Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/292 E. 2021/814 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/292 Esas
KARAR NO : 2021/814 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2017
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davacı —– yıllardan beri araçların tamir bakımı ile ilgili olarak özel servis hizmetleri verdiği, davalı—- tarihinde davacının iş yerine geldiği ve kendisinin —– aracı olduğunu ve bunların arızalanması halinde tamir ve bakımlarının yapımı işlerinin davacı tarafından yapılmasını istediği ve davacının da bu talebi kabul ederek aralarında ticari ilişki başladığı, iş yerine getirilen otomobillerin tamir, bakım, parça değişimi ve tamirleri, boya, pasta, cila işleri yapıldıktan sonra davalı tarafa teslimi yapıldığı, ancak, davalı tarafın, araçlarını teslim aldıktan sonra ödeme yapmadığı gibi faturalarını da teslim almadığı, bunun üzerine davacının ——- seri nolu faturaları iadeli taahhütlü olarak davalıya gönderdiği, davalının herhangi bir ödeme yapmadığı gibi, faturaları kabul etmediği, bunun üzerine davacının —— yevmiye nolu ihtarname ile hem alacağını talep ettiği ve hem de ihtarname ekinde davalı tarafa iki adet faturayı tebliğ ettiği, buna rağmen borcun ödenmediği, bu durum üzerine davacının alacağını tahsil etmek gayesiyle —— tarihinde davalı borçlu aleyhine icra takibinde bulunduğu, davalının, ödeme emrinin tebliğinden sonra borca haksız olarak itiraz ettiği, davalının kötü niyetli olduğu ve zaman kazanmak, alacağı sürüncemede bırakmak için itirazda bulunduğu ve mahkemeyi oyalamakta olduğu, davalının ticari ilişkiye itiraz etmediği, davalıya fatura tebliğ olunduğu halde muhteviyatına itiraz etmediği, bu nedenlerle davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yekletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının, sahip olduğu araçlar ile personel taşımacılığı yapmakta olduğu, bir tacir olduğu, alacaklı tarafa karşı bir borcun bulunmadığı, takip dosyasında alacaklı görünen tarafın, davalı tarafından talep edilebileceği herhangi bir alacağının söz konusu olmadığı, davalının tacir olması sebebiyle tarafların ticari defterlerinin incelenmesi gerektiği ve izah edilen nedenlerle davanın reddi ile davacının %20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, iki adet faturaya dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali, icra inkar ve kötüniyet tazminatına ilişkin bulunmaktadır.
Dosya içersine alınan icra dosyasının incelenmesinde; Davacının davalı aleyhine —— miktarlı faturalara dayalı olarak fatura asıl alacak tutarları ve işlemiş faizleri ile birlikte toplam —- üzerinden genel haciz yoluyla takip aşlattığı, davalıya ödeme emrinin — tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafın vekili aracılığı ile verdiği —— tarihli Dilekçe ile, borca, faize ve faiz oranına ve takibin diğer ferilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, dosya mali müşavir bilirkişiye verilerek —– tarihli Bilirkişi Raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunda; Her iki yana ait —– ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğu, Davacı yan ticari defter kayıtlarına göre davalı yandan —– alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerinde ise; takip konusu davacı faturalarına ilişkin herhangi bir kaydın olmadığı, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davacı tarafça davalıya ait araçların kendisi tarafından tamir edildiği ve ücretinin ödenmediği iddiasına dayandığından ve hizmet verildiği iddiasının ispatı bakımından tanık dinlenebileceği değerlendirilerek davacı tarafça gösterilen tanıkların dinlenmesine karar verilmiştir. Davacı tanığı —– “davalıya ait iş yerinde bir süre çalıştım şuanda çalışmıyorum, davalı araç sahibi araçlarını davacıya ait işyerinde tamir ettiriyordu, davalı taraf uzun süreden beridir davacının işyerine araçlarını gönderip araçlarını tamir ettiriyordu, dava konusu 8 adet aracın tamir edilip edilmediği hakkında bilgim bulunmamakta ancak davalı taraf davacının işyerine araçlarını getirtip tamir ettirmektedir , davalı ödemeler konusunda sıkıntı çıkartmakta idi, bu konuda kabaca bilgim vardır. Davalıdan davacıyla birlikte gidip para istemişliğimiz olmuştur.”şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı —“Davacı tarafı tanırım, —— ayından bu yana vergilerini yatırmaya başladım, ben emekliyim,ara sıra davacının işlerini takip etmekteyim,davacı taraf bunun karşılığında bana belli bir ücret ödemektedir, dava konusu olayı biliyorum,davalı tarafın 8 tane aracı davacıya teslim ettiğini biliyorum, davacı taraf bu araçları tamir etmiştir ve davalıya teslim etmiştir, ancak davalı tarafça bu araçların tamir ücretleri ödenmemiştir, araçların model ve plakası hatırlmıyorum ancak bu 8 tane aracı davacının tamir ettirdiğini yakinen biliyorum, araçların tamir edildiği dönemde davacı firmada çalışıyordum,tamirata ilişkin kayıtlar tutulmaktaydı, iş emirleri vs kayıtlı olması gerekir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu denetime uygun bulunmakla Mahkememizce de benimsenmiştir. Davacı tarafça, davalıya ait (8) aracın tamir edildiği, buna ilişkin olarak ——– miktarlı faturaların düzenlendiği, faturaların iadeli taahhütlü olarak davalıya gönderildiği, davalının faturaları kabul etmediği bunun üzerine ——- yevmiye nolu İhtarnamesinin gönderilerek borcun ödenmesinin istendiği, davalı tarafça borcun ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiği, davalının borcunun bulunmadığı gerekçesi ile takibe itiraz ettiği belirtilmektedir. Buna karşın davalı tarafça araç tamiri ve fatura konusu borç kabul edilmemektedir.
Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Davalı yanın usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defter ve kayıtlarında davacı tarafın dayandığı fatura ilişkin bir kayıt bulunmamaktadır. Takip konusu faturalarda yer alan hizmetin verildiğine ilişkin soyut nitelikteki tanık ifadeleri dışında herhangi bir delil de bulunmamaktadır. Mahkemece alınan tanık ifadeleri davacı tarafça fatura konusu hizmetin verildiğini ilişkin somut bir bilgi barındırmamakta ve ispata yeterli bulunmamakta olduğundan davacı tarafça hizmetin verildiği ispatlanabilmiş değildir. Belirtilen sebeplerle ispatlanamayan davanın reddine, davacı tarafça kötüniyetli olarak takibe geçildiği ispatlamadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 59,30-TL harcın 229,66-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye harcı 170,36-TL ‘nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/06/2021