Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/367 E. 2019/1069 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/367 Esas
KARAR NO : 2019/1069

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2017
KARAR TARİHİ : 17/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu … ile müvekkili olan banka arasında —– tarihli Kredi Sözleşmeleri imzalandığını, sözleşmelere dayanılarak Hazine Destekli Esnaf Kredisi açıldığını ve kullandırıldığını, ancak davalı borçlunun iş bu sözleşmelerden kaynaklanan edimlerini yerine getirmemesi üzerine, Beşiktaş —-. Noterliği —–tarih ve —-yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kredi hesapları kat edilerek, borcunu ödemesi ihtaren bildirildiğini, ihtarnameye rağmen borç ödenmediğinden davalı hakkında İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün —–. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak borçlu süresi içerisinde takibe borca ve ferilerine itiraz ettiğini, davalının itirazının yerinde olmadığını, itirazın iptaline takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap vermediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, davacı ile davalı arasında akdedilen kredi sözleşmesi kapsamında bakiye borç nedeniyle başlatılan İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün —-. sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davacı tarafından başlatılan icra takibinde davalı tarafından 7 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edildiği, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü için bankacı bilirkişiden rapor alınması yönünde ara karar oluşturulmuş olup, Mahkememizce re’sen seçilen bilirkişinin 08/06/2018 tarihli raporunda özetle: ” Taraflar arasında akdedilen sözleşmelere istinaden, ticari ihtiyaç kredisi kulandırıldığının anlaşıldığı, davalı …’e hesap kat ihtarnamesinin tebliğ edilemediği, davalıya kullandırılan kredi için kat öncesi 13.05.2016 tarihi itibariyle kalan anapara tutarının 15.000,00-TL olduğunu, kat tarihi 15.06.2016 tarihi itibariyle —— olarak hesaplandığını, yine davalı borçluya 28.06.2013 tarihinde —- ticari ihtiyaç kredisi kullandırıldığı, kat sonrası 4.687,50-TL ana para, 19,53-TL işleyen faiz ve ——- hesaplandığını, davalıya yapılan ihtarname adresi sözleşmelerde yazan adres ile aynı olduğundan 22.06.2016 tarihinde temerrüde düştüğü kanaatine varıldığını, bankacılık kanununa göre %72 temerrüt faizi uygulanabileceğini, İstanbul Anadolu —–. İcra müdürlüğünün —- sayılı dosyası ile Davalı …’den 19.687,50 TL ana para borcu, asıl alacak, 10.079,64 TL işleyen faiz toplamı 503,98 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 30.271,12 TL alacağının bulunduğu, davacı bankanın takip talebinde talep ettiği tutarın (824,66 TL) hesaplamaların üzerinde olduğu için uygun bulunmadığını, takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar takipte yıllık % 72,00 temerrüt faizi ve faizin gider vergisini talep edebileceği, tarafların masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin sayın mahkememizin takdirleri içinde kaldığı, sonuç ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde raporunu mahkememize sunmuştur.
Davacının bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda ek rapor alınmış olup, bilirkişinin 24.05.2019 tarihli ek raporunda özetle: ” Banka hesap hareketleri ile hesaplamaların uyumlu olduğu, davacı tarafından takipte talep edilen 20.669,39-TL hesaplamaların anapara tutarına ilişkin yasal dayanağın somut olarak ortaya konması gerektiği, davacı tarafça sunulan makbuz ve karar doğrultusunda 440,00-TL ihtiyati haciz ve 252,66-TL noter masrafının da talep edilebileceği sonuç ve kanaatine varıldığını ” şeklinde raporunu Mahkememize ibraz etmiştir.
Davalı tarafın icra takibine itirazı incelendiğinde kooperatifin davalıya ait rehinli aracı satıp kredi borçlarını ödeyeceklerini bildirdiği ancak aracın satılmasına rağmen kooperatifin kredi borcunu ödemediğini, şahsına ait paraları zimmetlerine geçirdiklerini beyan etmiş olup, davalının bu savunması davalı ile dava dışı kooperatif arasındaki iç ilişkide/rücu kapsamında değerlendirilebilecek olup, davacı bankaya ileri sürülebilecek bir sebep olmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 5.3 maddesi gereği davalıya yapılan tebligat iade olsa bile raporda belirtilen tarihte davalının temerrüde düştüğü kanaatine varılmıştır. Bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş olup, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde: Davacı ile davalı arasında hem kefalet hem de asıl borçlu sıfatıyla birden fazla kredi sözleşmesi imzalandığı, bu krediler kapsamında kısmi ödemelerde bulunulduğu ancak 19.687,50-TL asıl alacak, 10.079,64-TL işlemiş faiz, 503,98-TL %5 BSMV yönünden davalının temerrüde düştüğü anlaşılmış, bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmakla noter masrafı ve ihtiyati haciz vekalet ücreti ile birlikte davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün —— sayılı icra takibin davalı tarafından yapılan itirazın KISMEN iptali ile takibin 19.687,50-TL asıl alacak, 10.079,64-TL işlemiş faiz, 503,98-TL %5 BSMV, 252,32-TL noter masrafı ve 440,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 30.963,44-TL yönünden takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yıllık %72,00 oranında temerrüt faizi ve faizin gider vergisi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen 30.963,44-TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.115,11-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan toplam 1.462,40-TL’nin davanın ret ve kabul oranına göre(%96,93 Kabul %3,07 Ret) hesaplanan kısmı olan 1.417,50-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden——göre hesaplanan 3.715,61-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve kendisini vekille temsil ettirmediğinden bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.