başvurma harcı toplamı olan 232,92-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 765,00-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı ve ilgili tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK 124/4 uyarınca iradi taraf değişikliği yapılması nedeniyle ilgili—— lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak ilgili ———– verilmesine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 14/06/2022