Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/407 E. 2022/90 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/407 Esas
KARAR NO: 2022/90
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 06/04/2017
KARAR TARİHİ: 08/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin — seyir halinde iken—– sevk ve idaresinde ki —plakalı araç ile müvekkiline çarpması neticesinde yaralandığını, kazaya karışan davalı sürücüsünün sevk ve idaresindeki aracın davalı — ait olduğunu, davalı —- kusursuz olarak sorumlu olduğunu, davalıya ait aracın davalı — şirketi tarafından sigortalı olduğunu, yapılan başvuruya rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını açıklanan nedenlerle— sürekli sakatlık tazminatı ve — geçici iş görmezlik tazminatı olmak üzere toplam —maddi tazminatın ve — manevi tazminatın temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle birlikte davalılardan——- müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- cevap dilekçesinde özetle; Davacının, — dönüşünü tamamlamak üzere olan müvekkilinin aracına aşırı hızla ön kısımdan çarptığını ve çarpmanın etkisi ile motorundan savrulduğunu ve yaralandığını, davacının iddiasının aksine müvekkili — kazada hiç bir şekilde kusurunun bulunmadığını, davacının iddia edildiği şekilde davacının yaralanmasının söz konusu olmadığını açıklanan nedenlerle haksız ve fahiş talepli olarak ikame edilen davanın reddine, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —-vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu talebin zamanaşımına uğramış olduğu,davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davaya konu kaza neticesinde zararın oluşmasında davacı yanın ağır kusurunun bulunduğunu, davacının kask ve kolluk gibi diğer koruyucu teçhizatları kullanmadan motosiklet ile seyahat ettiğini bu tutumu neticesinde maluliyetinin ortaya çıktığını, bu hususun zarar ile kaza arasındaki illiyet bağını kopardığını, ,davaya konu olayın haksız fiil niteliğinde olup ticari iş söz konusu olmadığını bu nedenle davacı yanın ticari faiz taleplerinin reddi gerektiğini, davacının —-rücuya tabi bir ödeme alınıp alınmadığının araştırılarak alınmış ise bu tutarın tazminat hesabından mahsup edilmesini talep etiklerini,davacı tarafça dava açılmadan önce müvekkiline herhangi bir başvuru yapılmadığını açıklanan nedenlerle davaya konu talebin zamanaşımına uğraması, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması, meydana geldiği iddia edilen zararın kaza ile illiyeti bulunmaması nedeniyle reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle,— sevk ve idaresindeki — plakalı aracın davacı sevk ve idaresindeki —-plakalı araca çarpması sonucu davacının yaralanarak malul kaldığı iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizce sigorta şirketinden hasar dosyası, davacının tedavi gördüğü hastanelerden tedavi evrakları, ceza dosyası celp edilmiş, sosyal ekonomik durum araştırması yapılmıştır.
Davalı — mahkememize sunduğu — tarihli dilekçesi ile davacı ile sulh olunduğunu, karşılıklı olarak avukatlık ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiş ve ekine ibraname/sulh anlaşmasını sunmuştur. Davacı vekili —- tarihli duruşmasında maddi tazminattan sulh nedeniyle feragat ettiklerini bildirmiştir. Tarafların beyanları ve sulh protokolü gözetilerek davacının maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, ne var ki davacının bu feragati hakkın özünden vazgeçme niteliğinde olmayıp esasen davalı sigorta şirketinin ödeme yapması üzerine davadan feragat edildiğinden davalı gerçek kişiler lehine maddi tazminat talebi yönünden ayrıca vekalet ücreti takdir edilmemiş, davacı da maddi tazminat yönünden haricen anlaşarak vekalet ücreti aldığından davacı lehine de vekalet ücreti takdir edilememiş ve kabul ret oranında bu hususlar gözetilmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri tanıklar dinlenmiş, maluliyet oranının tespiti için dosya — gönderilmiştir. — tarihli raporunda özetle: — kapsamında yaralamasının fonksiyonel arıza bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla, kişinin tüm vücut engellilik oranının — süresinin kaza tarihinden itibaren — yönünde görüş bildirildiği görülmüştür—raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı rapora itiraz etmiş ise de; alınan rapor yeterli görülmekle itirazların reddine karar verilmiştir. Kusur oranının tespiti için dosya —kusur raporunda: “Davalı sürücü—, %85 (yüzde seksenbeş) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü — %15 (yüzde onbeş) oranında kusurlu olduğunun ” tespit edildiği görülmüştür. —-raporunda sürücünün yaralanan uzuvları dikkate alındığında kask takmadığı yönünde tespit yapılmıştır. Raporun taraflara tebliğ üzerine davacı ve davalılar vekili rapora itiraz etmişse de; raporun olaya uygun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, davacının kask takılmadığına ilişkin tespitlere karşılık kask fotoğraflarını sunduğu, kaza tespit tutanağında kaskın yokluğuna/varlığına ilişkin herhangi bir tespit yapılmadığı, yine davacının maddi tazminat davasından ödeme yapılması nedeniyle feragat ettiği, davanın konusunun manevi tazminat olduğu, manevi tazminatın takdiren hükmedildiği nazara alınarak itirazlar yerinde görülmemiştir.
———maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.—— gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. —– Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. —-, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Dava konusu trafik kazasında yaralanıp– ay iş göremezliği bulunan ve %15 oranında kusuru bulunan davacının yaralanmasının niteliği, tarafların ekonomik durumu, kazanın — tarihli olması nazara alınarak takdiren —manevi tazminatın davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, dava dilekçesinde sigorta şirketinden manevi tazminat talep edilmediğinden bu hususta ayrıca değerlendirme yapılmamış, davalıya ait aracın ruhsatında hususi kaydı bulunduğundan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, neticeten davanın kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine,
2-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile takdiren — manevi tazminatın kaza tarihi olan– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —— müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gerekli 888,03-TL harcın peşin alınan 102,47-TL harçtan mahsubu ile bakiye 785,56-TL harcın davalılar — tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından harcanan 31,40-TL başvurma harcı, 102,47-TL peşin harcın toplamından oluşan 133,87-TL harcın davalılar —- tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan — 1.096,80-TL yargılama giderinin manevi tazminat yönünden ret ve kabul oranına göre hesaplanan (%44,07 Kabul, %55,93 Red) 483,36-TL’sinin davalılar —- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı — tarafından yapılan 101,10-TL yargılama giderinin manevi tazminat yönünden ret ve kabul oranına göre hesaplanan (%44,07 Kabul, %55,93 Ret) 56,54-TL’sinin davacıdan alınarak davalı —-verilmesine, bakiye kısmın davalı —- üzerinde bırakılmasına,
7-Diğer davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Artan gider avansı bulunması ve talep etmesi halinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,
9-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat yönünden davacı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar —- tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre reddedilen manevi tazminat yönünden davalılar —————verilmesine,
11-Maddi tazminat talebi yönünden davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı sigorta şirketinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 08/02/2022