Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/401 E. 2020/390 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/401 Esas
KARAR NO: 2020/390
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/07/2015
KARAR TARİHİ: 30/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine —— İcra Müdürlüğünün———– sayılı dosyası ile icra takibi yapılarak ——tarihli —— kendisine gösterildiği belirtilen taşınmaz için kiralama fırsatı yaratılmasına rağmen davacının devre dışı bırakılarak taşınmazın kiraladığını, davalıdan — tarifesine de uygun sözleşmede gösterilen aylık —– kira bedelinin —- üzerinden yine sözleşmede kararlaştırılan %12 tellallık ücreti ile ayrıca ——-talep edildiğini davalının itirazı ile takibin durduğunu, davalının davacıyı devre dışı bırakarak dürüstlük kuralıyla bağdaşmayacak şekilde taşınmazı kiralama yolunu seçtiğini, kendi rızası serbest iradesi ile sözleşme yaparak borç altına giren davalının borca aykırı davranmasının sözleşmeyi ihlalinin hukuki yaptırımlarına da katlanmak zorunda olduğunu belirterek davalı itirazının iptalini, takibin devamını %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dosyanın yetkisizlik sebebiyle —–Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesini gerektiğini, davalının kira sözleşmesinin tarafı olmayıp kiraya veren mal sahibi ile herhangi bir kira sözleşmesi akdetmediğini bu nedenle usulî itirazlarının öncelikle dikkate alınarak davanın reddedilmesini gerektiğini, esas bakımından davaya dayanak yapılan sözleşme bir tüketici sözleşmesi olarak kabul edildiğine göre aynı yasa m.4’e göre en az 12 punto büyüklüğünde, anlaşılır bir dille açık ve olunabilir şekilde düzenlenmesi gerektiği, m,5/4 de sözleşmede yer alan hükmün açık ve anlaşılır bir dilin kullanılması gerektiği, anılan yasa hükmü uyarınca davacının dayandığı simsarlık sözleşmesine bakıldığında sözleşmenin yasanın aradığı açıklık ve anlaşılırlığı kapsamadığı, örneğin sözleşmede taşınmazın kiralanma ihtimaline ilişkin olarak hiçbir tutar ya da oran belirtilmediğini, müvekkilin başkaca oran görmediğinden kiralansa dahi %3 oranında simsarlık ücreti ödeyeceğini düşüneceği, davacının davalıya imzalattığı sözleşme mahiyetinde evrakın tip sözleşme olmadığı gibi genel işlem şartlarına aykırı koşullar içeren ve tüketiciyi aydınlatmayan adi bir yazılı belge olduğunu, TBK m.20 ve m.25’deki tanıma uyan genel işlem şartı niteliğini taşıdığını, davalının tamamen yabancı olduğu teamül kurallarından bahiste %3 oranının üstünde bir talepte bulunamayacağını belirterek yetki itirazının kabulü ile davanın —— Tüketici Mahkemelerine gönderilmesini aksi halde husumet nedeniyle davanın reddini, yetki itirazının kabul edilmemesi halinde davanın reddini, davalının lehine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle taraflar arasında akdedilen simsarlık sözleşmesi uyarınca davalının sözleşmede gösterilen yeri kiraladığı ancak simsarlık ücretini ödemediğinden bahisle başlatılan —- İcra Dairesi’nin —–Sayılı icra dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar isteminden ibarettir.
Eldeki dava öncelikle ——— Tüketici Mahkemesi’nde——– Sayılı dosya numarasını almış olup, Mahkemece ticaret mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle —— tarihinde görevsizlik kararı verilmiştir. Mahkemece verilen karar üzerine davalı vekili tarafından —- tarihli dilekçesi ile temyiz başvurusunda bulunulmuş olup dosya——–Hukuk Dairesi’ne gönderilmiştir.—— Hukuk Dairesi’nin ——– Sayılı ilamı ile mahkeme tarafından verilen görevsizlik kararının usul ve yasaya uygun olduğundan onanmasına karar verilmiş olup, dosya mahkememize tevzi edilmiştir. İcra dosyası incelendiğinde, davalı yana ödeme emrinin —– tarihinde tebliğ edildiği, davalının yedi günlük itiraz süresi içerisinde —– tarihinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, itirazın iptali davası açma şartlarının mevcut olduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamında davalının ———çalıştığına dair —- bulunmaktadır. Yine Mahkememizce ——– müzekkere yazılarak dava konusu adreste hangi işletmenin faaliyet gösterdiği sorulmuş, gelen yazı cevabından işyerinde ——— faaliyet gösterdiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında taraflar arasında tanzim edilmiş olunan —- tarihli —– mevcut olup, sözleşmede: “Aşağıda belirtilen ve satış bedelleri gösterilen, tapu ve belediye bilgileri verilmiş ve yerinde incelenmiş olan, ilk kez gezip görülen, beğenilen taşınmazlar hakkında her türlü simsarlık hizmeti yerine getirilmiştir. Taşınmaz kiralanır/satın alınırsa, satın almada sözleşmede belirtilen satış bedeli üzerinden %3’ü + KDV oranında hizmet/simsarlık ücretinin tapu akti/kira akti gününde peşinen ödeneceği, taşınmazın müşterinin kendisinden başka eşi, usul füruğu, kan ve sıhri hısmı, dost ve arkadaşlığı kanıtlanan kişiler, ortağı veya çalışanı bulunduğu, vekili, temsilcisi veya temsilcisi gibi hareket ettiği şirket veya şirket ortakları tarafından satın alındığı veya kira aktine başka bir simsar aracılık etse/hizmet verse dahi aynı şekilde ve oranda hesaplanacak ücretin simsara ödeneceği, aksi halde bunun sözleşmenin ihlali sayılacağı, aynı oran ve şekilde hesaplanan miktarın da simsara ayrıca cezai şart olarak ödeneceği kabul ve taahhüt edilmiştir.” içeriğini haiz olup, sözleşmeye konu iki tane taşınmaz için iki ayrı kira bedeli belirlendiği anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaz ise sözleşmede bulunan 6-B numaralı taşınmazdır.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümüne ilişkin borçlar hukuku konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişinin ——tarihli raporunda özetle: ” Davalının babasının tek ortağı ve yetkilisi olduğu, kendisinin sigortalı olarak çalıştığı dava dışı ———-adresindeki taşınmazın kiralanmasında davacı ile sözleşme akdettiğini, sözleşme uyarınca davacının davalıdan simsarlık ücreti talep etme hakkının olduğunu, Sözleşmeye konu taşınmazlardan —————. Tarafından işletmesinde kullanıldığını, sözleşmede aylık kira bedelinin ———- olduğunu, sözleşme uyarınca sözleşmede belirtilen bedel— dikkate alındığında — —- davacının talep edebileceği simsarlık ücreti olarak belerlendiği, davacı ——– davalı —————- tarihli sözleşme uyarınca —— simsarlık ücretinin talep edebileceğinin kabulünün mahkemenin takdirinde bulunduğu kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu mahkememize sunmuştur.
Davalı vekili bilirkişi raporuna itiraz etmiş, rapora itiraz dilekçesinde ücretin taraflarca anlaşma ile belirlenmesi durumunun söz konusu olduğunu, davacının dayanak yaptığı simsarlık sözleşmesinde ücretin %3 + KDV olarak belirlendiği, bu durumda bilirkişice anlaşma ile belirlenen ücret var iken tarifede yazılı ücreti esas almasının hukuka aykırı olduğunu beyan etmiştir.
Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır. Ücret, belirlenmemişse tarifeye, tarife yoksa teamüle göre ödenir. Dava konusu uyuşmazlıkta, taraflar arasında simsarlık sözleşmesinin imzalanmış olduğu tartışmasızdır. Yine davalı tarafça dosyaya sunulan—————gelen yazı cevabı dikkate alındığında davalının simsarlık sözleşmesine konu taşınmazı kiralayan şirketin çalışanı olduğu da uyuşmazlık dışıdır. Taraflar arasında akdedilen sözleşmede taşınmazı “ortağı veya çalışanı buluduğu kişinin” kiralaması halinde de simsarlık ücreti alınacağı düzenlenmiştir. Hal böyle olunca davacının simsarlık ücretine hak kazandığı kanaatine varılmıştır. Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık ise sözleşmede %—–olarak belirlenen oranın kiralanan taşınmazlar için de uygulanabilir olup olmadığı bu kapsamda sözleşmede kiralama için bir bedel belirlenip belirlenmediğidir. İncelenen gayrimenkul görme sözleşmesinde: ” Taşınmaz kiralanır/satın alınırsa, satın almada sözleşmede belirtilen satış bedeli üzerinden ——— oranında hizmet/simsarlık ücretinin tapu akti/kira akti gününde peşinen ödeneceği,” yazmaktadır. Her ne kadar cümle kiralanır/satın alınırsa diye başlamış ise de; devamında satın almada sözleşmede kararlaştırılan satış bedeli ücretin ——— oranında hizmet/simsarlık ücretinin ödeneceği belirtilmiştir. Bu durumda kiralamaya ilişkin sözleşmede bir oran düzenlenmediği açıktır. Yine sözleşme devamında belirtilen “taşınmazın müşterinin kendisinden başka eşi, usul füruğu, kan ve sıhri hısmı, dost ve arkadaşlığı kanıtlanan kişiler, ortağı veya çalışanı bulunduğu, vekili, temsilcisi veya temsilcisi gibi hareket ettiği şirket veya şirket ortakları tarafından satın alındığı veya kira aktine başka bir simsar aracılık etse/hizmet verse dahi aynı şekilde ve oranda hesaplanacak ücretin simsara ödeneceği, ” düzenlemesi nedeniyle davalı taraf satış bedeli ile kiralamanın aynı oranda olacağını belirtmiş ise de; aynı şekilde aynı oranda cümlesinin önceki cümleye atıf yapması ve önceki cümlede sadece satın almada bedel belirlemiş olması sebebiyle Mahkememizce taraflar arasında kiralama halinde ödenecek simsarlık ücretine ilişkin bir düzenleme olmadığı kanaatine varılmış, —- ——– müzekkere yazılarak tarife ücreti sorulmuştur. Gelen yazı cevabına göre satışlarda gerçek değer üzerinden %—–alıcıdan %3 Satıcıdan, kiralamalarda sadece kiracıdan bir yıllık kira bedeli toplamının ——- olduğu anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca kiralanan taşınmazın aylık kira bedelinin —— olması sebebiyle bir yıllık kira bedeli toplamının %12’si olan ———- davacının ücrete hak kazandığı miktar olarak tespit edilmiş, gelen yazı cevabında bu oranda —- dahil olduğunun bildirilmesi sebebiyle tespit edilen ücrete ayrıca —– eklenmemiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiş, davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1——- İcra Müdürlüğü’nün——- sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin ———- asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 590,20-TL harçtan peşin alınan 143,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 446,55-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,70-TL başvurma harcı, 143,65-TL peşin harç toplamı olan 171,35-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 828,80-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre (%72,64 Kabul %27,36 Ret) hesaplanan 602,04-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından harcanan 50,00-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre (%72,64 Kabul %27,36 Ret) hesaplanan 13,68-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 3.254,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde ———— kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.30/06/2020