Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/374 E. 2020/450 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/374 Esas
KARAR NO: 2020/450
KÖK DAVA: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
KÖK DAVA TARİHİ: 30/03/2017
BİRLEŞEN DAVA———– sayılı dosyası
DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/09/2019
KARAR TARİHİ: 08/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ———– tarihinde diğer kardeşleri ——— birlikte davalı şirketi kurduklarını, müvekkillerden —–davalı şirketin ayrı ayrı %20 hissesine————- ayrı ayrı %15 hissesine ve diğer kardeş ———— şirketin %30 hissesine sahip olduğunu, davalı şirketin tüm ortakların eşit oranda malik olduğu ve babadan miras yoluyla intikal eden dükkanda faaliyet gösterdiğini, ortaklardan ———– şirkete müdür olarak atandığını, davalı şirketin bir aile şirketi olması ——- tamamen güven ilişkisi üzerine inşa edildiğini, şirketin kuruluşunda var olan bu güven ilişkisinin büyük ortak ve şirket müdürü olan ——– tutum ve davranışları neticesinde yok olduğunu———- diğer ortaklar ile arasındaki kardeşlik ilişkisinden faydalanarak şirketin fiilen ele geçirdiğini, kardeşlerin ——-tutum ve davranışları neticesinde zamanla şirketten fiilen ayrılmak zorunda kaldığını, gelinen aşamada ———– davalı şirketinin tek sahibi gibi hareket ederek müvekkillerin ortalıktan kaynaklanan haklarını yok saydığını ve müvekkillerinin şirket gelirlerinden faydalandınlmadığını, gelir ve gider durumu finansal tabloları ve hesaplarını müvekkillerden sürekli bir biçimde gizlendiğini ve bu surette fiili olarak kar payı dağıtımını engellediğini, bu nedenle şirket kuruluşundan bugüne kadar kar payı dağıtımının yapılmadığını, bununla birlikte müvekkiller tarafından şirketin kullanımına sunulan ve müvekkillerin maliki olduğu taşınmaz ile ilgili müvekkillere herhangi bir kira ve benzeri bir ödeme yapılmadığını, neticede müvekkilleri söz konusu şirketin ortağı olmaları ———–yıllardan beri elde etmedikleri gibi maliki oldukları taşınmazı da kiraya veremediklerinden gelir kaybına uğradıklarını, gelinen ———-müvekkillerin şirketten fiilen kopmuş olup kendi işlerini yaptıklarını tüm bu nedenler müvekkilleri açısından haklı neden teşkil etmekte olup, müvekkillerin ortaklıktan çıkması için iş bu davayı açmak zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla, müvekkillerin davalı şirketten haklı nedenle çıkmasına, müvekkillerin esas sermaye paylarının gerçek değerine uyan ayrılma akçelerinin faizi ile birlikte hüküm altına alınmasına, çıkma talebi kabul edilmez ise davalı şirketten feshine, yargılama giderler ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ————- usulüne uygun tebligat yapılmış, (cevap vermek için ek süre talebinde bulunmuşsa da) davalı henüz davaya cevap, beyan veya delil sunmamıştır.
Diğer davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış, ancak davaya cevap, beyan veya delil dilekçesi sunmamıştır.
Birleşen ———- Asliye Ticaret Mahkemesinin ——Sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; üvekkilinin diğer kardeşleri ile olan—————– kurduklarını, şirketin hali hazırda tüm ortakların eşit oranda malikleri oldukları ve babadan miras kalan dükkanda faaliyet gösterdiğini, şirketin güven ilişkisi üzerine inşa edildiğini ancak şirketin müdürü ——- daha sonraki zamanlarda tutum ve davranışları ile kendi şahsi çıkarları doğrultusunda hareket ettiğinden diğer ortakların şirketten fiilen ayrıldıklarını, şirketin kuruluşundan bu yana kar payının dağılımı yapılamadığını, müvekkilinin söz konusu şirketin ortağı olması sebebiyle yıllardan beri gelir elde edilemediği gibi maliki olduğu taşınmazı da kiraya veremediğinden gelir kaybına uğradığını, ——– Asliye Ticaret Mahkemesinin ——— sayılı dosyasında müvekkilin davalı şirketten haklı nedenle çıkması, ayrılma akçesinin faizi ile birlikte hüküm altına alınmasını talep ettiğini, bu mahkemece alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin çıkma payı olarak —— hesaplandığını kök davada talep edilmeyen ——— çıkma payının iş bu ek dava ile talep etmek zorunluluğu oluştuğundan tarafları ve konusu aynı olan ve aynı alacak içicn açılmış olan ——— Asliye Ticaret Mahkemesinin ———– Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 638/2. maddeleri uyarınca limited şirket ortaklığından çıkma ve ortaklık payının (çıkma payının) tahsili isteğine ilişkindir.
Davacılar, beş kardeş tarafından davalı şirketin birlikte kurulduğunu, büyük ortak ve şirket müdürü olan ———– zamanla şirketi fiilen ele geçirdiğini, tek sahibiymiş gibi hareket ettiğini, hesapları ve finansal tabloları sakladığını ve fiilen kar payı dağıtımını sürekli engellediğini, ortaklık ilişkisinin fiiliyatta kalmadığını belirterek öncelikle ortaklıktan haklı sebeple çıkarılmalarına; sermaye paylarına uyacak şekilde ayrılma akçelerinin faizi ile verilmesine, bu talep yerinde görülmez ise şirketin feshine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı şirkete dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak süresinde bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davalının rapora itiraz dilekçelerinden davacıların iddialarının gerçek olmadığını, davacıların toplamda %70 oranında pay sahibi olduklarını ve asıl azınlıkta kalanın dava dışı ————– olduğunu, haklı sebebin mevcut olmadığı ve çıkma payının doğru hesaplanmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davacıların ortaklık ilişkisinin çekilmez hale geldiğine ilişkin gösterdiği tanıklar dinlenmiş, tanıklarını genel olarak dava dışı ——— davacıları şirkete sokmadığı, uzak tuttuğu, her şeyi kendisinin yapmak istediğini, ——— yılından bu yana ortaklar arasında kavga ve huzursuzluk olduğunu beyan etmişlerdir.
Davalı şirketin mali yapısı, davacıların iddiaları ve çıkma payının hesaplanması için dosya bir ———-bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi ——– tarihli raporunda davacı ———–çıkma payının ————olduğunu belirtmiştir.
Yargılama sırasında 4. celseden 7. celseye kadar taraflar sulh görüşmelerinin devam etitğini belirterek süre talep etmişlerdir.
Dava dilekçesinde ayrılma akçesi talebi olmakla beraber belli bir miktarın belirtilmemiş olup, davacılar vekili,——– tarihli dilekçesi ile, davayı ıslah ettiğini, sehven bir miktarın yazılmadığını, şimdilik ——– ayrılma akçesi taleplerinin olduğunu bildirmiştir. Esasen bu bir ıslah dilekçesinden ziyade talep sonucunu açıklama beyanı ise de davacı taraf, davacılardan ——– adına, bakiye kalan ——— üzerinden ortaklıktan çıkma payı talebi ile dava açmış, ————- sırasına kaydedilen bu dava, anılan mahkemenin ———– sayılı kararı ile mahkememiz dosyası ile birleştirilmiştir.
———— tarihli 7. celsede birleşen dava yönünden de ön inceleme duruşması yapılmış, esasa geçilmiştir. Davacılardan ———–dava dışında haricen davalı şirketle sulh olduklarını ve davayı takip etmediklerini beyan etmişler, davalı vekili kendilerinin de davayı takip etmediğini beyan etmiştir. ——-tarihli celse itibariyle bu davacılar yönünden dosya işlemden kaldırılmış olup, üç aylık yenileme süresinin Covid-19 pandemi sürecine denk gelmesi ,—— sayılı yasanın geçici 1. maddesi uyarınca sürelerin durmuş olması sebebiyle uzamıştır.
TTK 638/2.maddelerinde her ortağın haklı sebeplerin mevcudiyeti halinde mahkemeden ortaklıktan çıkmasına karar verilmesini isteme hakkı bulunduğu belirtildiği halde, haklı sebeplerin ne olduğu konusunda herhangi bir tanım yapmamıştır. Bu konuda kanun koyucunun haklı sebepten ne anladığının tespiti için kollektif şirketlere ilişkin TTK’nın 245.maddesinden yararlanılabilir. Buna göre haklı sebep, şirketin kuruluşuna yol açan fiili veya kişisel sebeplerin şirketin işletme konusunun elde edilmesini imkansız kılacak veya güçleştirecek şekilde ortadan kalkmış olmasıdır. Bu tanım genel bir tanım olup, Kanun’un “haklı sebep”e sonuç bağladığı tüm hallerde bu tanımdan yararlanılabilir.————-
TTK’ununda Limited şirkette haklı sebebin tanımı yapılmadığı gibi haklı sebeplere de örnek madde metninde yer verilmemiştir. Doktrinde ve emsal içtihatlarda “şirketin kötü yönetilmesi ve ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunması”, “fiili veya manevi güç veya baskı uygulanması”, “ortaklar arasında güven ilişkisinin zedelenmesi”, “ortakların bir araya gelemeyecek derecede husumetin oluşması” ortaklıktan çıkmak açısından haklı sebep olarak örnek olarak sayılmıştır.
Tüm dosya kapsamından ortaklar arasında güven ilişkisinin kalmadığı, şirketin tek ortaklı olarak devamında yasal bir sakınca olmadığı, ortakların tekrar aynı faaliyet amacı ile bir araya gelme ihtimallerinin de olmadığı, davacıların çıkma taleplerinin haklı olduğu kanaatine varılmış; şirketin feshi koşullarının da söz konusu olmadığı görülmüştür.
Açıklanan sebeplerle asıl ve birleşen davanın ————– yönünden kabulüne karar verilmiştir.
TTK’nın 641/1.maddesi uyarınca, ortak şirketten ayrıldığı takdirde esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkını haizdir. Ortaklıktan çıkma payı, rayiç değer yönetimi ile belirlenir. Nitekim —————– göre de, çıkma payının hesabında karar tarihine en yakın bilanço verilerinin ve gerçek piyasa değerlerinin esas alınması gerekir. Bilirkişi raporu, rayiç değer yönetimine göre karar tarihine en yakın reel değerlere göre hazırlanmıştır. Bilirkişi raporu ———— karar tarihine göre güncelliğini yitirmiş durumda ise de hem davacı vekili hem davalı vekili———- tarihli celsede ek rapor alınmasını istemediklerini beyan etmişlerdir. Bu durumda davanın mahiyeti gereği tarafların serbestçe tasarruf edebilecekleri türden bir dava oluşu sebebiyle ek rapor alınmasına lüzum görülmemiştir.
Aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
A-Asıl davanın ———– yönünden kabulüne, diğer davacılar yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
1-Davacı ——— numarasında kayıtlı davalı —————- ortaklığından 6102 sayılı TTK.nun. 638.maddesi uyarınca haklı sebeple şirketten çıkmasına izin verilmesine,
2-Davacının, davalı şirketteki ortaklık payı karşılığı————– karar tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte karar kesinleştiğinde davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar kesinleştiğinde; keyfiyetin, ————- yazı ile bildirilerek sicile tescili ve masrafı taraflardan alınmak suretiyle ——————- ilan edilmesine,
B-Birleşen ——- Asliye Ticaret Mahkemesi.nin ———— sayılı dosyasında davanın kabulüne,
1-Davacının, davalı şirketteki bakiye ortaklık payı karşılığı ———– karar tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte karar kesinleştiğinde davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
1- Alınması gerekli 68,31TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 67,40TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 0,91TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40TL. başvurma harcı, 67,40TL peşin harcın toplamı olan 98,80TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 847,90TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
4- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
5- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 1.000TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
1-Alınması gerekli 10.053,87TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.513,47TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 7.540,40TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40TL. başvurma harcı, 2.513,47TL peşin harcın toplamı olan 2.557,87TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 24,50TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
4- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
5- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 17.932,11 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 08/07/2020